PKK Irak’a yerleşiyor

ABD ve AB’den gelen yaptırımların gölgesinde, Ankara, önemli bir konuğu ağırladı. Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi, büyük bir heyetle Türkiye’ye gelerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya geldi. Beklenenden uzun süren ve iç politikayı da etkileyen görüntülere sahne olan görüşmede, iki ülke arasındaki su anlaşmazlığı, FETÖ ile mücadele, Sincar’daki PKK varlığı ve Irak’ın yeniden inşası gibi meseleler gündeme geldi. Fakat Ankara’daki toplantıyı asıl önemli kılan Irak’ın kuzeyinde son zamanlarda terör örgütü PKK’nın artış gösteren faaliyetleri.
Terör örgütü PKK son iki ay içerisinde Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ni (IKBY) yöneten Kürdistan Demokratik Partisi’ne (KDP) bağlı Peşmergelerden üçünün ölümüyle sonuçlanan saldırılar gerçekleştirdi. Bunlar arasında yola mayın döşenerek Peşmergelerin geçişi sırasında patlatmak ve roketatarlarla askeri konvoyu hedef almak gibi Türkiye’deki terör saldırılarını hatırlatanlar da vardı. Söz konusu terör olayının ardından ABD dahi bölgede sıkça “yardımına başvurduğu” PKK’yı kınamak durumunda kaldı.
Örgütün IKBY’yi yöneten partilere yönelik saldırıları bununla da kalmadı. KDP’ye yakınlığıyla bilinen ve bir süredir YPG/PKK ile uzlaşı görüşmeleri sürdüren Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS), hedef tahtasına oturtuldu. ENKS’nin Suriye’deki ofisleri, geçtiğimiz haftalarda “öfkeli Suriyeli” bir grup tarafından teker teker ateşe verildi. Amude, Dirbêsiyê, Kamışlı ve Ayn El Arab’daki ofislerde küle dönmeyen tek bir belge bile kalmadı. ENKS Üyesi Kawe Ezizi ofislerin yakılmasından açıkça terör örgütü PKK’yı sorumlu tuttu.
PKK’nın Kuzey Irak’taki partilerle iltisaklı son eylemi ise KDP’nin rakibi ve bölgesel güç bölüşümündeki ortağı Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin (KYB) merkez üssü olan Süleymaniye’deydi. Kentte, memurların maaşlarının ödenmediği gerekçesiyle, ay başında patlak veren isyan giderek sistematik şiddet eylemlerine evrildi. KDP ve KYB büroları, tıpkı Suriye’de ENKS’ye yapıldığı gibi, hedef alındı. Parti binaları yağmalandı, ateşe verildi. Atılan sloganlarda iki partinin halkı aldattığı ve çözümün değişiklik olduğu vurgulandı.
Her ne kadar Goran Hareketi gibi Kuzey Iraklı muhalif partiler göstericilerin yanında saf tutsa da isyanın kaynağı biraz tartışmalı. Ekonomik sıkıntılar nedeniyle maaşlarını alamayan halkın sokağa çıkması son yıllarda bölgede görülen bir şey. Erbil yönetimi de bunun bir hak olduğu tespitini yapıyor ancak olayların şiddet eylemine dönüşmesinden PKK’yı sorumlu tutuyor. IKBY Başbakanı Mesrur Barzani’ye göre, Süleymaniye'de, maaşların geç ödenmesi nedeniyle alevlenen gösteriler ve şiddet olaylarının “perde arkasında terör örgütü PKK’nın parmağı” var. Barzani daha net bir ifadeyle göstericilerin arasında “Suriye vatandaşları ve Kürdistan Bölgesi'nin dışından gelenlerin” yer aldığını ve “bir grubun protestocuların arasına sızarak eylemlerin yönünü değiştirdiğini” söylüyor.
Irak’ta son 3 ay içerisinde KDP ve onunla iltisaklı aktörleri hedef alan terör örgütü PKK’nın saldırıları tesadüf değil. Türkiye bir süredir Suriye ve Irak’ta örgütü sıkıştırmayı başardı. Özellikle Kuzey Irak’ta inşa edilen onlarca üs sayesinde örgüt güneye doğru süpürüldü. Nefes alamayacak vaziyete gelince PKK, çareyi IKBY’yi yönetenlere, özellikle de KDP’ye saldırmakta buldu. Üstelik son protestolardaki etkisiyle Kürt siyasetine Süleymaniye’den girişin kapısını aralamayı başardı. Örgütün hesabı, askeri kuvveti siyasi baskı mekanizmasıyla birleştirip Suriye’ye hapsolduğu senaryoyu kırmak. Bunu da ancak “siyasi bir aktör olarak Irak’a yerleşerek” becerebilir. Ancak Türkiye-Irak ortaklığının arttığı, Erbil-Ankara hattında da referandum öncesi duruma dönüldüğü bugünlerde PKK’nın Irak planı sonuç verecek mi bunu zaman gösterecek.