Mişari Zeydi
Suudi Arabistanlı gazeteci- yazar
TT

Kral Selman ve yetenek sahiplerine vatandaşlık kapısının açılması

Suudi Arabistan resmi haber ajansının (SPA) haberine göre ender yeteneklere, deneyimlere ve uzmanlıklara sahip bir dizi seçkin kişiye Suudi Arabistan vatandaşlığı verilmesi için Kraliyet kararnamesi çıkarıldı. Bu, benim için yakın bir zamanda Suudi Arabistan hatta Arap ülkelerine ilişkin aldığım en güzel haber oldu.
Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz, bazıları Arap bazıları ise İslami kökenli olmak üzere çeşitli alanlarda yetenekleri olan bir dizi kişiye Suudi Arabistan vatandaşlığı verilmesini onayladı. Kral Selman’ın bunu kabul etmesiyle etrafa neşe saçıldı ve bereketli bulutlarla dolu gökyüzünün her köşesinden umut indi.
Kraliyet kararnamesi “kalkınma çarkının dönmesine ve yaratıcı zihinleri çeken bir ortamın hazırlanmasına katkı sağlamak” için daha önceden adli, kültürel ve bilimsel uzmanlıklar da dahil olmak üzere her alanda yetenek sahiplerine vatandaşlık kapısının açılması için Krallık’tan talimat gelmesinin ardından çıkarıldı.
Vatandaşlık almaya hak kazananlar arasında Suriye’nin Humus kentinde doğan Muhammed el-Bekai de vardı. Kendisi Suudi Arabistan tarihini araştıranlar arasında tanınmış bir çevirmendir. Suriye ve Fransa’daki üniversitelerden mezun olan Bekai, özellikle Fransızcadan Arapçaya çeviri ve araştırmalar alanlarında ciddi bir emek harcamıştır.
Bekai, Al Arabia’ya verdiği röportajda şu ifadeleri kullandı:
“Haberi duyunca benim ve ailemin kalpleri tarif edilemez bir hisle doldu. Bu, büyük bir sevinç ve güven duygularının karışımıydı… İki kızım ve bir oğlum var. Hepsi Suudi Arabistan’da doğdu ve okullarında eğitim gördü. Buradan neredeyse hiç ayrılmadılar. Onlar için mutluluk verici şey, maddi ve manevi olarak kendilerini feda edebilecekleri bir vatanları olduğuna ilişkin unuttukları duyguları ifade etme fırsatıydı.”
Vatandaşlık hakkı kazanan bir diğer kişi de Suudi Arabistan’ın hafızasına kazınan Iraklı tiyatro yönetmeniydi. Ülkenin hafızasına nasıl kazınmasın ki; zira kendisi “Sandalyelerin Altında” ve “Hayırsız Üçlü” gibi Suudi Arabistan tiyatro klasiklerinin başyapıtlarının yönetmenidir.
1970’lerde Bağdat Üniversitesi Tiyatro Bölümü’nden mezun olan Seman el-Ani de Al Arabiya’ya verdiği demeçte “Duygular tarif edilemez. Mutluluğum ölçülemez. Allah’ın izniyle elimizden gelen her şeyi yapmaya devam edeceğiz” dedi.
Kraliyet kararnamesi sadece tarih ve tiyatro alanlarını kapsamıyor. Dijital teknolojilerde uzman olan Menahil Abdurrahman Sabit de vatandaşlık almaya hak kazandı. Kendisi finans mühendisliği, matematik ve nicel bağlantılar alanında önde gelen bir kadın.
Bunun yanı sıra dijital teknolojiler uzmanı Asif Sacid, finans uzmanı İhab Halil ve Kimya Uzmanı Profesör Ömer M. Yagi de bu seçkin isimler arasında yer alıyor.
Suudi Arabistan’ın tüm idari, bilimsel ve yaratıcı yeteneklere ihtiyacı olduğu büyük ve gelecek vaat eden bir projesi var. Suudi Arabistan, ilme ve yeteneğe değer vermesi sebebiyle uyruk, ırk veya mezhep gözetmeyip kendisine ulaşmak için çabalayanları ve bilgisini, yeteneğini veya çabasını aidiyetinin bir sembolü haline getirenleri tanıyor.
Son olarak; bir ülkede doğup büyüyen, ailesi ile yıllarca orada yaşayan, bu ülkenin içine karışan ve faydalanan herkes gerçekten bu ülkenin vatandaşı olmayı hak ediyor.
Suudi Arabistan liderinin onadığı bu karar başkalarına karşı ahlaki söylemi pekiştirmek, aynı zamanda zararlı şovenist söylemlerin gücünü kırmak için alındı.
Bu harika bir karar. Ulu ülke, hayali gerçeğe dönüştürmek için çalışan, küçük bir şekilde de olsa katkıda bulunan herkese kucak açıyor.