Mişari Zeydi
Suudi Arabistanlı gazeteci- yazar
TT

Sayın Yemen Cumhurbaşkanı hangi tarafa yönelecek?

Yemen Cumhurbaşkanı Abdurrabbu Mansur Hadi, Yemen hükümeti ile Güney Geçiş Konseyi arasında imzalanan Riyad anlaşmasının uygulanmasını sağlamak amacıyla gerçekleştirilen görüşmelerden sonra danışmanları, parlamento blokları başkanları ve parlamento başkanının da katılımıyla uzun bir aradan sonra basın önüne çıktı.
Suudi Arabistan'ın arabuluculuğunda Kasım 2019'da imzalanan anlaşma, Arap koalisyonundaki partiler arasındaki Yemen diyalogundaki çıkmazdan kurtulmak adına hala tek güvenli yol.
Bu anlaşma, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz’in arabuluculuğu, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın dikkatli gözetimi ve Yemen’deki Arap koalisyonun ikinci temel bileşeni Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) üst düzey katılımıyla yapıldı.
Açık konuşalım. Sabotaj girişimlerine rağmen ‘Yemen Ulusal Diyalogu, Körfez Girişimi ve Uygulama Mekanizmaları’ gibi uluslararası siyasi referanslar Yemen’deki durumu kontrol etmeye devam ediyor.
Burada Katar ve Türkiye'ye bağlı siyasi bir yapı var. Maalesef Yemen hükümeti bünyesinde çalışıyor ya da ona bağlı.
Bu artık bir sır değil. Bu yapılanmaya dair işaretler, şu veya bu bahaneyle BAE’ye düzenlenen saldırılarının başlangıcında kendini gösterdi.
Suudi Arabistan Yemen'i korumak ve barışı sağlamak için elinden geleni yapıp Husilerle savaşarak İran projesini ülkeden defetmezse Yemen’in ne hale geleceğini hayal etmek güç değil.
Burada Cumhurbaşkanı Hadi’nin kendisinden ve Husilerin elinden kurtulduğu şu destansı hikayesinden bahsediyorum.
Husi darbesinin ardından kuşatıldı, ev hapsinde tutuldu, anayasa ilga edildi ve Husilerin yeni anayasası yürürlüğe kondu. Hadi, 21 Şubat 2015 tarihinde Sana’dan Aden’e gitme fırsatı yakaladı ve istifasını geri çektiğini açıkladı. Açıklamasında, 21 Eylül'den itibaren alınan bütün kararların geçersiz ve gayri meşru olduğunu söyleyerek, uluslararası topluma darbeyi reddetmesi çağrısında bulundu. Husi milisleri tarafından Aden’de yakalanması an meselesi olan Cumhurbaşkanı Hadi’yi Sana’dan çıkaran, Rubülhali Çölü’nden efsanevi bir operasyonla geçiren ve sonra uçakla Riyad’a ulaştırarak Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile buluşmasını sağlayan kimdi?
Bu, tüm ayrıntıları henüz ortaya çıkmamış olan bir Suudi operasyonuydu.
Bu, Suudi Arabistan’ın Yemen davasını bütünüyle kucakladığının büyük bir göstergesidir.
Tüm bunlardan sonra bazı siyaset tüccarları Katar veya Türkiye ile flört ederek Suudi Arabistan'a şantaj yapmaya cesaret edebilirler mi?
Cumhurbaşkanı Hadi'nin son konuşmasında, Suudi liderliğine olan güvenin yinelenmesi dışında olumlu birtakım hususlar var.
Hadi’nin, Güney Geçiş Konseyi ile savaşmanın anlamsızlığını itiraf etmesi, esas düşman olan Husilerle giriştikleri büyük savaşta ayak bağı olduğu yönündeki ifadeleri ve Güney Geçiş Konseyi üyelerini ve kuvvetleri ‘oğullarım’ olarak nitelendirmesi olumlu gelişmelerdendir.
Bu Yemen durağı, gerçek bir uyanış ve dost ile düşmanı ayırmak için bir fırsat olabilir mi?