Tarık Alhomayed
Suudi yazar. Şarku'l Avsat eski genel yayın yönetmeni
TT

Lübnan…Bilge ve paniğe kapılan

Her zaman derim, Hasan Nasrallah’ın konuşmasını izlemek yerine okuyun ki, yaptığı palyaçoluktan etkilenmeyesiniz. Fakat Nasrallah’ın son konuşması kâğıt üzerinde bile heyecanını hissettirdi. Bir terörist partinin lideri olarak, panikleyecek kadar tepkiliydi.
Evet, Lübnan Kuvvetleri Partisi’nin Lideri Dr. Semir Caca’yı tehdit edip öfkeli bir sözlü saldırı gerçekleştirirken panik halindeydi. Paniğe kapılanın ‘Bilge’ Caca hakkında söylediği her şeyin yerine Nasrallah ismini yerleştirmek mümkün. Paniğe kapılanın, bölge devletleri hakkında söylediği her şeyde söz konusu ülkelerin yerine İran’ı koyabiliriz.
Paniğe kapılan, örneğin Lübnan Kuvvetleri’nin programının iç savaş olduğunu söylüyor. Çünkü iç savaş, Hristiyanları geçmişteki hayaller gibi belirli bir bölgeye Hristiyan kantonu, Hristiyan devleti ve Hristiyan gettosu kurmaya zorlayacak demografik değişimlere yol açacaktır.
Hizbullah’ın Lübnan’da özellikle banliyölerde de Suriye’de alçak bir mezhep düşmanlığıyla Esed’i savunmak adına milyonlarca Suriyelinin ölümüne neden olurken yaptığı da tam olarak buydu. Paniğe kapılanın hem Lübnan hem Yemen hem de Irak’ta yaptıkları ve sebep oldukları da çok farklı değildi.
Tüm bunlar gösteriyor ki bilge Caca’nın sayfasının, korkan Nasrallah’ın yaptığı ve yapmakta olduklarıyla karşılaştırıldığında beyaz olduğunu açıkça söylemek gerek. Caca yabancı bir ülkeye hizmet etmek için savaşmadı, kimseye saldırmadı, dışlamadı da. Devletinin egemenliğini savundu ve savunmaya devam ediyor.
Paniğe kapılanın partisi, mezhepçi düşünceyle Lübnan Başbakanı’nı, politikacıları ve gazetecileri öldürüp şimdilerde ülkeleri, liderleri ve hatta Lübnan Ordusu da dahil herkesi hedef alırken, bir milis liderinin bir devlet adamı gibi düşünmesi mümkün olamaz.
Paniğe kapılan mesela, petrol ve akaryakıt hakkında konuşuyor. Peki su sınırlarının çizilmesini engelleyen kim? Yine Hizbullah’ın kendisi. Bunu hızlandırmak istiyorsa İsrail ile müzakere etmesi gerekiyor. Peki buna hazır mı?
Paniğe kapılan Lübnanlı Hristiyanlara hitaben yaptığı konuşmada “Size Şiiler ve Müslümanları düşman olarak göstermek isteyen herkes, bu ülkeye koca bir mayın döşeyip, iftira atıp adaletsiz davranıyor. Lübnan'daki Hıristiyan varlığına yönelik en büyük tehdit, Lübnan Kuvvetleri Partisi, lideri ve bölgesel ve uluslararası müttefikleridir” ifadelerini kullanıyor.
Gerçek şu ki Irak ve Lübnan’da Hizbullah ve İran’ı reddedenler, Şiilerdir. Bu uğurda kan ve can kaybetmişlerdir. Paniğe kapılan, Lübnan’da 100 bin savaşçısı olduğunu söyleyerek tehditte bulunuyor. Aslında bu bilgi, ekonomik açıdan çökmekte olan Lübnan’da bu insanları kimin besleyeceğini merak eden Lübnanlılardan çok İsrail’i ilgilendiriyor.
Lübnanlılar bu 100 bin kişinin bir İsrail İHA’sı göründüğü anda ortadan kaybolacağını biliyor. Bunların Lübnanlıları sindirmek için kullanılan paralı askerler olduğu açık. İşte bilge Caca’nın yapmadığı ve asla yapmayacağı da bu.
Öte yandan paniğe kapılan diye niteliyoruz. Çünkü ona ilk kez Hizbullah ve panikleyen liderinin Lübnan’da yaptıkları artık yeter, bundan sonra göze göz, dişe diş diyenler olduğunu görüyor.
Bilge Caca’nın, Nasrallah’ı deliğinden paniklemiş bir şekilde çıkararak kendi kendini hesaba çekmek için Lübnanlılar, uluslararası toplum ve özellikle de Lübnanlılar Hizbullah’ı İran’ın milisi ve paralı asker olduğunun fakındayken onları Lübnan’ın bir parçası olarak gören Fransa’nın karşısına çıkarırken yaptığı buydu.   
Nasrallah’ın konuşması ‘Bilge’nin gerçekten bilge ve milis liderinin ise sadece paniklemiş, gizlenen ve gerçeklikten kopuk olduğunu ortaya koydu.