Mişari Zeydi
Suudi Arabistanlı gazeteci- yazar
TT

İngiltere'den üç kuruş pahasına satılık iki milletvekili!

Bu gerçekten İngiltere parlamentosu için bir skandal!
Dünyanın en köklü parlamentosunun alt kanadı olan Avam Kamarası'nın iki üyesi, Westminster Parlamentosu salonlarında Suudi Arabistan'ı yeren söylemlerde bulunmaları karşılığında son derece düşük bir para aldılar.
İşte İngiliz medyası tarafından yayınlanan ve Şarku'l Avsat tarafından detaylı bir şekilde araştırılan detaylar:
Aktarılan bilgilere göre Avam Kamarası kuralları, milletvekillerinin parlamento dışındaki işler için parlamento imkanlarını kullanmamaları gerektiğini açıkça belirtmesine rağmen Liberal Demokratlar Partisi’nden Milletvekili Leyla Moran ve Muhafazakar Parti Milletvekili Crispin Blunt Suudi Arabistan'daki mahkumların durumunun tartışıldığı bir panele katılmak için parlamentodaki ofislerini kullanmaları karşılığında para aldılar.
Hukuk firması Bindmans LLP tarafından geçen yıl kasım ayında Zoom üzerinden düzenlenen etkinliğe katılmaları karşılığında firma tarafından Moran’a 40 saatlik çalışma için 3 bin sterlin, Blunt’a ise 6 bin sterlin ödendiği ortaya çıktı. Resmen 'yok pahasına'!
Olay, özellikle Crispin Blunt'un başkanlık ettiği ve Leyla Moran ile İngiliz Milletvekili İmran Han'ın üyesi olduğu 'hakikat arayışı' olarak adlandırılan komitenin arka planını ortaya çıkardığı için İngiliz Parlamentosu'nu sarstı.
Komite tarafından Suudi Arabistan'a karşı tutuklu kadın aktivistlerin davası olarak bilinen dava hakkında sert ifadeler kullanıldı. İkinci şaşırtıcı olan şey ise şu ki, bu komiteyi organize eden ve oluşturan hukuk firması Bindmans LPP, oturumdaki temsilcisi ise Avukat Tayyib Ali idi. Ali daha önce Mısır'daki Müslüman Kardeşler'in (İhvan-ı Müslimin) siyasi kolu olan Özgürlük ve Adalet Partisi, eski Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin ailesi ve terör olaylarından hüküm giymiş çok sayıda idam mahkumunun avukatlığını yapmıştı.
Bu skandalın ele alındığı oturumda, Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson, milletvekillerinin siyasi danışman olarak veya reklamcılık alanındaki çalışmaları için ödeme almalarını önlemek için Parlamento Davranış Kuralları’nda değişiklik yapılmasını önerdi.
Yurtdışında ikamet eden ülkelerine düşman olan Suudi Arabistan vatandaşlarını temsil eden (ismi belirsiz) bir sivil toplum kuruluşu tarafından Bindmand LPP ile bir komite oluşturması için anlaşma yapılmıştı.
Tanıklar İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch), Arap Dünyası İçin Hemen Şimdi Demokrasi (Democracy for the Arab World Now-DAWN) ve MENA İnsan Hakları Grubu'ydu (MENA Rights Group).
Bu ses getiren skandalla ilgili mümkün olduğu kadar çok gerçeği bilerek anlattım. Zira böylece takkemizi önümüze alıp bir düşünebiliriz.
Batı kamuoyunda Suudi Arabistan'ı şeytanlaştırmaya yönelik örgütlü çabalar bu seviyeye nasıl ulaştı?
Yurtdışında saf, spontane ve öz gerekçeleriyle hareket eden bir muhalefet hareketi olarak takdim edilen Suudilerin 'hepsi' gerçekten böyle mi? Yoksa bu kişiler, ormanın derinliklerinde saklanan ayılar ve büyük pençeler tarafından hareket ettirilen küçük pençeler mi?
Dünyanın en büyük devletinin başkanı Joe Biden'ı başkanlığını devraldıktan sonra başkomutan olarak ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) karargahına yaptığı ilk ziyarette ağzından çıkan ilk cümlede Suudi Arabistan'ı, adını bile doğru düzgün telaffuz edemeyerek muhalif olan bir kadını tutukladığı için eleştirmeye iten sistemli bir çaba var. Biden konuşmasında Rusya ya da Çin tehlikesinden ya da savunma için Avrupa ile ortaklıktan söz etmedi!
Önce perdelerin arkasında neler olup bittiğini ortaya çıkarmak ardından da aynı zeka, aynı içtenlik ve kararlılıkla karşıt çalışmalara başlamak için çok büyük bir iş ve çaba bizi bekliyor.