Semir Ataullah
Lübnanlı gazeteci - yazar
TT

Vazgeçtiğiniz için teşekkür ederiz

Demokratik rejimlerde dönemsel seçimlerin amacı, milletvekillerini hesaba çekmektir: Ya kalırlar ya da meclisten ihraç edilirler. Milletvekilliği belirli bir dönemle sınırlı olmazken, başkanlığın olduğu ABD ve Fransa'da ise iki dönemle sınırlıdır. Kimi ülkelerde ise ömür boyu ve bazen ondan sonra da devam eder.
Lübnanlı seçmen özgürlüğüne bağlı kaldı. Seçme özgürlüğü olduğu için seçimini yüksek sesle yaptı. Sivil devlet çağrısı yapan zayıf ve çok bilinmeyen yüzlerden oluşan bir grup, Prens Talal Arslan ve Faysal Kerami gibi Trablus ve Cebel-i Lübnan’daki geleneksel siyasi aileleri hezimete uğratırken, Velid Canbolat hem geleneği hem de ilerlemeyi temsil ederek öne çıktı.
Lübnan hesaplarında, dolambaçlı yollarında ve sembolizmlerinde Velid Canbolat, bloğunun ve mezhebinin küçük boyutlu olmasına rağmen en öne çıkan galiptir. Canbolat’ı saf dışı bırakma çabası emsalsizdi. Ses getirecek şekilde mirasını en büyük çocuğu Timur'a devretmeyi başardı. Hıristiyan ve Sünni liderlikler birden fazla grup arasında bölünmüşken, Dürzi liderliği Suriye, Hizbullah ve diğer muhalifleri tarafından desteklenen eski ve yeni yüzlerin yokluğu ışığında tamamen uzlaştı.
Kaybeden isimlerin çoğunun ya Suriye ile kadim bir vefa ilişkisi ya da kendi şehirleri Zıgarta’da ciddi bir düşüş yaşayan Arslan ve Süleyman Feranciye gibi Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed ile şahsi bir münasebetleri olması dikkat çekti. Benzer düşüşü diğer cumhurbaşkanı adayı Cibran Basil de yaşadı. Parlamento savaşının aynı zamanda başbakan ve cumhurbaşkanlığı savaşı olduğu bilinen bir gerçek.
Eski Başbakan Saad Hariri'nin seçim sonuçlarıyla ilgili yaptığı açıklama dikkatleri çekti. Hariri, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda seçim savaşına katılmaktan vazgeçmesinin, Lübnan'daki siyasi yapının sarsılmasına neden olduğunu ifade etti. Vazgeçmeseydi ne olurdu bir hayal edin. Şahsen benim böyle bir hayal gücüm yok. Gerçeğe dönecek olursak ‘sivil toplumun’, Hariri’nin isteksizliğinin kalbi olan Beyrut'ta üç sandalye kazandığını gördük. Ayrıca İbrahim Minimneh’in ‘18 bin oyla kazandığına’ (Sünni bir milletvekilinin aldığı en yüksek oy oranı) şahit olduk.
Seçim sonuçları, harekete geçme vaktinin geldiğini gösterdi. Lübnan'da kalmakta ısrarcı olan milli pervasızlık imajından ülkeyi kurtaracak bir değişiklik arayışı içerisinde tüm çürümüş ruhlara meydan okuyan ve hastalıklı mirasları aşan gençlerin vaktinin geldiğini gösterdi.
Olup biten manevi bir zaferden başka bir şey değildi. Esas zafer ise Lübnanlıların uzlaşıp kendilerinden bölünme, kibir ve durmak bilmeden devam eden yıkım belasını uzaklaştıracak siyasi bir tabaka seçme maslahatlarına ulaşmaları oldu. Velid Canbolat, Dürzileri varoluşsal sıkıntılarından kurtarmak için seçimlere yatırım yaptı. Müftü Deryan Sünnilere, bireysel çatışmaların ve gizli bidatların değil, bir vatanın parçası olduklarını hatırlatma görevini üstlendi. Avn destekçilerinin kaybı, Marunilerin insanlar yerine koltuk için verdikleri mücadeledeki tarihsel çıkmazlarını hafifletti. Bir kez daha kadın yapay olmayan, doğal güzellikteki bir zaferle ışıldadı. Kimsenin bilmediği kadınlar… Tüm kesimlerden kadınlar 1963'te mecliste girmişti. Bu oturum, karnaval makyajı yapılmamış, memnun ve dürüst yüzlerle dolu.