Ekrem Bunni
Suriyeli yazar
TT

Suriye’de hangi seçimlerden bahsediyorlar?

Suriyelilerin 19 Temmuz'da sözde Halk Meclisi üyelerini seçmek için gerçekleştirilmesi beklenen seçimlere ilgisizliği birçok nedene dayandırılabilir. Ki söz konusu seçim koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle daha önce iki kez ertelenmişti. Salgın, rejimin revizyonunu erteleme ve süreci uzatmaya zorladı.
Öte yandan yayılımı hala devam ediyor ve kurbanların sayısı bugüne kadar gizliliğini koruyor.
Şiddet ateşinden kaçıp dünyanın çeşitli bölgelerine sığınan milyonlarca kişiyi bir kenara bırakırsak, benzer şekilde muhalefet güçleri ve Türk kuvvetlerinin ya da Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrolü altında olan bölgelerdeki insanları saymazsak, - çünkü bunlar durumla ilgilenmiyorlar - rejim merhametine sığınan Suriyelilerin büyük bir kısmının, bu seçime kayıtsız kaldığını görüyoruz.
Bazıları sözde Halk Meclisi'nin ne anlama geldiğini ve siyasi yaşamdaki rolünün sınırlarını iyi biliyor. Ayrıca Meclisin yenilenmesinin var olana hiçbir şey eklemeyeceğini veya değiştirmeyeceğinin farkındalar. Aksine, en iyi ihtimalle, uzun süredir kontrol sahibi olan ve sürekli şiddet, baskı ve ayrımcılığı haklı çıkaran bir aracın yenilenmesi olacağını düşünüyorlar. Halkın diğer kısmı ise yönetimin kötü bir durumdan daha kötü bir duruma geçmeye devam ettiği sürece, rejimin her yaptığının sorgulanması ve şüphelenilmesi gerektiğini düşünüyor.
Yaşam koşullarının kötüleşmesinden yorulanlar, artık aileleri için temel asgari ihtiyaçları karşılayamayanlar için seçimlerin anlamı nedir?
Halkın, yüksek fiyatlara bir tavan belirlemek ve Suriye lirasının yabancı para birimleri karşısında benzeri görülmemiş bozulmasını durdurmak için açık otoriter iş göremezlik ışığında yeni bir Halk Meclisine ihtiyacı var mı?
Bu koşullar, devlet kurumlarında en yüksek maaşlı kişilerin aylık maaşının ailesinin iaşesini 10 günden fazla bir süre sağlayamamasına yol açtı. Peki, ekonomik durum hem birçok sanayi tesisinin yıkılmasından hem de ekilebilir arazilerin çoğunun tahrip edilmesinden ve turizm fırsatlarının kaybından ve yakıt, gaz, elektrik ve temiz sudaki en kötü düzeye ulaşan kıtlıktan muzdarip iken yasama seçimlerinin değeri nedir?
Öte yandan Esed rejiminin, bu seçimlere oldukça büyük bir önem verdiği görülüyor. Aday sayısını artırıp, medyada hizmet ederek ayrıca seçim sürecinde Baas Partisi'nin rolünü aktive ederek ve adaylarını ‘evcilleştirme’ olarak adlandırılan yolla seçmesi için bir marj verip, en iyi şekilde başarı sağlamayı hedefliyor.
Rejim, vatandaşları seçime katılmaya teşvik etmek, onlara vaatlerde bulunup hediye ve armağanlar veriyor.  Hiç şüphe yok ki bu ilginin arkasında birçok sebep var. Bunların başında uluslararası topluma sistemin iç durumu yönetme ve kurumlarını yenileme gücünü ve kabiliyetini gösteren bir mesaj göndermek yer alıyor.
Belki de ‘Sezar Yasası’nın uygulamaya girmesi ve geride bıraktığı baskıya bir yanıt olması bekleniyor.
Suriye rejim liderinin yerine başkasının geçmesi konusunda uluslararası bir anlaşmanın varlığı hakkındaki söylentilerin reddi niteliğinde olabilir.
En önemli amaç ise otorite benzersizliğini ve rejimin herhangi bir siyasi çözüm, müzakere, anayasa komitesi vb. uzlaşmazlığını doğrulanması.
Rejim bu seçimleri sosyal üssünün ondan ayrılmasını kolaylaştırmak için kullanıyor. Bu durum, ordunun yaralı ve sakat askerlerine yardımların ödenmesinin zamanlamasını, güvenlik birimlerinin şehit ailelerinden çıkan aday sayısını arttırmanın teşvik edilmesini ve önde gelen isimleri siyasi ve parlamenter savaşa katılmaya itmesini açıklar. Bu isimlerden bazıları savaş zengini, bazıları cellat ve Şebbiha liderlerinden, bazıları ise demagojik ve güç yanlısı medya faaliyetlerinde bulundu.
Amaç, etki alanlarını içermek, kadroları hafifletmek ve güç merkezlerini kasıp kavuran anlaşmazlıkların sonuçlarını kontrol altına almak.
Rami Mahluf ile güvenlik hizmetlerindeki kıdemli ordu subaylarının ve liderlerinin tutuklanması ve suikastları hakkında ortaya çıkanlar, bu meclisin yeni unsurlarıyla, rejimi bugün ihtiyaç duyduğu sosyal çevreler tarafından kabul edilebileceğini gösterdi.
Bu durum, etrafında olma ve ona sadık kalmaya devam etmelerini sağlamak için azınlıklardan aday sayısındaki dikkate değer artışı ve açıklıyor. Aynı şekilde kabile liderleri ve önde gelen isimlerinin, Evkaf Bakanlığı’na bağlı olan ‘Dini Gençlik Grubu’ (Ferik ed-Dini eş-Şebabi) İslami radikalizm ile mücadele edebilmeye gücü yeten bir Sünni blok olarak aktif katılımını sağlama çabalarının nedeni de bu şekilde anlaşılabiliyor. Daha da önemlisi, yaşam ve ekonomi koşulları kötüleştikçe artan rolleri ile bağlantılı olarak rejimin sermaye sahipleri ve işadamlarını seçim sürecine girmeye ve onlara farklı bir marj vermeye teşvik etme eğilimi fark ediliyor. Tüm bunlar, parti tabanlarının darlığından ve bir sonraki aşamanın gereksinimlerine uyum sağlayamamasından muzdarip olan ‘İlerici Ulusal Cephenin’ partilerini temsil etme fırsatlarını gerçekleştirmek için gibi görünüyor.
Güvenliğin etkisinin, adayların kalitesini ve sonuçların raporunu belirlemede hala güçlü bir şekilde mevcut olduğu doğrudur. Yeni Halk Meclisi'nin bileşimindeki bir değişikliğin, Rus ve İran etkilerinin çıkarlarını destekleyeceği doğrudur. Ancak, bu Meclisin, kelimenin tam anlamıyla bir savaş konseyinden daha fazlası olmayacağı ve rejimin elinde, ancak otoritesini korumak için kullandığı ve daha fazla ölüm, baskı ve ayrımcılığı haklı çıkarmak isteyen uyumlu bir araçtan ileriye gidemeyeceği de doğrudur.
Suriye şehirlerinde seçim kampanyalarının etkinliğine hızlı bir bakış atacak olursak, yönetime karşı gerçekleştirilen gösteriler nedeniyle Suveyda şehrini istisna etmeliyiz.
250 koltuğu elde etmek için yarışacak olan yaklaşık 9 bin adayın (8 bin 735) sloganları gerçeği ortaya koyuyor:
“Yaptırımlara ve ablukaya rağmen yeniden yapılanma için birlik”
“Terör destekçilerini yendiğimiz gibi Kovid-19’u da yenmek için birlik”
“ABD'lileri ve Türkleri sınır dışı etmek için çabaları birleştirelim”
“Suriye sevgisi içinde dayanışma içine girelim”  
Bunlar, kararlılık ve meydan okuma ruhunu yaymaya ve Suriyelilerin sorunlarının şiddetlenmesinin gerçek nedenlerini atlatmaya çalışan en açık yeni sloganlardır.
“Bilge liderliği” ve “küresel komplo üzerindeki zaferi”ni onurlandıran her zamanki kronik sloganları ihmal etmiyor.
“Suriye ordusunun vefa ve fedakarlıklarına, Suriye'nin dini ve ulusal bileşenleri arasındaki ulusal birliği ve birlikte yaşamanın derinliğine” övgüde bulunuyor.
Bunlar Şam’ı yaseminle imar edeceğini zanneden yaşam koşullarını iyileştirmek için tekelleşme ve yüksek fiyatlarla savaşılmasını uman hayalperest sloganlar...
Hangi seçimlerden bahsediyorlar!?
Sınıfları, pozisyonları ne olursa olsun Suriyelilerin çoğunluğu tarafından dile getirilen ölüm kalım meselesi olan birçok soru var:
Şartlarımız ne durumda ve yarın bizi ne bekliyor?
Sanki hepsinin yenilgi, parçalanma, kaybolmaya ve genel olarak ulaştıklarından kurtulmak için samimi bir arzuya sahip olduğuna dair genel bir his varmış gibi!
Sanki artık daha fazla tolere edilemeyen yaşam koşulları karşısında onları birleştirmeye başlayan korku ve kalp kırıklığı varmış gibi!