Mişari Zeydi
Suudi Arabistanlı gazeteci- yazar
TT

‘Erdoğan’ filmi bitti mi?

Bugünkü yazımızda üç öncülü ele alacağız:
Türkiye, Ortadoğu'da önemli bir ülkedir ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz 20 yıl boyunca bölgedeki olaylarda, bölgedeki diğer taraflarla bahse girdiği ve yönettiği bölgesel projesinde önemli bir oyuncudur. Fakat görünüşe göre bir ‘gerileme’ söz konusu.
Bugün Recep Tayyip Erdoğan ve tüm Erdoğanizm, özellikle Arap Baharı olarak adlandırılan olayların yıkıcı günlerinde, Erdoğanizm'in içine düştüğü yayılmacı bataklıktan çıkmak için oldukça zor bir sınava tabi ve zorlu girişimlere maruz kalıyor. Fakat buradaki soru şu: İktidarın bugün attığı adımlar gerçek bir niyeti, gerçek bir kararlılığı ve bir durumdan diğerine ve bir akıldan yeni bir akla köklü bir değişimi ifade ediyor mu?
Erdoğan'ın dostu, entelektüel ve siyaset teorisyeni ve bugün rakibi Ahmet Davutoğlu, yakın ve uzak komşularıyla ‘sıfır sorunlu’ yeni bir Türkiye'nin müjdesini veriyordu. Ancak Erdoğan'ın yirmi yıllık yönetim döneminden sonra Türkiye'nin Araplar ve Batıda hemen hemen herkesle sorunları var.
Erdoğanizm slogan baloncuklarında içinde yaşayıp, yıkıcı ve önemli bir örüntü içinde işgalci Osmanlı tarihini canlandırırken, ekonominin ve gerçeğin iğneleri ile slogan balonları patlarken bugün uyandı mı?!
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, bugün Erdoğan’ın yorgun olduğu, Türk siyasi rekabet ortamında onu hedef alarak, “AKP Genel Başkanı ‘ekonominin kitabını yazdık’ diyor. Buradan öneriyorum: Madem ekonominin kitabını yazdınız, filmini de çekin! kendi bakanlığını çarpan bakanlarınızla, yandaş medyanızla batan ekonominin filmini gayet güzel çekebilirsiniz” ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın uzun metrajlı filminde son sahneye mi gelindi?
Erdoğan’dan ayrılan yoldaşlarından Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, eski arkadaşını hedef alarak, “Alnımızın teri kurumadan paramız yok oluyor. Asgari ücret 283 dolar, Çin'dekiyle hemen hemen aynı seviyede. Ekonomiyi size teslim ettiğimizde; 1 dolar, 2 lira 92 kuruştu. Son bir saatte 10 lirayı aştı” şeklinde konuştu.
Erdoğan döneminde Türk ekonomisinin sıkıntılı olduğu ve Arap komşularla ilişkilerin çok kötü olduğu doğru. Dolayısıyla gözlemcilerin de gördüğü gibi, basında çıkan haberlere göre Ankara'da BAE, Mısır ve Suudi Arabistan ile ilişkilerin geliştirilmesi kararı alındı. Geriye zaman, biçim ve araçlarla ilgili ayrıntılar kaldı.
Bütün bunlar doğru, ancak ‘Erdoğanist fikrin sonu’ sonuca varmak çok mu erken görünüyor? Uluslararası Müslüman Kardeşler kaldıracı ve Hilafet projesine eski bir bağlılıkla neo-Osmanlı diriliş projesini kastediyorum. Köklerini bugün Hindistan İslamcılarında ve diğer acemlerde mi buluyor?
Belki de Erdoğanizm'in tamamen ortadan kaldırılması ya da parça parça sonlandırılması, büyük bir kitabın küçük bir bölümü ya da uzun bir film dizisinin küçük bir parçası.
Bütün bunlar, belki de projenin gerilediği söylemiyle bir uyanıklık çağrısında bulunuyor. Bunun sonu yok ve proje, susamış kimsenin geniş düzlüklerde görüp su zannettiği serap gibi medya kampanyalarıyla değil, birçok yüzü ve çeşitli ayağı olan bir projeyle karşı karşıya.