Ömer Özkaya
Yazar
TT

İnsanı ve kamuyu yeniden yaratmak

Serbest radikaller vücudumuzun besinler ve diğer girdilerden enerji elde etmek için oluşturduğu sindirim işlemi esnasında ortaya çıkan ve “ömür yiyen” olarak da tanımlayabileceğimiz oksijen elektronlarının enerji üretme süreci içinde eksilerek deforme olması sonucunda bedenimizde sistem dışı etkinlik gösteren aktörlerdir. Günümüzde birçok hastalığın açıklanmasında, vücudumuzun yaşamsal faaliyetlerinin sekteye uğramasının izahında ve yaşlılığın gerekçesinin ortaya konulmasında serbest radikaller kavramı sıklıkla kullanılır.
Serbest radikaller sürecin olağan ve de zorunlu aktörleri oldukları halde yargısız infaz ile karşı karşıyadırlar. Doğal olarak serbest radikal kavramı siyasal, dinsel, etnik, toplumsal ve kültürel bir kavramdır da. Bir dönem çok rağbet gören örgütlü toplum kavramı ile de çok bağlantılıdır.
Toplum içinde yaşayan bireylerin ideolojik, dinsel, kültürel ve sair tüm fikir, düşünce, hedef ve inançları için "örgütlenmeleri" yani bir etiket, levha veya sembol altında toplanarak bir nevi "kontrol altına”  alınmaları işlemi demokrasinin en önemli parametresi olarak kabul edilmiştir.
Örgütlü toplum endeksi ne kadar yüksekse kamu otoritesinin dolaylı/dolaysız denetimi o kadar yoğun kabul edilirdi. Fakat bu durum, bu haliyle ifade edilmez bunun yerine "demokratik toplum eşittir örgütlü birey “ gibi denklem ve aforizmamsı renkli cümleler kullanılırdı.
Sonuçta "serbest radikaller" vücut için olduğu kadar siyasal sistemler için sorunlu siyasal elektronlardır. Tarih boyunca "serbest radikaller" kamu düzeni ve çıkarı için kolayca infaz edilmişlerdir. Daha yakınlarda tecrübeli bir Türk politikacı siyasetin ancak ve ancak bir partide ve disiplin altında yapılması gerektiğini beyan etmiştir.
...
Ukrayna savaşı esnasında Rusların tank ve zırhlı araçlar kayıplarının yüksekliği ile ilgili rakamlar tüm medya mecralarında önemli yer tutmaktadır. Afganistan savaşındaki Sovyet kayıpları envanterleri Ukrayna’daki Rus kayıpları envanterleri neredeyse aynıdır. Rusya'nın Ukrayna'da girişeceği askerî operasyonlar için ne tür saldırı araçları kullanacağı çok öngörülebilir durumdadır.
Rusların Ukrayna’da kara saldırı araçları ile girişeceği bir harekâtta yüksek zayiat kesindir. 1991 yılından beri devam eden Ukrayna sorununun geleceği son noktanın da savaş olduğu ve olacağı stratejik analistler çevrelerinde öngörülüyordu. O halde ne oldu da -henüz doğrulanmamış olsa da- Rusya bile bile lades noktasına getirildi?
Rusya gibi hâlâ serbest tartışma ortamının ve demokratik mekanizmaların olmadığı ve oturmadığı ülkelerde ilk düşülen hata kendi ülkesi ve hedef ülke hakkında reel bilgiler olmadan karar vermek zorunda kalmaktır. Yani gündemdeki madde ile ilgili yoğun düşünce, analiz, öngörü ve çeşitli senaryoların olabildiğince tartışılmamış olmasıdır. Temel sorun istihbarat yetersizliği değil düşünce egzersizleri yetersizliğidir. İşte serbest radikallerin önemi burada ortaya çıkmaktadır.
"Serbest radikaller" denilen ve kalıba girmemiş uzman, askerî analistler ve stratejistler, analist, politikacı, din adamı, gazeteci ve benzeri portreler, serbest tartışma ortamlarında veya çeşitli mecralarda, “Ukrayna’ya Rusya tarafından bir harekât yapılırsa nelerle saldırılmalıdır” diye sorsalar mutlaka "füzelerle" diye yanıtlarlardı. Ukrayna’da konu enine boyuna irdelenirken serbest radikaller olsaydı yapılacak en son işin Rusya ile savaşa girmek olduğuna muhakkak dikkat çekerlerdi.
Rusya ile girilecek bir savaşta "serbest radikaller”den oluşan  "kuvvetler"in alışılmadık zayiatlar verdirmesi sürpriz olmayacaktır. Fakat orantısız zayiat verdirip yine orantısız bir dağılmışlık yaşamak kaçınılmaz olacaktır.
Afganistan'da, Irak’ta, Libya’da ve Suriye’de olanlar Ukrayna’da olacaklar için yeterince öncü gösterge vermektedir. Şüphesiz Batı’nın, ABD/NATO’nun stratejik başarısı Rusya'yı Ukrayna’ya askerî olarak çekmekte gösterdiği başarıdır. Rusya’nın Ukrayna’da, ABD ve Batı savaş stratejileri ve üstün savaş makineleri ile karşılaşacağını hesap etmemiş/ettirilmemiş ve hatta düşünmemiş/düşündürtülmemiş olması mümkünse, burada çok daha büyük bir strateji devrededir demektir.
Buraya kadar ki noktada stratejik derinlik, yoğun ve çok boyutlu düşünme söz konusu olduğunda serbest radikallerin vazgeçilmez bir entelektüel mekanizma olduğunun görülmesidir. Savaş söz konusu olduğunda ise serbest radikallerin zayiat verdirici fakat galibiyet getirici olamayabilecekleri olasılığının değerlendirilmesinde sorunlar olduğudur.
İşin diğer bir ilginç boyutu Rusya ve Ukrayna arasında süren şimdilik savaşımsı askerî çatışmanın dünyanın birçok ülkesindeki güvenlik ve askerî strateji uzmanlarını aşırı derecede şaşkınlığa uğrattığı gerçeğidir. Ukrayna savaşı bağlamında yapılabilecek en iyi tanımlama şudur: Savaşın kesitleri için tüm analizler, tüm teknik izahlar, psikolojik savaş türleri ve tüm istihbarat stratejileri irdelemeleri yetersiz kalmaktadır.
O halde Ukrayna’da ilk defa çok sayıda tarafa, çok sayıda farklı ve yine çok sayıda iç içe geçmiş askerî, diplomatik, istihbâri, ekonomik, medyasal, psikolojik savaş argümanları, savaş teknolojileri kullanımları ve siyasal çok katmanlılık eş zamanlı uygulanarak hedef aktörler, ABD/NATO ve Batı tarafından çoklu çıkmazda bırakılarak savaş içinde savaş ve onun da içinde yine savaş durumuna düşürülmüşlerdir.
Bu durumda Vietnam Savaşı'ndan bu yana savaşlarda askerî galibiyetin ilk ve asıl hedef olmadığı ortaya çıkmaktadır. Sadece askerî galibiyetin askerî bir yenilgi ile eşanlamlı olduğu ve askerî galibiyet sonucu yenilenin her şeyini almanın aslında çok stratejik bir hata olduğu her iki dünya savaşında fazlası ile anlaşılmıştır.
Öte yandan hedef ülkeyi öncelikle kendi kendine yenilgiye uğratması için çok kapsamlı stratejiler uygulanmaktadır. Savaşın galibi ve mağlubu ikinci planda kalmakta, ürün hasadı savaş ile sürülen alandan değil, savaş dışı alandan elde edilmektedir.
Rusya ve Ukrayna kendi kendine yenilmiş ülkeler gibi durmaktadır. Bir başka ilginç enstantane ise tüm hedef ülkeleri yenenlerin de ironik veya paradoksal olarak kendi kendilerine yenilmeleridir. Bu daha çok Batı için geçerlidir. Ve bundan böyle Batı için herhangi bir konuda konsensüs sağlamak bir daha mümkün olamayabilecektir. Çünkü insanlar ve devletler arasında ve organizasyonlar arasında söz, güven ve antlaşmaların ölümü, yeni paradigmalara ve yeni sözün tutulacağına, antlaşmaya uyulacağına ilişkin yeni değerler ve kavramlara gereksinim doğurduğunda bunun için daha yoğun savaşlar verilir.
Gücün iknası için yoğun vahşet ve kıyım, insanın yeniden dili, kültürü, inancı, vicdanı ve anlayışı ile "yaratılmasını" zorunlu hale getirir. Ancak Ukrayna savaşı yukarıdaki tablonun sıfır noktası durumundadır. Bu sebeple de serbest radikaller kavramının ekonomik, siyasal, dinsel, kültürel, diplomatik, medyasal, akademik ve toplumsal alanlardaki kullanımının pozitif noktada takviye edilmesi de bir başka zarurettir.
Çünkü yönetsel elitlerin (çok geniş anlamda) vücudun ihtiyarlaması gibi sistemi yönetenlerin de gelişmelerin gerisinde kalmaları olgusu karşısında topluma dönmeleri ve toplumun çok ileride olduğunu gözlemlemeleri sonucunda kendilerini yeniden siyasal anti-aging uygulayabilmeleri mümkün olacaktır. Dolayısıyla ilerleme, değişim ve gelişim belli alanlarda biriktirilemez.
İçinde bulunulan durum ve gelecek ancak tüm aklı başında ve bilinçli bireylerin "sözleri" fikirleri ve düşünceleri ile algılanabilir ve kurulabilir.
Beyin tüm vücuttan sinyal alabildiğinde bütün ve tam performansla çalışır. Sistemler de aynıdır. Tüm toplumun nabzını tutabilmek, yönetimin rantabl ve etkin çalışmasını sağlayacaktır. Serbest radikaller bu bağlamda aslında iyi taşıyıcılar ve dozerlerdir. Ve iyi bir iletişim dizaynı ve anlayış, sistemi diri tutacaktır.
İşlerin uzmanlarının bile gündelik hayatın uzmanı her türden insanlardan öğrenecekleri çok bilgiler, teknikler, yöntemler ve stratejiler vardır. Bugünkü bir çok teknolojik yeniliği hayvanlardan öğrenerek geliştirmedik mi? İnsanlardan öğrenmeyi veya insanlardan öğrenmenin yollarını bulmak ve bilmek de bilgeliktir. Dolayısıyla birilerini “serbest radikaller” diye sistem dışına atar susturursak Tanrının mesaj yollarını iptal etmiş oluruz.
Ukrayna ve Rusya ve hatta Batı’da yerleşik sistemin sempati ile bakmadığı ve sınırladığı kişileri serbest radikaller diye susturduklarından öğrenmeyi keserek kendi kendilerini yenilgiye uğratabilmektedirler.
Henüz iç ve dış işleyişi hakkında tam bilgi sahibi olamadığımız vücudumuz, beynimiz, dünya ve evren doğal birer serbest radikaldirler. Çünkü ne oldukları ve ne yapacakları henüz tam anlamıyla bilinmemektedir. Bireylerin, toplumların, organizasyonların ve devletlerin de keşfedilmeyen, bilinmeyen ve öngörülemeyen boyutlarıyla serbest radikaller olarak tanımlanmaları asimetrik değil simetriktir.
Serbest radikaller de kendilerini dışlayanları radikal olarak tanımlayabilir ki iletişimin koptuğu ve savaşın başladığı yer burasıdır.
Ukrayna bağlamında şimdi iki yeni yeni durumla karşı karşıyayız: İlki tüm zamanların en yeni savaş teknikleri uygulamadadır. Ve ne yazık ki ve belki de ne iyi ki bundan çoğunluğun haberi yok.
İkincisi de insanlar ve organizasyonlar özellikle devletler bundan böyle birbirleriyle işlevsel iletişim ve ilişki için yeni kavram panelleri oluşturarak insanı ve kamuyu yeniden yaratmak zorundadır.