Abdullah Raddadi
Suudi araştırmacı ve ekonomi uzmanı
TT

Salgınla birlikte gelen halka arzlar

Dünyanın tanık olduğu dalgalanmalara ve pandemi sırasında küresel piyasalardaki büyük sallantılara rağmen, 2021 yılı dünya çapındaki ilk halka arz (IPO) sayısı ve hacmi açısından önceki yıllara kıyasla en yüksek yıl olarak karşımıza çıkıyor. Bu artış belirli bir ülke veya bölgeye has olmaktan ziyade ABD, Avrupa, Ortadoğu ve Asya'yı da kapsıyor. Küresel rakamlardan haberdar olanlar, geçen yılın üçüncü çeyreğinden bu yılın dördüncü çeyreğine kadar dünyanın tanık olduğu halka arz sayısındaki inanılmaz artışı fark edecektir. Bu dönem, yatırımcılara Amazon gibi büyük şirketler de dahil olmak üzere 1990'lardaki bir dizi IPO dalgasını hatırlattı.
Ernst&Young'a (EY) göre, ABD 2021 yılında yüzde 87'lik bir artışla 525'ten fazla IPO işlemine tanık oldu ve bu süreçte 174 milyar dolardan fazla para toplandı. Öte yandan Uzak Doğu ülkelerinde halka arz sayısı yaklaşık yüzde 28 artarak bin 130'u aştı ve 170 milyar dolar toplandı.
Avrupa, Ortadoğu ve Afrika ülkeleri ve Hindistan ise yüzde 150'den fazla bir artışla 720'den fazla IPO işlemine tanık oldu. Bir önceki yıla göre yüzde 210 artış sağlanarak 109 milyar dolar toplandı.
Sektörler açısından bakıldığında, teknoloji sektörü küresel halka arz sayısında diğer bütün sektörleri geride bıraktı. IPO sayısı, geçtiğimiz yılın üçüncü çeyreğinden bu yana 147 milyar dolar toplanarak yaklaşık 610'a ulaştı. Tıp sektörü yaklaşık 370 IPO ve 66 milyar dolar ile ikinci sırada gelirken, bunu 310 IPO ve 63 milyar dolar ile sanayi sektörü izledi. Arap dünyasında ve özellikle Suudi Arabistan'da 2021'de yapılan halka arzlarda toplanan para 10 milyar riyali aştı. Böylece asgari aracılık yükleniminin (underwriting) üç kez ve azami aracılık yükleniminin 30 kez olduğu aracılık yüklenimi yöntemiyle halka arz işlemlerine yatırımcıların ve bireylerin duyduğu iştah görüldü.
Bu büyük rakamlar, IPO’ya karşı pazarda ciddi bir değişim olduğunu gösteriyor. Bunda bazı faktörlerin payı var. Bunlardan biri de ekonomik eğilime yönelik iyimserlik uyandıran aşı kampanyaları sayesinde gelen küresel ekonomik toparlanmadır. Aynı zamanda halka arza başvuran şirketlerin birçoğu salgın sırasında büyük fayda elde etti. Bu da şirketlerin puanlarını yükseltti ve IPO için en uygun zamanı bulmalarına yardımcı oldu. Bu, teknik şirketlerin ve ardından tıbbi şirketlerin halka arz işlemlerini artırmaları için anlaşılır bir sebep. Ayrıca teknoloji ve tıp sektörlerinin salgın sürecindeki olumlu etkisi, yatırımcıları bu sektörlerin parlak ve umut vaat eden bir gelecekleri olduğuna ikna etti. Böylece daha çok yatırımcı bu sektöre gelmeye başladı. Değeri 1 milyar doları aşan özel şirketlerin (unicorn) sayısı 900'ü aştı. Bunların 400'ü tek başına ABD'de bulunuyor. Bu şirketler genellikle IPO için en uygun şirketlerdir.
Yatırımcılar ve halktaki likiditenin varlığı, bu arzlara yönelimin ana nedenlerinden biriydi. Geçtiğimiz iki yıl içerisinde havacılık, turizm ve restoran sektörlerinin salgından zarar görmesi bireysel birikimlerin artmasında olumlu bir etki yarattı. Bu etki, geçtiğimiz dönemde bireylerin finansal piyasalara, kripto para piyasalarına, NFT olarak bilinen takas edilemeyen tokenlere (non-fungible tokens) ve IPO'lara girmeleriyle netlik kazandı. Bazı ülkelerin yardım paketleri oluşturması da birikimlerin artmasında olumlu bir etki yarattı. Bu artışlar, IPO'ların sağladıkları hızlı kazanımların yanı sıra büyük popülarite elde etmesiyle birlikte aracılık yüklenimini şirketler için daha güvenli hale getirdi.
Bu şirketlerin (ve özellikle teknoloji şirketlerinin) hisse senetlerini satışa çıkarması işlerini büyütmeleri ve müşterilere ulaşma noktasından ileriki aşamalara geçmeleri için zemin hazırlar. Ancak bu işlemlerin dezavantajlarından biri, halka arz yapıldıktan sonra bünyelerindeki inovasyon oranının düşmesidir. Özel sermaye, başarılı olması halinde yüksek getirisi olacağından ötürü yenilikler konusunda risk alma eğilimi gösterirken, borsaya kayıtlı şirketler hissedarların ve yönetim kurulu üyelerinin risk almak istememelerinden ötürü riski düşürme eğilimi gösterirler. Ancak her halükarda bu durum genç şirketlerin daha fazla inovasyon yapmalarına fırsat veriyor.
2021 yılı, salgın sırasında ekonomik durum ve küresel eğilimler tarafından desteklenen yeniliklerle dolu bir yıl oldu. Bu da salgının birçok sektörü olumsuz etkilediği gibi diğer sektörlere de yer açtığının ve sermayenin durgun kalmaktansa yatırım yapmayı tercih ettiğinin bir kanıtı. 2020'nin sonunda, halka arzların 2021 yılında devam edeceğini söyleyen uzmanlar, şimdi de halka arz dalgasının gelecek yılda da devam edeceğini düşünüyorlar. Bazı yetkililer birçok şirketin hisselerini kote ettirmeyi planladıklarını belirtti. Suudi Arabistan borsası Tedavul'den gelen açıklama buna iyi bir örnek olabilir. Tedavul, gelecek yıl için yüzde 20'den fazlası ana piyasada olmak üzere yaklaşık 50 halka arz başvurusu aldı. Bu mali piyasanın gelecek yıl hala umut verici olacağının bir göstergesi.