Muhammed Nugaymiş
Kuveytli yazar
TT

Daha az çalışma günü

İngilizler her zaman sözlerine, düşüncelerine ve hareketlerine çok dikkat ederler. Birçok İngiliz ne zaman susması gerektiğini, ne zaman devreye gireceğini ve ne zaman yerinde bir karar vereceğini bilir. İngiliz kültürünün doğası gereği en önemli kararlar alınırken düşünmenin hakkı yeterince verilir. Diğer insanlar bunu bürokrasi veya ‘soğukluk’ olarak görse de ben buna İngiliz kültürüne hakim olan ‘dikkatlilik’ etkisi diyorum. Bu dikkatlilik bu sefer, çalışma günlerini azaltma yönünde küresel çapta büyüyen eğilime kadar uzanıyor.
Prestijli Cambridge ve Oxford üniversiteleri ile ABD’deki Boston Koleji'nde görevli akademisyenler, işçilerin ve çalışanların maaşlarında kesinti yapılmaksızın çalışma saatlerini beş gün yerine dört güne indirmenin etkisini incelemek üzere İngiltere'de yaklaşık 70 şirket ve kurum tarafından altı aylığına başlatılan ciddi bir deneyi gözlemlemeye başladılar.
Asıl mesele işte kaç saat geçirildiği değil, üretkenliktir. Günde sekiz saat çalışmanın daha uygun olmasının mantığı nedir? Toplantılarda, tartışmalarda veya boş işlerde kaç saat heder ediliyor? Bu yüzden çalışanlar perşembe gününü daha verimli buluyor. Çünkü işteki son gün olduğu duygusu onları herhangi bir yük olmadan tatile girmek için ellerinden geleni yapmaya itiyor. El-Kabas gazetesinde yaklaşık 20 yıl yarı zamanlı gazetecilik ve ardından köşe yazarlığı yaptım. Kimsenin geldiğine dair parmak izini okuttuğuna veya imza attığına şahit olmadım. Ancak meslektaşlarımızın yaratıcı parmak izlerini gazetenin dijital ve basılı ön sayfalarında görüyorduk. O zamanlar El-Kabas, yerel düzeyde ve Arap dünyasında kariyerinin zirvesindeydi. Bu, bütün mesleklerin çalışanlarına sıkı bir kontrol eşliğinde belirli saatlerde çalışan makineler gibi muamele etmek zorunda olmadığının bir göstergesidir. Nitekim yapılan bir dizi araştırma, üretkenlik ile işten ve yönetimin çalışanlarla ilgilenme biçiminden duyulan memnuniyet arasında bir ilişki olduğunu ortaya koymuştur. Birkaç gün önce, yaratıcılık ve pazarlamanın hakim olduğu bir şirkette yeni çalışmaya başlayan bir genel müdür bana, eski yöneticinin çalışanların giriş çıkışlarını görmek için koyduğu bir cam kapıyı ‘kaldırdığını’ söyledi. Yaratıcı ve canla başla çalışan kişilere bu şekilde davranmaya nasıl cüret ederiz!
BBC'nin bir haberine göre bu yüzden araştırmacılar söz konusu tutumun medya, sağlık ve her çeşit eğitim kurumu gibi tüm meslekler ve uzmanlıklar için uygun olmadığı görüşündeler.
İşin aslı bize, acil işlerin çıkabileceğini tahmin etmekle birlikte her çalışanın haftalık olarak yapması gereken işi ölçmek için net bir mekanizmaya ihtiyacımız olduğunu gösteriyor. Böylece çalışana işi bittiğinde çalışma alanını terk etmesi için müsaade edebiliriz.
Birçok okuyucu, Arap ülkelerinin ikinci bir hafta sonunu desteklemesi hakkında ne kadar çok konuşulup tereddüt edildiğinden ve Batılılar gibi ‘üretken’ olmadığımız düşüncesi ile kurumların gerileyip zarar göreceğinden söz ediyor. Ancak işin aslı, bunların sadece abartı olduğu anlaşıldı. Bu yüzden her ortamın gerçekliğini derinlemesine inceledikten sonra, birçok işte haftada dört gün çalışılmasının mümkün olduğunu düşünüyorum.