Nebil Amr
Filistinli siyasetçi ve yazar
TT

Gazze ahiret vaadi ile Kahire’nin vaadi arasında

Filistin-İsrail çatışmasının tarihinde ilk kez önemli siyasi bir parti zaferden sonra varlıkları trilyonlarca dolar olduğu tahmin edilen binlerce tesis ve kurumu atlamadan kanalizasyon tesislerinden tutun Dimona Nükleer Tesisi'ne kadar İsrail ganimetlerinin yönetimini tartışmak amacıyla bir konferans düzenlemeye tüm dikkatini vermiş durumda.
Konferansa sadece “sanal” değil de siyasi bir boyut kazandıran şey Filistinli grupların temsilcilerinin geniş katılımıyla birlikte Hamas liderliğinin üst düzey yetkilileri tarafından desteklenmiş olması.
Gazze halkı Allah’ın takdirine kalmış bir zamanda gerçekleşecek ‘ahiret vaadine’ olan inançları ile birlikte konferans haberlerini takip ediyor. Yeni oluşumuyla Hamas Siyasi Bürosu ile Gazze dosyasıyla ilgilenen Mısırlı yetkililer ve İsrail tarafı ile ilgilenen yetkililer arasında Kahire'de yapılan dünya vaadi konferansını daha bir ısrarla takip ettiler. Peki ne oldu?
Kahire'nin Hamas liderlerinden oluşan bu büyük grubu ağırlaması belirli bir bilgi mevcut olmasa bile haddizatında, özellikle Filistinliler ve Gazzeliler için iyimserlik uyandıran bir adımdı. Olumlu ihtimaller olumsuzlara üstün geldi. Bu yüzden Gazzeliler beklenen esir takası anlaşmasını gerçekleştirmenin yanı sıra uzun süredir devam eden meselede bir atılım yapılmasına yani kuşatma ile Gazze’nin ve halkının boğazını sıkan İsrail’in elinin gevşetilmesine yönelik az bir ihtimalle birlikte kışın yaklaşmasıyla şehrin yeniden inşa edilmesinin hızlandırılmasını umuyordu.
Yeniden yapılanma en kolay mesele. Çünkü buna izin verip vermemek tamamen İsrail'in kararlarına bağlı değil. Ancak esir takası ve kuşatmanın hafifletilmesinin çözümü yalnızca İsrail’in elinde olan bir şey. Bu yüzden bu konularda Kahire'den sabırlı ve azimli Mısır diplomasisinin önemli bir başarısını görmek için öncelikle Tel Aviv'den beyaz dumanın tütmesini beklemek gerekiyor.
Kahire'deki Hamas heyetinin yaptığı açıklama, İsrail hükümeti ile Gazze arasındaki durumun kırılganlığından ötürü sevindirici bir haber vermedi. Zira Mısırlılarda bile meselelerin tamamen çözüme kavuşmak üzere olduğuna dair bir garanti yok. Ancak yukarıda bahsettiğimiz gibi iyimserlik seviyesi son iki günde yeniden yükseldi ve artık sevindirici haberlerin gelmesi imkansız değil.
Kahire'de yaşananlar Hamas'ın tüm birimleriyle Filistin davası için yaptığı bir sunumdu. Bu, Mısır'ın Filistin davasının başlangıcından günümüze kadar Filistinlilerle yaptığı binlerce toplantıdan aşina olduğu bir şey. Sunum bir bütün olarak İsrail’in Kudüs’e ve yerleşimciliğe yönelik politikası, Batı Şeria’da devam eden ihlalleri ve mahkumlara ve tutuklulara yönelik uygulamalarını kapsıyordu. Ancak aslında bu sunum Mısırlılar ve diğerleri ile yapılan tüm toplantılarda tekrar eden bir literatür. Bununla birlikte ister Gazze'den ister Ramallah'tan gelsin bütün Filistin taleplerini destekleyen Mısır pragmatizminin dayandığı prensip şu: Bütün talepler haklıysa hepsini ne tek bir sepete ne de koşullara bağlamanın imkanı var. Acil olan şeyin önceliği vardır. Ancak geri kalan meseleler için başka bir yol ve başka politikalar var.
Gazze dosyasına gelince tarafsız bir şekilde gözlemlenmesi gereken bir şey var, ki o da İsrail politikalarının anlaşılması güç bir bilmece gibi göründüğü; nitekim İsrail’de gece gündüz hükümetlerinin ve ordularının yeni bir savaşa girme niyetinde olmadığını yüksek sesle söylüyorlar. Ancak savaşı en yakın ihtimal haline getiren pratik bir politika izliyorlar.
Aynı şekilde İsrail’dekiler Gazze ve içindeki herkese uygulanan boğucu kuşatma devam ederken, yerleşim bölgeleri ve sakinleri için güvenlik ve emniyetin sağlanmasını istiyorlar. Gazze denizindeki balıkçılık alanını birden daraltıp genişletiyorlar. Bir miktar yakıt ve bir miktar paranın gelmesine izin veriyorlar sonra Gazze'ye uygulanan baskı ve şantaj politikası gereği bunları engelliyorlar. Böylece insanların hayatlarını cehenneme çevirmiş oluyorlar.
Bir savaşın patlak vermesine varan sürprizlerle dolu bu çetrefilli ve kızgın dosyayla ilgilenen Mısırlılar fünyeyi çıkarmaya çalışıyorlar, ki çoğu kez de bu konuda başarılı oldular.  Ancak her gün güçlenen teorileri, ortalığın birkaç hafta ya da ay durulabileceğini ancak sadece Gazze için değil Filistin’in tamamı için ciddi olarak siyasi bir çözüm bulunmadıkça hatta düşünülmedikçe yeniden başka bir patlamanın olmasının kaçınılmaz olduğunu söylüyor. Bu sadece Mısırlıların teorisi değil. Nitekim İsrail’in kendi içinde de bundan açık açık bahseden ve peşpeşe gelen İsrail hükümetlerini bunu gözardı etmekle suçlayan güçler, kişiler ve yazarlar var.
Gazze'ye yönelik savaşlar tabiri İsrail için güvenlik ve emniyet sağlamadı.