Emel Abdulaziz Hezzani
Suudi yazar
TT

Haccın faydaları ve insanların sağlığı

Modern çağımızın onlarca yıllık eğitim ve öğretiminin sonuçlarının düzeyini incelemek istiyorsanız, küresel salgın koronanın nasıl tartışıldığını yakından izleyin. Aylardır, salgını kontrol altına almak için alınan küresel ve yerel önlemler konusundaki toplumsal ve bireysel duruşa ilişkin tamamen kişisel değerlendirmeme göre başarısız ve başarılı olanları takip etmeye çalışıyorum. Genel bir memnuniyet durumu var mı? Bu konular yeni medya platformlarında nasıl tartışılıyor?
Gerçek şu ki, bireyin yaşamı boyunca aldığı eğitim ve öğretim, elde ettiği farkındalığın, bilimsel, sağlık veya kültürel olsun, pandemiyi ele alma şeklinde etkisini gösterdiğinden başka bir açıklamam yok.
İngiltere’de benzersiz bir deneyim yaşadılar, vaka sayıları korkunç derecede yüksekti ve insanların ihtiyati tedbirlere uymayı reddetmeleri, izolasyon, yasak ve kapanmadan duydukları sıkıntı nedeniyle birçok ölüm meydana geldi. Hükümet ne yapacağını bilemez hale geldi, ama neyse ki, İngiltere’nin aşısı Oxford ile başlatılan büyük aşılama kampanyasının ardından durum aniden değişti. Öyle ki vakalar görülmez oldu ve insanlar endişe duymadan normal hayatlarına dönebilecek duruma gelindi.
ABD'de pandemi ile mücadelede çelişkili politikaların olumsuz yanları vardı ve bu da bizi politikacıların ve manevralarının halk sağlığı üzerinde büyük bir etkisi olduğu kanaatine götürüyor. Bugün durum düzelirken, ABD tartışma ve çekişmelerden uzak sakin bir atmosferde insanlara verilen milyonlarca doz kaydediyor. Aşı savaşları bile dinmeye, zengin ülkeler aşı satın alıp yoksul ülkelere göndermeye başladı. İdeal durumlarda, hükümetler halklarına tedavi, yatak ve aşı sağlar, ancak gerek bizim gerekse başkalarının deneyimlerinden şunu anlamamız önemli, tüm dünyada aşılanmamış bir toplumu koruyabilecek bir sağlık sistemi yoktur. Sağlık sistemleri, büyük bir enfeksiyon dalgasıyla baş edemez ve insanlar kararlarının sonuçlarına katlanmak zorundadır.
Birçok gergin muhalif önermeler dindi ve sakinleşti. İnsanlar, ister aklı başında ister bilen birisinin kanaatiyle olsun, aşı olmayı memnuniyetle kabul ederek tedavi olma ve iyileşme çarkına dahil oldular. Aklı başında kişinin kanaati, aşıdan kaçınanların ölümüne tanık olan, aşılarla ilgili bilimsel karmaşıklığı ve doğadaki salgın döngüsünü anlayamamasını bir kenara bırakıp, aklını kullanmaktan başka yol bulamayan, aşıyı kendisi ve sevdikleri için bir kurtuluş olarak gören kişinin kanaatidir. Zira akıllı kimse nihayetinde kendisinin rakibidir. Uzmanlara, araştırmacılara ve doktorlara gelince, onlar ilgili kişilerdir, dolayısıyla aşı yaptırma ve insanları bilinçlendirmeye çabalamaları kaçınılmazdır.
Virüse karşı aşı yaptırmanın önemini kim tartışmaya devam edecek? On milyonlarca insanla dolu gelişmekte olan ülkeler, seçme, reddetme ve tartışma lüksünü yaşamayacaklar. Bu ülkeler, hayatta kalmak için tek seçenekleri olduğundan Çin ve Rusya'dan satın alınan aşıları insanlara ücretsiz sundular. Bu ülkelerde devlet, her hastaya bir yatak ve oksijen cihazı sağlayamaz. Ancak müreffeh, az eğitimli, zayıf bilgili toplumlar, tüm dünya için açık ve aşikar olan bir şey üzerinde tartışmak için zaman ve fırsat bulabilir. Bunlar vakaları görseler de ders çıkarmazlar. Hayatlarını kaybedenleri görüp ibret almazlar. Bunlar, onları hastalıklardan koruyan bir sağlık sistemi, geri kalmışlıktan koruyan bir eğitim sistemi sağlayan devlete bir yüktür. Aynı zamanda başkaları için de tehlikelidir. Çünkü bilgisizlik korona gibi bulaşıcıdır.
Bu yıl hac mevsiminde, Suudi Arabistan içinden vatandaşların yanı sıra ülkede yaşayanlardan 60 bin hacı toplandı. Suudi Arabistan'ın Ramazan ayında dini bir mevsimi, Zilhicce ayında başka bir dini mevsimi var. Yılın geri kalanı ise umre ve Mescid-i Nebevi ziyareti mevsimi. Bu mevsimler, Suudi Arabistan hükümetinin ibadet için gelen herhangi bir hacı veya ziyaretçiden, sağlığı, güvenliği ve rahatlığından sorumlu olduğu anlamına gelir. Bu nedenle hükümet, hacı sayısını sınırlamaya yönelik seçenekleri dikkatle inceliyor ve tüm konukların güvenliğini sağlamak için alınan önlemleri değerlendiriyor. Bu yılki hac mevsimi, Suudi Arabistan'da salgına karşı aşılamanın başlamasından ve gerekli toplumsal bağışıklık konusunda iyi bir yüzdeye ulaşılmasından 7 ay sonra geldiği için şanslıyız. Suudi Arabistan sorumlu bir ülke, halkına aşı sağladı, ancak aynı zamanda tedbirler gevşetilmeye, kapanma ve izolasyon sona ermeye başlayana kadar toplumu korumak için katı önlemleri de hayata geçirdi. Hac, Yüce Allah'ın kitabında belirttiği gibi faydadır; “Ki kendileri için birtakım faydalara şahit olsunlar”. Hac, ticaret, bilim, edebiyat ve iletişim mevsimidir. Hem hacılar hem de ev sahibi için birçok faydası vardır. İslam'dan önce Kureyşli aileler, hacılara sunulacak hizmetleri paylaşmışlardı. Bir aile hacıların su ihtiyacını karşılamaktan sorumlu iken, diğer bir aile yoksul hacılara yemek sunardı. Bir aile de Kabe’nin anahtarlarını muhafaza ederdi. Kureyş, Kabe ve Beytullah’a hizmet şerefine eriştiğinden diğer kabilelerden daha seçkin olduğunu hissederdi. Öte yandan, her yandan kafileler akın eder, her şeyin satıldığı büyük pazarlar kurulurdu. Mekke ekonomisi her mevsim canlanırdı. Bu, hacı sayısının azalmasının, hac mevsiminin ev sahibi ülke üzerindeki olumlu etkisini hafiflettiği anlamına geliyor. Ama Suudi Arabistan'ın öncelikleri var, bu nedenle, Müslümanların ortak çıkarlarını kendi çıkarlarının önüne koydu. Geçen yıl ve bu yıl hac mevsiminde, sterilizasyon ve sosyal mesafe önlemlerinin, kafilelerin ve kalacakları yerlerin düzenlenmesinin yüksek maliyetine rağmen, haccı güvenli hale getirmek için kesin önlemler ve tedbirler alındı. Haccın en büyük faydası güvenliğidir. Suudi Arabistan'da hac farizası tüm önlemler alınarak yerine getirildi. Camilerinde namaz, kılanlar arasındaki mesafe korunarak ve tedbirlere uyularak kılınıyor. Burası, ister din isterse doğa bilginleri olsun, bütün bilginlere saygılı, onların görüşlerine büyük bir güven duyan, aklı başında, medeni, ileri bir hükümete sahip bir ülkedir.