Nahyan bin Seyf Al Nahyan
TT

Suudi Arabistan ve insanlığa yatırım

Gelişmiş ülkeler ve modern ülkeler, günümüzde en önemli sürdürülebilir yatırımın ‘insana yatırıma’ dayandığının farkındadır.
Bu yatırım bütünsel kalkınma kavramına göre faaliyet gösteren herhangi bir ülkenin stratejik birikime yaptığı yatırımdır.
İnsana yapılan yatırım, sürdürülebilir kalkınmanın en büyük hedefi olan sosyal refaha yönelik ekonomik, sosyal, politik, kültürel ve çevresel hedeflerine yöneliktir.
Bu süreç, tek yönlü değildir. Aksine herhangi bir uluslararası sistemde birey ve devlet arasında var olan ortaklıktır.
Bu nedenle yetenekler olmadan ilerleme olmaz, iki kutuplu bir getiri ile açık ve sürdürülebilir destek olmadan da verimli yetenekler olmaz.
Bu noktada örneğin ‘nesiller için sağlam temeller atmak, onları küçük yaşlardan itibaren benimsemek, lansman ve inovasyon araçlarını hazırlamak ve daha sonra kapsamlı gelişimsel getiri elde etmek için eğitimlerine, sağlıklarına ve esenliklerine yatırım yapmak’ gibi ‘insana yatırım’ kavramının açık bir tezahürünü görüyorum.
Dünya Ekonomik Forumu’nun insan sermayesine ilişkin hazırladığı raporunda, tüm ülkelerdeki bireylerin tam ekonomik potansiyelini ve ekonomik kalkınmanın çeşitli aşamalarını gerçekleştirme çabalarının başarısız olduğu sonucuna varılmıştı.
Bunun nedeni, işgücündeki becerilerin kullanılmasında, becerilerin geleceğe yönelik geliştirilmesinde ve işgücü için sürekli öğrenmenin güçlendirilmesindeki yetersiz kalınmasıdır. Rapor, eğitim ve öğretim yıllarında eğitime yapılan yatırımın çalışma yılları boyunca yüksek kaliteli ve vasıflı iş fırsatlarına dönüştürülmemesinin, (sosyal bütünleşmenin temel unsurları olan) eğitim ve çalışma arasındaki iki yol arasında köprü kurarak gelir eşitsizliği açığını artırmaya katkıda bulunduğunu ortaya koyuyor.
Dolayısıyla insana yatırım sıfırdan inşa ediliyor ve giderek artıyor ki bugün bunu, Körfez ülkelerimizin, özellikle Suudi Arabistan Krallığı ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) politikalarında da açıkça görüyoruz.
Özellikle insan sermayesinde ekonomik ve kalkınma performanslarını ölçen çeşitli küresel raporlara yakından bakmak; yeni çağın standartlarına, Dördüncü Sanayi Devrimi’nin unsurlarına ve dünyayı icat aşamasına yönlendiren yapay zekaya açık kavramlara dayalı geleceğin akıllı, verimli ve cesur sürecini yansıtan net göstergeler göndermek için yeterlidir.
Kardeş Suudi Arabistan Krallığı’nın ev sahipliğinde gerçekleştirilecek olan beşinci oturumunda Gelecek Yatırım Girişimi Forumu’nun sonuçlarını umut ve heyecanla bekliyoruz. Hiç şüphe yok ki, ticari faaliyetleri ve devlet çalışmalarını, özellikle yapay zeka, robot bilimi, eğitim, sağlık ve sürdürülebilirlik uygulamalarını geliştirmenin yollarını tartışmak için burada birçok iddialı ve ciddi vizyon vardır. Bu, her şeyden önce tüm insanlığın çıkarınadır.
İnsanlığa yatırım yapmak; bireylerin ve toplumların yararına sağlık, eğitim, çevre, temiz su, eğlence, cinsiyet eşitliği, yoksullukla mücadele ve diğer alanlara para ve bütçe yatırmamız anlamına gelir. Bu hedefler, Riyad’ın 2030 vizyonu ve BAE’nin önümüzdeki 50 yıl için belirlediği vizyonu ile örtüşmektedir.
Körfez bölgesinin ve dünyanın çifte küresel zorluklardan geçtiği son dönemin, Kovid-19 pandemisi ve petrol fiyatlarındaki düşüşten kaynaklandığı doğru. Ancak bu, daha yenilikçi çözümler bularak zorlukların üstesinden gelmek için güçlü bir teşvik ve güdüden başka bir şey değildi. Bu durum, gelişmekte olan bölgemizden gelişmiş ülkeler de dahil olmak üzere dünyanın çeşitli ülkelerine, özellikle sağlık sektörünü ve bir dizi büyük ekonomik projede iş sürekliliğini desteklemek için bir dizi insani girişim başlatarak zaten yapıldı.
BAE’deki bizler, çeşitli sektörlere gölge düşüren küresel zorlukların ortasında Expo 2020 Dubai’nin başarılı açılışından gurur duyuyoruz. Çeşitli hayati sektörlerin böyle bir krizden ve etkilerinden hızla toparlanmanın göstergesine doğru gittiğine dair büyük bir bahis vardı. Bunun yerine önümüzdeki dönemin gereksinimlerine uygun bir uygarlık değişimini gerçekleştirebilecek yeni projelerle dolu bir portföy ile sahneye ayak uyduran yeni rekabetçi sektörler yaratmayı başardık.
Ortaya koyduğumuz 2030 vizyonuyla, ‘iklim değişikliği, enerji, çevre, sosyal ve refah sorunları, gençlerin ve kadınların güçlendirilmesi, uygun iş fırsatlarının yaratılması ve gelecek vaat eden ve çekici yatırım platformlarının bulunması’ da dahil, bölgede ve dünyada insanlığın karşı karşıya olduğu çeşitli sorunlara başarılı ve sürdürülebilir çözümler bulmaya yönelik ortak bir taahhütte bulunuyoruz. Bu vizyon, bugün ‘insanlığa yatırım’ dediğimiz şeyin gerçek somut örneğidir. Çünkü içindeki her şey petrol ve paranın ötesine geçer ve onları insanlar için daha iyi bir yaşam elde etmek için kullanır.