Mina Ureybi
2009- 2011 yıllarında Şarku'l Avsat'ın Washington temsilciliğini yaptı.
TT

Irak’ta çözüm seçimler mi?

Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi, mübarek Kurban Bayramını ülkeleri birbirini izleyen krizlerden geçen Iraklılarla doğrudan iletişim kurma fırsatı görerek, bayramın ilk günü bir televizyon konuşması yaptı. Kazimi’nin konuşmasında verdiği en önemli mesaj, ülkedeki siyasi partilerin çoğunun şiddetli muhalefetine karşın gelecek yıl 6 Haziran’ın erken seçim tarihi olarak belirlendiğini açıklamasıydı. Kazimi, aktivistlerin ve göstericilerin seçimlere katılmaları ve resmen siyasi arenaya girmeleri için mümkün olan en kısa sürede seçim yapma gereğini vurgularken siyasi partilerin çoğu, milletvekillerinin sahip oldukları çok sayıda kazanımları kaybetme korkusu ile mevcut yasama döneminin tamamlanmasında ısrar ediyor.
Kazimi ve Irak’taki reform hareketinin diğer destekçileri, seçimler yoluyla mevcut yapıyı değiştirip bağımsızlara ve aktivistlere Irak’ın sorunlu gerçekliğini değiştirme fırsatı sunarak Bağdat’a nüfuz etmiş yozlaşmış güçlerle yüzleşmeyi umuyorlar. Ekim ayından bu yana bir reform aracı olarak sandık başına gitmek göstericilerin ana taleplerinden biriydi. Aktivistler siyasi sürece dahil olmasalar da Irak halkının istekleriyle uyumlu tasavvurlar sunuyorlar. Bu isteklerin başında da göstericilerin “bir ülke istiyoruz” sloganını ile ifade ettikleri ülkenin egemenliğinin korunması geliyor. Göstericiler ayrıca defalarca Irak'taki ciddi zorluklarla yüzleşebilecek bağımsız bir teknokrat hükümeti kurulması çağrısında da bulunmuşlardı.
Eski başbakan Adil Abdulmehdi’nin 2003 yılından beri Irak’a hükmeden mezhepçilik temelinde kurulmuş kabinesinin geçen yılın sonunda istifa etmesine rağmen, siyasi partilerin devletin kilit noktaları üzerindeki kontrolü devam ediyor. Hükümeti kurmakla görevlendirilen Kazimi, öncelikle bağımsız bir hükümet kurmak için yoğun bir çaba harcamıştı. Parlamenter siyasi sistemin ülkedeki mevcut siyasi partilerin çoğunluğu yoluyla pekiştirdiği kota hükümlerinin etrafından dolanmaya çalışmıştı. Fakat sonunda, bakanlıkların dağıtımına yine etnik ve mezhepsel itibarlar hükmetti ve atanan birkaç teknokrat dışında bakanlar kota sistemine göre seçildi. Söz konusu politik ve kişisel çıkarların bir gecede yok olmasını beklemek mantıksızdır. Aksine bu süreç boyunca Kazimi’nin çabaları karşısında daha uzlaşmaz bir şekilde hareket ettiler. Bu yüzden, Kazimi bu güçleri zayıflatma çabasıyla erken seçimlerde ısrar ediyor.
Saddam Hüseyin rejimine muhalif olarak faaliyet gösterdikleri doksanlı yıllardan bu yana Iraklı birçok siyasi figür ve grupla güçlü ilişkilerine rağmen Kazimi’nin bu partilerden hiçbirine mensup olmadığını belirtmeliyiz. Kazimi konuşmasında ayrıca görevinin düzenlenecek erken seçim ile Irak’ı güvenli bir limana ulaştırmak olduğunda ısrar ederek gelecek seçimlerde aday olmayacağını da taahhüt etti. Fakat bu ısrarına rağmen, seçimlerden sonra Kazimi’ye ikinci bir dönem teklif edebilecek siyasi ittifakların işaretleri de görülmeye başladı.
Ülkedeki yozlaşmış tarafların ve milis güçlerin siyasi süreç ile paralel olarak faaliyet gösterdikleri göz önüne alındığında seçimlerin kendisinin Irak’ın krizlerinin çözümü olmadığı görülecektir. Ne var ki, seçim hazırlıkları ülkedeki bazı ittifakları altüst edebilir. Çoğunun popülerliklerinde keskin bir düşüş yaşadıkları göz önüne alındığında siyasi partileri hesaplarını yeniden gözden geçirmeye zorlayabilir. Seçim sürecine hazırlanmak, göstericiler ve aktivistlerin hareketini organize edebilir ve barışçıl bir değişim gerçekleştirmek için örgütlü siyasi eyleme geçmeye itebilir.
Seçimlere kadarki 10 aylık süre, siyasi hayatta kısa olsa da bu süre içinde birçok dönüşüm yaşanabilir. Bu süreçte en önemlisi, milislerin rolünü sınırlamak, aktivistler ile bağımsız politikacıların hedef alınmasını önlemek olacaktır. Kazimi ve müttefikleri, televizyon konuşmasında özellikle üstünde durduğu gençleri, siyasi sürece dahil olmaya ve arzu edilen değişimi gerçekleştirmeye teşvik etmek için sürekli çalışmak zorunda olacaklar. Geçen ay gerçekleşen Hişam el-Haşimi suikastı, söz konusu gruplara meydan okuyan bağımsız seslerin karşı karşıya olduğu tehlikeye işaret etmektedir.
Bayramın ikinci günü Iraklılar, Kazimi’nin konuşması ve erken seçim olasılığını tartışmakla meşgulken büyük gürültü koparan ve bayramın geri kalanında kendilerini meşgul eden bir haber gündeme düştü. Bu haber, askeri üniformaları ile birkaç Iraklı güvenlik görevlisinin Hamed Said adlı bir genci rahatsız eden ve taciz eden görüntüleriyle ilgiliydi. Yasaları Koruma Kuvvetleri mensuplarının, kendisini savunamayacak yaşta bir çocuk olan Hamed’i taciz ettikleri anlara dair video hızla yayıldı. Video, bu unsurların umursamazlıklarının, söz konusu iğrenç eylemlerini çekip yayınlama seviyesine vardığını gösteriyordu. Irak Başbakanı hemen harekete geçerek Yasaları Koruma Kuvvetleri Komutanı Saad Halaf’ı görevden aldı. Bu suçu işleyen unsurları kovdu ve kendilerini yargıya sevk etti. Bayramın son günü de Hamed Said ile görüştü, ona maddi ve hukuki destek verme sözü verdi. Kazimi, maruz kaldığı şeyi topluma hizmet eden bir güç faktörüne dönüştürmeyi istediğini söyledi. Kazimi bu meselede hemen harekete geçmesi ile Irak sokaklarına kulak verdiğini ve seçimler yapılana kadar düzeltebileceği kadar çok sorunu düzeltmeyi istediğini bir kez daha ispatladı.
Kazimi, her ne kadar siyasi meseleler tarafından kısıtlanmış olsa da kapasitesi ve yetkileri kapsamında somut adımlar atarak belirli konulara ilgi göstermeye çalışıyor. Sözgelimi, bayramın ilk günü Bağdat’taki en büyük sağlık tesisi olan Tıp Şehri’ni ziyaret etti. Bundan önce de gümrük ve sınırların kontrolüne verdiği önemi göstermek için İran sınırını ziyaret etti. Yine Musenna Havalimanı’ndaki Merkezi Soruşturma Hapishanesi’ni de ziyaret etti.
Kazimi’nin geçen ay Musul’u ziyaret etmesi gibi farklı şehirlerde görülmeye ve ihmal edilmiş bölgeleri bizzat ziyaret edip denetlemeye önem vermesinin nedeni, Iraklıların hükümetin hepsini temsil ettiğini hissetmesini sağlamak. Fakat Iraklıların yeniden hükümet ve siyasi sisteme güvenmelerini sağlamak için bundan fazlası, 3 temel bileşenin gerçekleşmesi gerekiyor: Birincisi, milis güçlerin rolünün sona erdirilmesi ve silahın sadece devletin elinde olmasının sağlanması. Bunun gerçekleşebilmesi için de ikinci bileşene ihtiyaç var. Yani milyonlarca işsiz genci kapsayacak iş fırsatları yaratmak için güçlü bir ekonomi inşa etmek, silahını bırakanlara iş ve gelir sağlayabilecek pozitif bir üretim ortamı yaratmak. Üçüncü bileşen, hukukun üstünlüğü, yolsuzluk ve yasalara karşı gelenlerle mücadele edenlerin korunması ile bağlantılıdır.
Kazimi erken seçim sözü verirken, bu seçimleri başarılı kılmak, korumak ve gereksinimlerini güvence altına almak için tüm çabasıyla çalışacağını da ifade etti. Kazimi ayrıca seçimlerin uluslararası gözlemciler tarafından takip edileceği ve yasa dışı silahlı güçlerin siyasi süreci kontrol etmesinin engelleneceği sözü de verdi.
Seçimler, ekim ayından bu yana kesintisiz bir şekilde gösteriler düzenleyen gençler için önemli bir fırsat teşkil etmektedir. Bu nedenle gelecek aşamaya hazırlanmaya başlamalıdırlar. Irak’ta halk hareketine geniş bir destek var. Bu, halk hareketinin önümüzdeki seçimlerde mevcut siyasi sistemde gerçekten bir delik açma olasılığı olduğunun müjdecisidir. Ancak, rakiplerinin uzun kolları, büyük servetleri, silah ve dış destekten aldıkları güç ve etkileri var. Seçimlerden önce bu kollar ya kesilmeli ya da en azından bağlanmalıdır. Aksi takdirde seçimler arzu edilen değişimi getirmeyecektir.