Muhammed Nugaymiş
Kuveytli yazar
TT

Hakim olan gizli çalışma kültürleri

Maddi getirisi düşük olmasına rağmen işe sımsıkı sarılanlar var ve bunun nedeni de hakim olan gizli çalışma kültürüne olan sevgileri. Bu kültür, çalışma ortamlarında insanların ilişkilerinin direğidir. Ayrıntıları seven, günlükleri tehlikelerle dolu, bir yandan oldukça iddialı diğer yandan gevşek, takım ruhu kültürünün aksine birey merkezli bir kültür söz konusu.
Kişi ne kadar anlamaya ve çalışacağı en iyi ekibi seçmeye çalışsa da yine de ‘gizli çalışma kültürü’ testini geçmek için önünde bir engeli var. Bu gizli kültürün üzerindeki perde açılır açılmaz, resmi net bir halde görür. Benim için uygun olan, bana şu ya da bu kurumda çalışmam konusunda ısrarla öneride bulunana uymayabilir.
Küçük hata avı yapılan çalışma kültürleri var. Hatta yetkililerden biri bana bu kültür içinde eleştiri duymamanın bile takdir anlamına geldiğini söyledi. Çünkü gerçekte eleştiri ve övgü, görünüşe göre bir memnuniyet işareti olan sessizliğin kıvrımlarından türetilir.
Öte yandan istikrarın hüküm sürdüğü ve bazıları için oldukça rahat olan bir çalışma kültürü var, çünkü kararlar bir bütün olarak mevcut statükonun korunmasına odaklanır. Dolayısıyla bu kültür değişime ya da başka bir organizasyonla birleşme fikrine bile daha dirençlidir. Ayrıca hata yapan ne yaparsa yapsın yargılamama eğiliminde olan çalışma kültürleri de var. Burada yolsuzluk gelişir, tembellik ve aylaklığa davetiye çıkar. Ayrıca kimseden takdir göremeyecekleri nedeniyle kendilerini çalışmaya adayanların da şevki kırılır. Bunun yanı sıra çalışma ekiplerini seven, ancak işin bir kişiye bağlı olup onu kontrolü altında olmaktan ayrıca ani istifa ile kaderlerini tehdit etmesinden endişe duyulan çalışma kültürleri de söz konusu. Modern eğilim, idari işlerde, ipleri tek bir kişinin eline almasına olanak vermiyor. En iyisi olsa bile bu modern eğilim, yönetmelikler, kişiyi tüm yazışmalarının bir kopyasını başka bir meslektaşına göndermesini zorunlu kılıyor, böylece neler olup bittiğinden haberdar olunmasını sağlıyor. Modern kurumsal çalışmanın tanımı budur.
Bazıları için en rahat çalışma kültürleri sonuç odaklı olanlardır. Sessizliğin hangi dakikasında ve hangi saniyesinde ayrıldığınız önemli değil, önemli olan sonuçtur. Çalışma saatlerine en çok bağlılık gösterenler, özel nedenlerle işe geç kalmak zorunda kalan meslektaşlarının sağladığının dörtte birini üretemiyorlar. Bu bir ‘outcome orientation’dır (sonuç yönelimi) ve sağlıklıdır. Çünkü vizyonu açıktır: Gazetecilik ve medya çalışmaları da dahil olmak üzere insanın aklını sürekli meşgul eden şey, sonuçlardır. Kişi merkezli çalışma ortamları da söz konusudur; dolayısıyla ‘zamanın bilge adamı’ veya bilirkişi yoksa iş durur. Sürdürülebilir bir kolektif çalışma ortamı yaratamayan tüm liderler için bu oldukça olumsuz bir durum. İnsanlar gelir ve gider, ancak kolektif kurumsal sistem, yapı olarak adlandırılan sistematik ve organize çalışmanın tanığı olarak kalır.