Biden ve yemin töreni konuşması

Birkaç gün sonra seçilmiş ABD Başkanı Joe Biden, ABD Kongresi’nin merdivenlerinde durup başkanlık yeminini edecek. Ne var ki bu, benzeri görülmemiş bir tören olacak, çünkü başkent Washington bir tür askeri kışlaya dönüşmüş durumda. Seçim sonuçlarını reddeden, hileli olduklarına ve gerçek kazananın görev süresi sona eren Donald Trump olduğuna inananların muhtemel şiddet eylemleri korkusuyla başkent genelinde 20 bin Ulusal Muhafız, polis kuvvetleri ve FBI unsuru konuşlandırıldı.
Bu büyük ve tehlikeli telaş arasında insan kendisine şunu soramadan edemiyor: bu yemin töreninde seçilmiş Başkan Joe Biden’ın konuşma metnini yazan Vinay Reddy’nin yerinde olsak ne yapardık?
Muhtemelen yapacağımız şey, Amerikan vatandaşlarının açık ve gelecekte genişlemeye aday yaralarını hemen sarmakta Biden’a yardımcı olabilecek ifadeleri bulmak için ABD’nin en önemli başkanlarından ikisine ait belgelere, biyografilere ve çeşitli söylevlere başvurup, onları incelemek olacaktı.
Bu başkanların ilki, ABD’nin 3’üncü başkanı Thomas Jefferson, ikincisi, 16’ncı başkanı Abraham Lincoln’dür.
Vinay, ünlü Amerikalı yazar John Mesham'ın deyimiyle, iktidar sanatının ustası ve en iyi uygulayıcısı ABD başkanında ne bulabilir?
Jefferson'un kesinlikle fikirleri harekete geçirme, motive etme ve hırs ile gerçekliği dengeleme konusunda olağanüstü bir yeteneği vardı. Vizyonunu gerçekleştirmek için tavizler verip orta çözümler sunmaktan kaçınmazdı. Jefferson'un her an yapmak zorunda olduğu şeyi yapmaya hazır olması onu tarihi bir figür haline getirdi. Ancak, ülkenin güvenliğinden sorumlu olduğu gerçek dünyada ve gerçek zamanda, yaratıcı esnekliği onu büyük dönüşümler gerçekleştirebilen bir lider yaptı.
Konuşmayı yazan yazar veya yazarlar, filozofların işinin düşünmek olduğunu, en kıdemli ve büyük politikacıların en önemli özelliğinin ise kurnazlık olduğunu biliyorlardı. Peki, Jefferson'un hayatının, iç savaş eşiğindeki bir ülkenin başına geçen Biden'a bir faydası olabilir mi?
Büyük olasılıkla evet. Zira Jefferson’un dehası; görünür olguların ötesini gören, krizlerin gerçek derinliklerine dalan, bir filozof olarak düşünebilmesinin yanında, idealizm ile gerçekçilik, asil hedefler ile kaçınılmaz tavizler arasında bölünmüş ABD’yi bir araya getirebilecek yetenekli bir politikacı gibi davranabilmesinde gizliydi.
Venay Reddy ve konuşma metnini yazmakta kendisine yardımcı olanlar, çözümün gerçeklerden kaçmak ve ABD’nin sorunlarının tümünü Trump’ın sırtına yüklemek olduğunu düşünüyorlarsa hatalıdırlar. Aksine bu, Biden için yapabileceği en kötü başlangıç olabilir. Çünkü Amerikalılar kendilerini ve toplumlarını kimliklerinden ayrı bir şekilde düşünmekten kaçınamıyorlar. Bugün kimlik bir çıkmazda gibi görünüyor ve ilk başta neredeyse bir kültür savaşına neden oluyor. Bu nedenle, Biden'ın konuşması Amerikan halkına ve kitlelere, derinlerinde yatan kimliklerinin değiştirilemez olmadığını, tesadüfen doğdukları yere göre verilmiş ve belirlenmiş olmak zorunda olmadığını hatırlatmalıdır.
Biden yemin töreninde yapacağı konuşmada Jefferson’un ruhundan neyi ilham alıp Amerikan vatandaşlarına esenlik ve barış olarak aktarabilir?
Malum olduğu üzere Jefferson, 1776 ABD Bağımsızlık Bildirgesi’nin esas yazarlarından biridir. Geleceğin bugün veya geçmişten daha iyi olabileceğini gösteren harekete geçirici ruhu göstererek, yeni doğan bu ulusa Amerikan ilerleme fikrini tanıtmıştır. Biden kritik bir anda Amerikan ulusuna hitap edecek, çünkü doğruyu söylemek gerekirse seçim sezonunun tamamen sona ermesinden sonra bile öfkelilerden çok azı kendi işine dönecek. Amerikan toplumunun duvarında bir çatlak ortaya çıktı. Ayrılık göstergeleri mevcut ve birkaç büyük eyaletin kapısını çalmaya hazırlanıyor. Bu nedenle Biden’ın Jeffersonist vizyondan alabileceği en iyi ilham; Amerikalılara güven vermeye ve onları birleştirmeye çalışmak, bu son ve tehlikeli dönüm noktası ne kadar acı olursa olsun, ülke için en iyi zamanların gelecekte olduğunun altını çizmek.
Jefferson’dan Lincoln’e geçecek olursak, konuşma metninin yazarı, 16 Temmuz 1858'de Cumhuriyetçi Parti’den Illinois eyaleti senatörlüğü için aday olduğunda yaptığı konuşmayı gözden geçirmeli. Lincoln bu konuşmasında, “Kendi içinde bölünen her ev harap olur, kendi içinde bölünmüş her ülke sağlamlılığını yitirir” uyarısını yapmıştı.
1865’te ikinci kez seçildiğinde yaptığı konuşmada ise Lincoln, "kimseye kin beslemediğini ve herkese dostluk elini uzattığını" belirtmişti.
Lincoln'ün yaptığı ve abartısız modern çağdaki tüm siyasi konuşmaların ondan ilham aldıkları konuşmaya gelince; kendisi Konfederasyon ordusunun Birlik ordusu tarafından mağlup edilmesinden 4 buçuk ay sonra Pennsylvania eyaletinde yaptığı "Gettysburg Köprüsü" konuşmasıdır.
Lincoln, 300 kelime ve birkaç dakika ile "Amerikan İç Savaşı kurbanlarının kanlarından yeni bir ulus diriltme" çağrısı yapmıştı.
Biden, mevcut krizlerini aşmaları için Amerikalıların akıl ve kalplerinde “Tepedeki Şehir”i temsil eden ABD meşalesini yakabilecek mi yoksa Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi başta olmak üzere politikacıların entrikaları nedeniyle antik Atina’daki Olimpik Dağı’nda yinelenen, “İntikam almak istiyorsan iki mezar kaz” sözünü hatırlatacak gelişmelere mi tanık olacağız?
Başkanlık, Amerikan halkı arasındaki yoğun duyguların yuvasıdır.  Önde gelen, önemli ve etkili bir ulusal semboldür. Ulusal işlerin tek sorumlusu, başkandır. Bu nedenle, halkın sevgisini ve güvenini kazanırsa başka hiçbir kuvvet kendisini yenemez. Biden yemin törenindeki konuşmasında, entegrasyon ve birleşme bağlamında kimliği savunabilir. Bu ona, çatışan sol ve sağ akımlara karşı etkili bir çözüm yolu sağlayacaktır.
Biden, bu konuşmasında ABD’yi kurtarabilecek mi?