ABD ile İran arasında Doha'da nükleer anlaşma ile ilgili yapılan dolaylı müzakereler başarısızlıkla sonuçlandı. Sadece bununla kalsa iyi. ABD'li bir yetkili, Katar görüşmesinden sonra İran'la anlaşmayı yeniden canlandırma şansının daha da azaldığını söylüyor.
Burada şu anda merak edilen soru şu: Müzakereler neden başarısız oldu?
Geçen hafta burada zaman faktörünün Washington ve Tahran'ın lehine olmadığını yazmıştım.
ABD Başkanı taviz verecek durumda değil. İran da ne güç kartlarına sahip ne de sözünde durma becerisine.
Çünkü İran rejimi sadece gerilim çıkarmak için vardır.
Doha müzakereleri, başarısız oldu çünkü doğru bir zemine oturtulmamıştı. Bilakis sadece arzulara ve Avrupa’nın Tahran'ın karşılık vereceği ve aslında bir zaman sınırı verilmemiş olan müzakereler için zamanın tükenme tehlikesini fark edeceği yönündeki yanılgılarına dayanıyordu.
Kaynaklarımdan anladığım kadarıyla Avrupalılar, Başkan Biden'ın bölgeye yapacağı ziyaretin ve özellikle de gelecek Suudi Arabistan zirvesinin İranlılar üzerinde baskı oluşturacağına ve dolayısıyla Doha müzakerelerinin bir fırsat olabileceğine dair ABD’lileri ikna etmeye çalıştılar.
Avrupalılar, İran'ın gelecek zirveyle ilgili endişelerinin Tahran'ı taviz vermeye iteceği yanılgısına düştüler ve ABD’liler de buna ikna oldular.
Halbuki, Doha müzakereleri başlamadan önce Washington tarafı ile ilgilenenler bu müzakerelerden hiçbir şey elde edilemeyeceğini söylüyorlardı.
Bazıları bunu Washington'da iki sebepten ötürü söylüyordu.
Birincisi, Başkan Biden'ın koltuğuna oturmasından bu yana önerildiği şekliyle anlaşmaya karşı olanların sesleri şimdi duyuluyor.
İkincisi ise zaman ABD yönetiminin lehine işlemiyor ve başkan herhangi bir taviz verebilecek durumda değil.
Olan biten de bu. Avrupa Birliği (AB) elçisi, Tahran ile Washington arasındaki nükleer anlaşma konusundaki çıkmazı çözmeyi amaçlayan dolaylı görüşmelerin Katar'da ‘bir koordinatör olarak AB ekibinin umduğu’ ilerleme sağlanamadan sona erdiğini söylemek zorunda kaldı.
İran'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi durumu şöyle özetledi:
“İran, Washington'dan Kapsamlı Ortak Eylem Planı’nın (KOEP) bir daha havaya uçurulmaması gibi nesnel ve doğrulanabilir güvenceler talep etti.”
Reuters haber ajansına göre ABD’li bir yetkili ise şöyle karşılık verdi:
“Gelecekteki bir yönetimi yükümlü tutmamızı sağlayacak herhangi bir yasal yol yok. Bu yüzden İran'ı memnun edecek bir şey vermek için başka yollar aradık. Bu dosyanın kapandığını düşündük.”
Bu iki alıntı, nükleer anlaşma için yapılan tüm müzakerelerin başarısız olduğunu, kimsenin birbirini dinlemediğini ve her kafadan ayrı bir ses çıktığını gösteriyor.
Ne ABD tarafı, Biden'dan sonra herhangi bir başkanın anlaşmadan çekilmeyeceğinin garantisini verebilir ne de İranlılar sözlerinde durup oyunlardan ve yalanlardan uzak durabilir.
İşte şimdi gerçekle yüzleşme zamanı.
Reuters haber ajansına göre ismini açıklamak istemeyen ABD'li bir yetkili “Doha'dan sonra bir anlaşmaya varma ihtimali eskisinden daha düşük ve her geçen gün bu ihtimal daha da düşecek. Doha müzakerelerini en iyi ihtimalle bir tökezleme, en kötü ihtimalle de geriye gidiş olarak tanımlayabilirsiniz. Ancak bu noktada tökezlemek, pratikte geriye gitmek anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.
Dolayısıyla İran nükleer dosyasının bilinen gerçekleriyle şimdi değil aslında ta Başkan Obama döneminden beri karşı karşıyayız.
Bu yüzden İran ve onun yıkıcı nükleer dosyasıyla ilgilenmek için B planına geçme zamanı geldi.
TT
Doha müzakereleri neden başarısız oldu?
Daha fazla makale YAZARLAR
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة