Hamad Macid
TT

‘Times Meydanı’ teravihi hatadır

Yüzlerce ABD’li Müslüman, New York'un ünlü ticaret ve turizm meydanı Times Meydanı'nda teravih namazı için toplandı. Kur'an-ı Kerim tilavetiyle meydanın uğultusu ve dev ekranlarda yayınlanan reklam müzikleri ile baştan çıkarıcı görüntüler birbirine karıştı.
Bu New York’taki Ramazan sahnesi için sevinen, iyi niyetli ve dini duyguları kabaran kimseleri takdirle birlikte, meselenin sakin ve makul bir şekilde ele alınmasına ihtiyaç var. Böylece olayın boyutları, sonuçları ve yan etkileri ortaya çıkarılır; duygulara ve anlık kazanımlara kapılmaktan kaçınılır.
Organizatörlerin teravih sahnesiyle amacı, İslam'ın ne olduğunu bilmeyen herkese İslam dinini anlatmak ve İslam’ın barış dini olduğunu vurgulamaktı. Burada kazanım olarak görülen durum, ABD’lileri İslam'a dolaylı bir davetti. Peki, Times Meydanı’ndaki teravihi diğer ABD şehirleri ve eyaletleri için model haline getirmesini beklediğimiz toplantının ve benzerinin yan etkilerine ne demeli? Belki de bu deneyim kıtaları ve okyanusları aşar ve başka ülkelerde benzer sahnelere yol açar. Londra'daki Trafalgar Meydanı'nda Cuma namazı, Paris'teki Eyfel Kulesi çevresinde ise bayram namazı kılınır.
Korktuğumuz tehlikeler ve yan etkiler, aşırı sağın, İslamofobi bağımlılarının, Kur’an’ı yakma ve karikatürize etme meraklılarının tepkileridir. Bu aşırı ırkçı akım, devletlerin, basının, siyasi partilerin ve eğitimin eklemlerinde endişe verici bir gerilime ve sistematik bir sızıntıya tanık oluyor. Bazı Müslümanların dini ibadetleri yerine getirdikleri bu sahneler arttıkça, bu kimselere yönelik sempati artıyor. Bu sahneler, aşırı sağ ve onu çevreleyenler tarafından kasıtlı ve provokatif eylemler olarak görülüyor. Allah korusun Times Meydanı’ndaki teravih kalabalığına aşırı sağcı bazı serseriler ve haydutlar katılmış olsa, ibadet edenleri taciz etse ve içlerinden biri bir Kur’an yaksa, sahnenin ne kadar feci olacağını hayal edin.
Yalnızca Times Meydanı’ndaki teravihten bahsetmiyorum. Korkum o ki bu deneyim, herhangi bir şekilde başka bir şehirde ve eyalette tekrarlanacak ve sorunlar yaşanacak. Times Meydanı’nda teravi organize edenler ve sempatizanları, yerel makamlardan izin aldıklarını söylüyorlar. Bana göre bu yeterli değil. Çünkü bu izin, yan etkileri hesaba katmıyor ve bazı Batılı ülkelerde daha fazla baskıya maruz kalan Müslüman azınlıkların kritik durumunu dikkate almıyor.
Bilgelik, gergin ırkçıları ve aşırı sağcı zorbaları kışkırtacak herhangi bir faaliyetten kaçınmayı gerektirir. “Rüzgârın estiği kapıyı kapat ve rahat et.” Hikmet, problem ortaya çıkmadan önce önlenmesini gerektirir; meydana geldikten sonra ortadan kaldırmakla meşgul olmayı değil.
Dahi Amr b. As, “Bir çözüm bulmadığım sürece sorunla karşı karşıya gelmem” derken, ondan daha dahi olan Muaviye ise, “Öncelikle sorunla karşı karşıya gelmekten kaçınırım” demiştir.