Semir Ataullah
Lübnanlı gazeteci - yazar
TT

İnsanlık ve tarihine yönelik tehlikeli bir değerlendirme

Olay o kadar şaşırtıcıydı ki, Francis Fukuyama gibi ciddi bir bilim insanı “Tarih bitti. Tarih bitti” diye bağırmaya başladı. Sona gelindiğine dair bütün işaretler oradaydı: Berlin Duvarı parçalanmış, Doğu Avrupa'nın sınırları yıkılmış ve Demir Perde’nin aşağı doğru düşme sesi duyulmuştu. Yıl 1990. Bu vahşi yüzyıl, insanlığın tanık olduğu en kötü iki savaşı da beraberinde götürmeden kapanmayacak. Artık kimse Avrupa medeniyetine leke süremeyecek. Çünkü Soğuk Savaş bitti. Gelecek yüzyıl başladığında, Avrupalıların ilerleme ve dünya barışı yüzyılı olacak. Fakir Çin gelişiyor. Aç Hindistan artık çivilerin üzerinde uyumuyor. Avrupa, bilim, kalkınma ve refah altında birleşmiş bir bütün.
Profesör Fukuyama aşırı iyimser ve aceleciydi. Tarih böyle bir sihirle bitmez. Yüzyıllarca süren savaşların, kinlerin ve geniş alanlara gömülmüş askerlerin mezarlarının tarihi… Hele de bir sürü kanıt varken! Fransa, Hitler'in yardımcısı General Göring'in oğlunu 14 Temmuz kutlamalarında onur konuğu yapacak kadar olayı memnuniyetle karşılamıştı.
Saddam Hüseyin’in Kuveyt'i işgal etmesiyle dünyanın imajı aniden bozulduğunda, çeşitli ülkelerden oluşan büyük bir grup yaraları sarmak için koştu. Hayır. Bu dünyada saldırgan bir davranış artık kabul edilemez. Bunu beşeri ve tarihi tanımayanlar söyledi. Nitekim işgal ve saldırı tezahürleri devam etti. El Kaide New York'taki İkiz Kuleleri vurdu. ABD Irak'ı işgal etti. Afganistan'a geri döndü. Vladimir Putin Çeçenistan’ın başkenti Grozni'yi silip süpürdü. Ardından Kırım'ı kendi topraklarına kattı ve beş eski Sovyet cumhuriyetine ‘boyun eğdirdi’. Avrupa aniden büyük savaşların vahşetleri ile tekrar karşı karşıya kaldı: Tüm şehirler küle döndü. Medeni Avrupalılar ​​toplu katliamlar ve toplu tecavüzler yapıp toplu mezarlar kazdı.
Putin Ukrayna'yı mahvetmeye başlamadan önce Saddam Hüseyin'in Kuveyt'i işgal etmeden önce söylediği şeyi söyledi: “Bu, var olmayan bir ülke.” Saddam’ın savaşında petrol oyununu oynaması gibi Putin de doğalgaz oyununu oynamaya çalıştı. Büyük sürpriz, dünyanın, büyük ekonomik ortaklığın üç büyük düşman arasında paylaşıldığını anlaması oldu: ABD, Rusya ve Çin.
Eski ABD Dışişleri Bakanı James Baker'ın söylediğine göre Mihail Gorbaçov'un tutumu ve Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’nün (NATO) doğuya doğru genişlemesine ilişkin endişe, Putin'in tutumuyla aynıydı. Aslında Çarlık’tan bu yana tüm Rusların tutumu böyle. Zira imparatorluklar sıradan ülkeler gibi düşünmezler. Korkuları da herkes gibi değildir. Sovyetlerin yaptığı ilk şey, tıpkı Çarlar ve İmparatoriçe II. Katerina ve yedi adamının yaptığı gibi, Rus topluluklarını birlik toprakları boyunca ‘yerleştirmek’ oldu. Fransızlar da böyle yaptı. Az olmalarına rağmen Hollandalılar ve Belçikalılar da. ‘Fransız Cezayiri’nde sonuçlar böyleydi. Şimdi sıra Ukrayna, Kırım ve Baltık ülkelerinde. Ukrayna savaşı, Rusya ile Batı arasında küresel bir savaş olmasının yanı sıra, aynı zamanda Slav ırkının insanları, kültürü ve hatta kiliseleri arasında dönen bir iç savaştır. Putin, Sovyetlerin aşağılanmasının, Fukuyama'nın çıkardığı sonuçların ve özellikle Avrupa'da insanoğluna ve tarihe yönelik iyimser değerlendirmenin intikamını alıyor.