Mustafa Özcan
TT

Darya Dugina hangi hatta öldürüldü? 

Moskova yakınlarında muamma bir suikast meydana geldi.  Olağan zanlı Ukrayna olsa da faili hiç öngörülmeyen bir adres de çıkabilir. Lakin Türk-Rus dostluğuna gönül vermiş isimler peşinen Alexandr Dugin'in kızı  Darya Dugina'nın Türk-Rus yakınlaşması hattında öldürüldüğünü ilan ettiler. Anlaşılan Rus-Türk dostluğu hattında bir şehit vermiştik! Hatta sık sık Tahran ile Moskova hattında gezinen Doğu Perinçek'in oğlu Mehmet Perinçek suikasta maruz kalan araçta kendisinin de olabileceğini ve kıl payı bu badireyi ve suikastı atlattığını duyurmuştur.  Meseleyi bu kadar şahsileştirmek herhalde doğu toplumlarına özgü olmalı. Mehmet Perinçek Moskova Üniversitesinde hocalık yapıyor ve kızı ve baba Dugin'lerle dostane münasebetlere, ilişkilere sahip. Olaylara kuşkusuz aynı adeseden bakıyorlar. Alexandr Dugin de özellikle Türkiye gibi ülkelerdeki marjinal kesimlerle temas kurmaya meraklı. Think tank ya da düşüncü kuruluşu gibi çalışıyor ve zaman zaman ideolojik anlamda türdeş isimleri Moskova'da ağırlıyor. Batı karşıtlığını Rus taraftarlığına indirgeyen aklı evvel bazı kesimlerle sıkı fıkı. İngiltere ile ABD karşıtlığı konusunda Doğu Perinçek'in analizleriyle Alexandre Dugin'in tahlilleri birebir örtüşüyor! Halbuki tezat bile olsa emperyalizm ruhu birbirini besliyor. Rusların Türkistan'ı sömürge yapmaları arzusu İngiltere'nin Hindistan'ı işgal etmesinden etkilenmiştir.  Karşısında Japonların Rusları yenmesi de bu milletlere özgüven ve özgürlük umudu aşılamıştır. İngiliz emperyalizmi Rus emperyalizmini ve yayılmasını kolaylaştırmıştır. En azından domino etkisi yapmıştır. Hindistan'a karşı onlar da Türkistan'ı gözlerini kestirmişlerdir.  Arada kalan Afganistan, İran ve Türkiye gibi tampon bölge için de çekişmişler ve büyük oyun adını verdikleri stratejik çekişmeyi sahneye koymuşlardır. 
 ‘Büyük Satranç Tahtası’ kitabıyla Zbigniew Brzezinski bu mücadelenin soğuk savaş döneminde güncellemesini yapmıştır. Rusya sabit kalmış lakin sahnede İngiltere'nin yerini ABD almıştır.  Rusya'nın şu anda İslam alemiyle ilgili politikası Müslümanları paranteze alma yönündedir. Şii dünyayı çantada keklik olarak görüyor. Bu gerilim hattında Brzezinski Tudeh yerine İran'da mollaları yeğlese de nihai tercihte molllalar ABD ile oynaşıyor ama Rusya ile iş tutuyorlardı. Suriye'de Ruslarla daha uyumlu gözüküyorlar. Kısaca Rusya Şii ve Sünni kanatlarıyla İslam dünyasının patronu olmak istiyor ve bu bağlamda iş birliği Suriye'de hayata geçirilmiştir. Rusya Türkiye üzerinden Sünni dünyaya da uzanmak istiyor. Bunun için Haydar Baş, Perinçek ailesi gibi unsurlar dünden buna teşne. Türkiye'nin pozisyonu NATO üyeliğinden dolayı ikircikli. Nihai kertede tercihini bire indirmesini ve tercihinin de Rusya olmasını istiyorlar. 11 Eylül sonrasında Pentagon'un kiralık hocaları olmuştur. Hişam Kabbani vesaire bunlar arasında gösterilebilir. Rusların da kendi hatlarında daima böyle sadık hocalar bulundurmuştur. Bunlardan birisi de Sünni olmakla birlikte hep Şiileri tercih eden Trinidad Ve Tobagolu İmran Nazar Hüseyin olup Dugin'in Moskova’daki baş konukları arasında yerini almıştır. Gayet iyi anlaşıyorlar. Türkiye'nin engel olmaması halinde Rus-Müslüman ittifakının önünde engel kalmayacağını savunuyor. Dolayısıyla Rusya potasında Şiiliği ve Sünniliği eriten ve kaynaştıran yeni bir ittifak öneriyorlar. Dugin zaman zaman Türkiye hakkında da olumlu kanaatler belirtiyor ve ifadeler kullanıyor. Lakin Türk alemi aleyhine yayılmacı bir doktrin olan neo-Slavizm arada nasıl bir kaynaştırma köprüsü olabilir? Ruslar Ukrayna savaşının başlarında refleks halinde Ukraynalı milliyetçilerin gerisinde ve ön saflarında Bozkurtları arıyorlardı. Lakin heterodoks alanda (Haydar Baş-İmran Hüseyin'in temsil ettiği eksen) bir iş birliği kotarabilir. Siyasi olarak Putin’e, dini olarak da Ali Hamaney’e biat edebilirler. Lakin kitleleri buna nasıl ikna edecek ve katacaklar? Propaganda araçlarıyla ve Kamuoyunu bu yönde imale ederek, işleyerek. Amerikan düşmanlığını da itici güç olarak kullanabilirsiniz! Bu nedenle hacimlerinin hilafına Doğu Perinçek ve benzeri grupların dahilde kamuoyu üzerinde ve Türkiye-Rusya ve Suriye ekseninde çok etkin olduklarını gözlemleyebiliyoruz. Daima örgütlü gruplar sığ ve örgütsüz kitleler karşısında avantajlıdır.  
Mehmet Perinçek suikastı Türkiye-Rusya dostluğuna suikast olarak ilan etmişti. Prof. Dr. Ragıp Kutay Karaca ise tam tersini düşünüyor ve Rus milliyetçisi Dugin'in kumaşından bir Türk dostluğu çıkmayacağını ifade ediyor(*). Yerinde bir değerlendirme. Kimileri Dugina’yı Türk-Rus dostluğunun mağduru olarak görse de Ukrayna da terör devleti olmadıklarını ve teröre terörle karşılık vermeyeceklerini açıkladı. Suikastı bir örgüt üstlendi lakin onun da fason bir örgüt ve kafaları karıştırma amaçlı açıklama yaptığı veya birileri tarafından böyle servis edildiği anlaşılıyor.  
Bu turfanda örgütün adı Rusya Ulusal Cumhuriyet Ordusu. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin karşıtı bir harekete başladıklarını duyuran örgüt, sosyal medyadan yaptıkları açıklamada, "Rusya lideri Putin ve oligarklarının tahtan indirileceğini" savunurken, Darya Dugina ve Aleksandr Dugin'in Ukrayna'da katliam çağrılarında bulunduğuna dair bazı programlarda ifade ettikleri sözleri hatırlatıldı. Putin'in akıl hocası veya Rasputin'i Dugin'in yerine kızının öldürülmesi bir planlama hatası olabilir. Geriye bu işi yapabilecek cesamette iki güç kalıyor. Batı ve bizzat Rusya. Hasımlarını suçlayabilmek için Rus aygıtları böyle bir suikastı ayarlamış veya tertip etmiş olabilirler. Böylece savaş ortamını harlamak ve savaş aygıtını bilemek istemiş olabilirler. Putin ve avenesi bu işleri iyi bilir. 1999 ile 2002 ve 2004 yılları arasında karanlık yöntemlerle Çeçenler böyle tuşa getirmişlerdi
Terör silahı Putin’in en iyi bildiği silahlardan birisidir. Şam rejimi de yandaşı kabul edilen Buti'yi benzeri yöntemlerle ortadan kaldırmıştır. Azledilmeden önce bol bol Moskova hatlarında dolaşan işe yaramaz eski Suriye Müftüsü Ahmet Bedreddin Hasun da bir çocuğunu fail-i meçhul hattında kaybetmiştir. Adres saptırmak için Hassun da failler/katiller için Türkiye'yi adres göstermişti! Sebep sonuç ilişkisine baktığımızda karşımıza Putin çıkıyor. Barışsever değil de savaş sever olan Putin'den her türlü halt beklenir. Bazen öldürmek araç olur bazen de kantarın topuzu kaçtığında amaç haline gelir.
Nitekim bir Arap şiirinde söylenmiştir: Ahyanan ala bekrin ahina/iza lem necid illa ahana
Kardeşimizden başkasını bulamazsak, bazen de kardeşimiz Bekr'e saldırırız.  Önemli olan saldırmak, ötesi teferruat.
Kabil, Habil’i hangi suçtan dolayı öldürdü?  Sadece keyfi öyle istedi.