Elektrikli otomobillerin pazarlanması alanındaki gecikmelerin nedenleri hakkındaki soru işaretleri artıyor. Gerçek şu ki yaklaşık bir yüzyıldır kullanıldığı, yaygın bakım ve onarım istasyonlarının yanı sıra benzin istasyonlarından kolayca yakıt sağlama imkanları ve dünyanın dört bir yanında tüketicilerin bu tür araçlara alışmış oldukları göz önüne alındığında içten yanmalı motora sahip arabaların (geleneksel) değiştirilmesi kolay bir iş değildir. Keza sık sık yakıt ikmali yapmak zorunda kalmadan uzun bir menzil gitme imkanı sunmaları, model çeşitliği ve fiyatları da geleneksel araçların tercih sebeplerindendir.
Büyük uluslararası otomobil şirketleri ile ABD’li Tesla Motors şirketi gibi yeni şirketler yıllardır elektrikli araçlar (modern araçlar) üretmeye ve pazarlamaya çalışıyorlar. Ne var ki elektrikli arabanın icadının üzerinden yıllar geçmesine rağmen geleneksel otomobillere göre satışları nispeten sınırlı olmaya devam ediyor. Dünya genelinde yıllık olarak üretilen geleneksel otomobil sayısı yaklaşık 90 milyondur.
Bugün yollarda yaklaşık 1 milyar geleneksel türde araç var. Tahminlere göre bu oran 2035 yılında 2 milyara ulaşacak. Elektrikli araçlara gelince; Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) elektrikli araçlarla ilgili yıllık raporu, elektrikli araçların satışlarının 2019 yılında rekor kırarak 2,1 milyon araca ulaştığını, 2019 yılında yollardaki elektrikli araçların sayısının toplamda 7,2 milyona ulaştığını gösterdi. Bu sayı otomobil, otobüs, kamyon ve motosikletleri kapsıyor.
Geleneksel ile modern araçlarının satış rakamlarının arasındaki farkın çok büyük olduğu açıktır. Fakat geleneksel araçlara kıyasla elektrikli araçlar endüstrisinin yeni olduğu göz önüne alındığında bu beklendik bir durumdur.
Elektrikli araçların önemi, geleneksel araçlara nispeten daha çevre dostu olmaları ve en son bilimsel teknikleri kullanmalarında yatmaktadır. Elektrikli aracın gelecekte daha da yaygınlaşmasının petrol talebi üzerinde önemli bir etkisi olacağını da akılda tutmak önemlidir. Zira karayolu taşımacılığında kullanılan yakıt, yıllık toplam küresel petrol tüketiminin en yüksek yüzdesini oluşturuyor. Çevreci örgütler, çevreye yönelik bu olumlu etkilerinden dolayı elektrikli otomobillerin kullanımını teşvik ediyorlar. Modern araçları önemli yapan bir diğer nokta, bazı Avrupa ülkeleri ile ABD eyaletlerinde (özellikle de Kaliforniya) kabul edilen, bu yüzyılın ortalarında artık karbondioksit yayan araçların kullanımına izin vermeyecek olan yeni çevre yasalarına uyum sağlama çabasıdır.
Son yıllarda elektrikli otomobil bataryalarının performansı artırma ile maliyetini düşürme konusunda yoğun çalışmalar yürütülüyor. Elektrikli araçlarda kullanılan bataryaların en önemli sorunlarından biri de enerji depolama kapasitesinin ne kadar artırılabileceğidir. Bunun yanında Avrupa’da yürürlüğe girmek üzere olan, bu yüzyılın ortalarına kadar karbondioksit emisyonunu sıfıra indirme şartını içeren yeni çevre yasalarına uyması için elektrikli otomobillerin emisyonlarını sıfırlama çalışmaları da devam ediyor.
Buna ek olarak, örneğin elektrik talebinin en yüksek olduğu zaman aralıklarında bataryaların şarj edilmesi veya kamusal alanlarda, çalışma alanları ya da konutların yakınında şarj istasyonları kurulması gibi şarjla ilgili sorunlar üzerinde de deneyler sürüyor. Keza diğer sürdürülebilir enerji alternatiflerinin de kullanılması, yani hibrid (hem elektrik hem de güneş enerjisi ile çalışabilen) bir araca dönüştürülerek elektriğe olan bağımlılığı azaltma olasılıklarına ilişkin çalışmalar da devam ediyor. Elektrikli otomobil üreticileri, tüketicileri araçlarını satın almaya ikna etmek için çeşitli modeller üreterek birbirleri ve geleneksel otomobil üreticileriyle rekabet ediyorlar.
Ancak elektrikli araçları geliştirmek amacıyla devam eden bilimsel araştırmaların yanı sıra bu alanda faaliyet gösteren şirketlere mali destek sağlamakla ilgili devlet politikalarıyla bağlantılı genel konularda da deneyler ve çalışmalar devam ediyor. Burada sorulması gereken sorular şunlardır: Elektrikli otomobilin gelişimini desteklemeye yönelik bu yardımların harcanması için belirlenen alanlar hangileridir? Bu desteğin önceliği ne olmalıdır? Elektrikli otomobilin pazarlanmasını teşvik etmek için çıkarılacak genel yasalar nelerdir?
Elektrikli otomobilin pazarlanmasını teşvik etme konusunda önemli bir rol oynayan dikkat çekici bir faktör daha var. O da ülke politikalarının uygulanmasında hükümetlerin ve yerel makamların rolünün nasıl geliştirilip destekleneceği, halkı elektrikli otomobil satın almaya nasıl ikna edecekleri, günlük yaşantılarının önemli bir parçası haline gelen geleneksel araçlar ile bu araçlar arasındaki farklılıklarla nasıl yaşayacakları ve başa çıkacaklarıdır. Oxford Enerji Araştırmaları Enstitüsü, yakın zamanda elektrikli otomobilin geleceği üzerine düzenlenen ve bu çetrefilli sorunu birçok yönden ele alan bir sempozyumda sunulan çalışma ve araştırmaların bir özetini yayınladı. Burada, yerel yönetimler ile yetkililerin yerel sakinlerle iş birliğinin önemi, modern otomobil konusunda hem sakinlerin hem de yerel şirketlerin nabızlarının nasıl yoklanacağı, yerel yönetimlerin sakinlerin izlenim ve önceliklerini hükümetin hedefleri ve politikalarıyla nasıl uzlaştırmaya çalıştırdıkları ile ilgili konulara yer vereceğiz. Bu çaba ve girişimler, tüketiciyi bildiği ve tanıdığı bir temel ticari maldan vazgeçip kendisi için yeni bir ticari malı kullanmaya teşvik etmenin zor olduğunu ve bunun uzun bir süre gerektiğini ispatlamaktadır. Oxford Enerji Araştırmaları Enstitüsü’nün yayınladığı özet şu noktalara işaret etti:
-Gerçekler, hükümetler ve yerel yönetimler arasında yetersiz ve süreksiz bir koordinasyon olduğunu göstermektedir. Bu, elektrikli otomobile geçiş hızının yavaşlamasına yol açabilir. Buna şu örnek verilebilir; Avrupa’nın elektrikli otomobil kullanımına geçiş hedefleri AB tarafından hazırlanıyor ama Avrupa hükümetleri bunları uygulamak için gereken politikalar belirlemekte özgürdür. Hükümetlerin belirlediği hedefler, otomobil şirketleri ile çeşitli otomobil parçaları üreticileri ve finansman yöntemlerini (batarya, yakıt, finans piyasaları, borsa ve altyapı) uzlaştırmayı ve koordine etmeyi amaçlıyor. Bununla birlikte karar vermede nihai sorumluluk hem hükümetlere hem de yerel makamlara ait. Bu nedenle de yerel otoritelere, hükümet, yerel şirketler ve bu değişim süreci ile modern araçları satın almayı kabul etmeleri gereken tüketicilerin hedeflerini uzlaştırma görevi düşüyor.
-Yerel makamlar koordinasyon konusunda zorluklarla karşılaşıyorlar. Çünkü hükümet politikalarını uygulamak için ilk adımları atmadan önce bölge sakinleri ve yerel şirketlerle istişarelerde bulunarak eğilimleri belirlemeleri gerekiyor. Bu istişareler de kimi zaman elektrikli otomobilin kullanımıyla ilgili ilk beklentileri azaltıyor. Sözgelimi; bazı yol ve mahallelerdeki alanların düşük emisyonlu bölgeler olarak belirlenmesi gibi bir konuda yetkililer, bu ilk istişarelere dayanarak düşük emisyonlu bölgelerin alanını değiştirmek zorunda kalabilirler.
-Yine yerel makamlar ilk istişare aşamalarında yeni araçları kullanma evresine geçiş konusunda zorluklarla karşı karşıya kalabilirler. Elektrikli araçları kullanmak için gerekli altyapının maliyetini karşılamak için gerekli mali ödenekler elde etmekte zorlanabilirler. Burada şu soru öne çıkıyor: Yerelde araç bataryalarını şarj edecek makinelerin kurulum masraflarını kim karşılayacak? Buna ek olarak yerel makamlar, yerel yollarda yaşanabilecek tıkanmaları önlemek için ilgili hükümet daireleri ve önerilen politikaları ile de eşgüdümlü bir şekilde çalışmalıdırlar.
-Bilindiği gibi yerel makamlar söz konusu olduğunda bu, her biri farklı yetki ve görevlere sahip çeşitli yerel departmanlar arasında iş birliği ve koordinasyon olması gerektiği anlamına geliyor. Dolayısıyla süreç o kadar da kolay değil. Farklı yerel departmanlar ve talepleri arasında uzlaşı ve uyumu sağlamak uzun zaman alabilir, yoğun çabalar gerektirebilir.
TT
Elektrikli otomobillerin yayılmasındaki gecikmenin nedenleri nedir?
Daha fazla makale YAZARLAR
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة