Abdurrahman Raşid
Suudi Arabistan’lı gazeteci. Şarku’l Avsat’ın eski genel yayın yönetmeni
TT

Peki ya Ukrayna’nın işgalinden sonra?

Yeryüzünde yaşayanların çoğunu hızla yok edecek bir üçüncü dünya savaşı olmayacak. Bundan daha kötüsü; nükleer gücü olan ülkelerin yönettiği, konvansiyonel silahların kullanıldığı çeşitli cephelerde verilen uzun savaşlar olabilir.
Bir dünya savaşı olmasa bile, şu anki kriz Ukrayna'dan daha büyük ve göründüğünden daha derin ve tehlikeli. Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) bunun bir başlangıç ​​olmasından tedirgin ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna'dan sonraki planını bilmiyor. Ruslar geçen hafta kullandıkları tarih, coğrafya, toprak, din, mali borçlar, ulusal güvenliği koruma, NATO’nun yayılmasına karşılık verme ya da ayrılıkçı bir bölgeden veya muhalif bir gruptan gelen yardım çağrısına yanıt verme kisvesi altında kullanılan gerekçelerin aynısıyla eski Sovyetler Birliği ülkelerinin bir kısmını işgal etmeyi ya da geri almayı mı planlıyorlar?
Rusya’nın Belarus ve Tacikistan'daki askeri faaliyeti, Putinci Rusya projesinin başlangıcında olduğumuz kanısını güçlendiriyor. Putin, emperyalist Çarlık Rusya'sındandır ve Rusya'ya ‘hakkı’ olanı geri verme konusunda tarihi dayanak olarak Sovyetler Birliği'nden bahsetse de Rus Bolşeviklerine karşıdır.
Ukrayna'nın tamamının veya çoğunun ilhak edilmesiyle küresel bir olayın 360 ​​derecelik dönüşüne tanık oluyoruz. Zira Soğuk Savaş en azından benim gibi insanların nazarında geri döndü.
Rusya'nın bir sonraki olası hamlesi ne olacak? Letonya, Litvanya ve Estonya ikinci öğün mü olacak? Rus milliyetçilerinin olanlardan Batı’yı sorumlu tuttukları ve kendilerinin olduğunu iddia ettikleri, Sovyetler Birliği'nden kopan 15 ülke var. Bu önermenin teorisyeni Devlet Başkanı Putin. Son konuşmasında mevcut ve gelecekteki durumu anlamak için önemli bir siyasi harita çizen Putin “Komünist Parti liderliği, Sovyetler Birliği'nin çöküşüne zemin hazırlayan birçok hata yaptı. Cumhuriyetlerin Sovyetler Birliği’nden ayrılma hakkı, o zamanlar Sovyetler Birliği olarak adlandırılan Rus devletinin altına konulmuş saatli bir bombaydı” şeklinde konuştu.
Putin'in Rusya'sı genişleme konusunda kararlı görünüyor. NATO ve Batı ülkeleri zor bir durumla karşı karşıya. Zira nükleer bir devletle doğrudan çatışmak söz konusu bile olamaz. Ukrayna'ya girilmesi, dünyanın diğer çatışma bölgelerinde bile boyutlarını bilemeyeceğimiz farklı bir dünyanın emaresi olan siyasi bir açıklamadır.
Siyasi çözüm ile Ukrayna krizinin büyük güçleri, Rusya’nın NATO’ya karşı çıktığı açıklamalarında defalarca kullandığı gerekçesi güvenlik garantilerinin verilmesi göz önüne alınarak anlaşmazlıkları çözmek için güç kullanılmamasına dayalı yeni bir ortak yaşam formülü aramaya itmesi uzak bir ihtimal. Hiç şüphesiz Soğuk Savaş'ın sona ermesinden bu yana dünya, kötü yanları olsa da büyük cephelerde istikrarı sağlayabilen iki kutuplu sistemi kaybetti.
Ukrayna işgali birden olmadı. Beklenen ihtimaller arasında yer alıyordu. Aynı şekilde Avrupa’nın gaz ile tehdit edilmesi de beklenen bir durumdu. Bununla birlikte büyük ülkeler düzeyinde askeri bir çözüm yok. Batı’nın askeri seçeneğinin Moskova’nın Ukrayna’nın tekrarının olabileceği inancını kırmak için başka ülkelerle farklı cepheler açmasından korkuluyor.
Ekonomik yaptırımlara gelirsek, hepimizin bildiği üzere bu, özellikle ne kadar ağır olursa olsun bedelini ödemeye hazır olan rejimlere karşı başarısız bir silah. İşin ironik yanı enerji ve buğday gibi hayati ürünlerin fiyatlarının artması ve enflasyon sonucunda, Ukrayna'nın işgaline yönelik yaptırımların bedelini ödeyen taraf yine Batı ve dünya ülkeleri oluyor.