ABD bir muz cumhuriyetidir!

Başkanlık adaylarına karşı adli kovuşturma yöntemi ve adalet kılıcını kınından çıkarmak sadece üçüncü dünyaya ait bir olgudur ve bununla ilgili pek çok örnek vardır. Ancak bu olgunun ABD’de küresel demokrasi merkezinde ortaya çıkması oldukça önemli tarihi bir dönüm noktasıdır. Peki ne zaman ortaya çıktı? Demokrat Parti döneminde.
Donald Trump’ın Demokrat Parti adayı Joe Biden’a karşı 2024 başkanlığına aday olduğunu duyurduğu için Demokratları kendisine karşı ABD tarihinde eşi benzeri görülmemiş hukuki işlemlerin arkasında olmakla suçlaması bize Mısırlı Eymen Nur’un iddialarını hatırlatıyor. 2008 yılında cumhurbaşkanlığı yarışına katılan Nur, hakkındaki hukuki işlemlerin ve hüküm giydiği dolandırıcılık suçlamalarının eski Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'e karşı yarışmasını engellemek için olduğunu söylüyordu. Trump da bunu söylüyor. Ne ironi ama.
ABD’nin şu anki durumu özetle budur. Herhangi bir üçüncü dünya ülkesinde olduğu gibi ya da tıpkı muhaliflerini tutuklayan, hukuki yollardan kovuşturan ve aleyhlerinde hükümler veren Arap hükümetlerini eleştirdikleri gibi hukuk ve adalet silahını kullanarak başkanlık adaylarını engelliyorlar.
Trump hakkında adli kovuşturma başlatılmışken Beyaz Saray, ABD yargısının bağımsız olduğunu, Joe Biden'ın savcılığın Trump'ın evine baskın yapma ve arama kararından haberi olmadığını ve diğer ABD’liler gibi bunu medyadan öğrendiğini öne sürüyor!
Trump 2018'den beri, önce görev süresi boyunca azledilmesi için şimdi de aday olmaması için kendisine çeşitli suçlardan hüküm giydirmeye yönelik umutsuz girişimlerde bulunulduğunu belirterek “Bu uzun karalama destanı üzerinde yıllarca çalışıldı ve on milyonlarca dolar harcandı ama boşuna” dedi.
Trump önce vergi kaçırmakla suçlandı. Daha sonra destekçilerini ABD Kongre binasını basmaya teşvik etmekle suçlandı. Üstüne gizli belgeleri elinde tutmak ve bunları Beyaz Saray'dan izinsiz bir şekilde çıkarmakla itham edildi. Yetmedi evi basılıp arandı. İfadeye çağrıldı. Bu şekilde Demokratlar Trump’ın Beyaz Saray'a tekrar gelmesini engelleme girişimlerini sürdürüyor.
Trump bu girişimlerin ABD’yi üçüncü dünya ülkesi veya muz cumhuriyeti yapacağını söylerken gerçekliğin çok mu ötesine gitti?
Trump daha önce hiçbir ABD başkanının böyle bir durumla karşı karşıya kalmadığını vurgulayarak “Bu, savcılığın görevi kötüye kullanması, adalet sisteminin bir silaha çevrilmesi ve 2024’te başkanlığa aday olmamı umutsuzca istemeyen radikal sol Demokratların saldırısıdır” dedi.
Cumhuriyetçi Parti’nin önde gelenleri baskın yapıldığı sırada Mar-a-Lago'da olmayan eski başkana desteklerini göstermekte gecikmediler. Trump'ın eski yardımcısı ve 2024 seçimlerinde potansiyel bir rakip olan Mike Pence, Trump'ın evinin aranmasıyla ilgili ‘derin endişesini’ dile getirerek bunun Adalet Bakanlığı’nın ‘bir partiyi tuttuğunu’ gösterdiğini söyledi. Cumhuriyetçi Temsilciler Meclisi üyesi Elise Stefanik Twitter’dan yaptığı paylaşımda yaşananları ‘ABD tarihinde kara bir gün’ olarak nitelendirerek “FBI bir ABD başkanına baskın düzenleyebilirse, size neler yapabileceklerini bir hayal edin” ifadelerini kullandı.
Demokratlar bu adli işlemleri, geçmiş başkanlar da dahil olmak üzere kimsenin yasaların üstünde olmadığının canlı bir örneği olarak savunuyorlar.
Burada merak edilen soru şu: Trump önceki pozisyonuna bakılmaksızın mı kovuşturmadan geçiyor? Yoksa ileride bir pozisyon almasın diye mi kovuşturuluyor?