Selman Dusari
Suudi Arabistanlı gazeteci, Şarku'l Avsat eski genel yayın yönetmeni
TT

Etik ikilem: Clubhouse

İstesek de istemesek de toplumların çoğu için bugünün dünyası sosyal medya araçları olmadan eksik bir dünya. Sanal dünyanın gerçek dünyanın tamamlayıcısı olması gerekirken, gerçek dünya sanal dünyanın tamamlayıcısı haline geldi. Yine sanal dünya bir lüks değil, gereklilik haline geldi. Mesele artık istemek ya da istememek, onsuz yapabilmek ya da yapamamaktan çıktı ve toplumlar bu ikileme teslim oldular. Sanal dünyanın toplumlar üzerindeki kontrolü ve hükümetlerin gümbür gümbür gelen bu uygulamalar dalgasını durduramadıkları göz önüne alındığında, bir bireyin bugün yapabileceği en fazla şey, riskleri olabildiğince azaltmak.
İnsanlar tüm artıları ve eksileri ile yeni bir sanal dünyaya adapte olur olmaz, öncekinden daha büyük olumsuzlar içeren başka bir dünyayla karşılaşıyor. Gerçek ahlaki ikilem ise, bu uygulamaların toplumlar arasındaki doğal farklılıkları ve belirli toplumlara verdikleri zararın boyutlarını hesaba katmamaları. Norveç ve İsveç'ten Brezilya, Güney Afrika, Irak ve Suudi Arabistan'a kadar tüm toplumları eşit görüyor ve bu şekilde ele alıyorlar. Onlar için tüm toplumlar eşit, çünkü uygulamalar, toplumların farklı ihtiyaçları, sakındıkları şeyler ve karşı karşıya oldukları riskler arasında ayrım yapamaz.
Bugün sosyal medya platformları grubuna “Clubhouse” adında yeni bir uygulama katıldı. Söz konusu uygulama en azından Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerinde güçlü ve sert bir toplumsal tartışma yarattı. Tartışmanın nedeni, uygulamanın çeşitli konuların tartışılabileceği sohbet odaları fikrine dayanıyor olması değil. Daha ziyade, herhangi bir düzenleme veya etik kontrol olmaksızın yürütülen tartışmalarının kopardığı gürültünün, tüm toplumu etkileme kabiliyetine sahip olması. Irkçı, kabileci ve mezhepçi tartışmalar ve suçlamalar, insanların inançlarını ve dinlerini sorgulayan korkunç sohbetler, utanç verici ve ahlaki olmayan, insani ilkeleri ihlal eden hikayeler, bu sohbet odalarında tartışılan ve konuşulan başlıca konular. Bu tartışma konularını en açık görüşlü toplumlar dahi kabullenmeyebilirken, önemli bir kısmı muhafazakâr olan toplumlar nasıl kabullenebilir? Bu uygulamanın en kötü özelliği ise, düzenleyici kurumların gözü önünde ve bilgisi dahilinde, tartışılan konuların niteliği ve hassasiyeti ne olursa olsun 18 yaşından küçüklerin başvurmasına izin vermesi. Bu durumda, söz konusu uygulamanın yalnızca çocuklar ve gençler değil, yetişkinler açısından da yasak ve sakıncalı şeyler için nasıl verimli bir ortam ve güvenli bir yer sunduğunu hayal edebilirsiniz.
Bilim adamı Albert Borgmann'ın dediği gibi, sosyal medya gerçeğin kötü bir alternatifidir. Ancak, "Clubhouse" gibi yeni bir uygulamanın muazzam ve etik olmayan bir biçimde yükselttiği çıta, bu tür uygulamaların işleyişini düzenleyecek mevzuat ve düzenlemelerin yokluğunu sorgulayan meşru soruları gündeme getiriyor. Kullanıcılarının mahremiyetini, ahlaklarını ve ilkelerini ihlal eden uygulamaların yasadışı bir şekilde insanların hayatına girmesiyle ortaya çıkan büyük kaosa neden izin verildiği sorusunu da. Söz konusu uygulamalar, belirli toplumların bölünmesine de yol açıyorlar, çünkü gerekli mevzuatın bulunmaması nedeniyle toplumun çıkarlarını savunamayacak durumda olan düzenleyiciler, kendisine karşı herhangi bir gerçek tutum benimseyemiyorlar.
Elbette söylemek istediğimiz, bu uygulamaların sadece kötülük getirdiği değil, birçoğunun tüm dünya toplumlarını daha kolay ve rahat bir dünyaya taşıdığına, işlerini daha kısa sürede gerçekleştirmelerine, zamanlarını organize etmelerine, bilgilerini genişletmelerine yardımcı olduğuna şüphe yok. Ancak söylendiği gibi, değerli olan her şeyin bir bedeli vardır ve sosyal medya dalgasının bedeli de uygulamalarının bazılarının son derece zararlı ve tehlikeli olmalarıdır. Bu uygulamaların çoğalmasına ve zararlarının büyümesine, onları ve toplumun büyük bir kısmı üzerindeki olumsuz etkilerini kontrol etmenin zorlaşacağı bir noktaya ulaşmalarına izin vermek yerine, verecekleri zararları önleyecek tamponlar oluşturulmaması düşünülemez.