Ömer Özkaya
Yazar
TT

Savaş spoileri

Rusya-Ukrayna Savaşı ile ilgili en nitelikli ve net spoiler CIA eski direktörü David Petraeus tarafından verildi. Petraeus, ABD ve müttefiklerinin Kiev Moskova savaşına her an katılabileceklerini beyan ederken kilit kavram "ABD ve müttefikleri" oldu.
"ABD ve Bileşenleri”nin NATO’dan bağımsız bir başka blok olarak tanımlanması Rusya-Ukrayna savaşının; “ABD ve Bileşenleri”, “AUKUS” ve henüz uluslararası mimarisi bitmemiş başka ittifaklara sebep olduğunu ve daha da olacağını göstermektedir.
Bu bağlamda Petraeus un zikrettiği "ABD ve Müttefikleri”nin Rusya-Ukrayna savaşına girebileceği yönündeki spoiler aynı zamanda Rusya'nın istenilen oranda geriletilemediğinin de bir ifadesi olarak da analiz edilecektir.
Bu ifadeyi Avrupa ülkeleri, Rusya'ya yönelik yeni ambargo ve yaptırımlarla daha önce teyit etmişlerdir. Ambargo ve yaptırımların giderek artırılması, çeşitlendirilmesi ve nitelikli hale getirilmesi Rusya'nın cephedeki "göreceli" başarısının da saptanması olarak değerlendirilebilir.
Petraeus’un “ABD ve Müttefikleri”nin Karadeniz’de de Rusya’yla savaşabileceğini belirtmesi ABD’nin şu ana kadar Yunanistan'daki Dedeağaç'a yaptığı askerî yığınağın da izahı olarak durması Batı içindeki Rusya-Ukrayna savaşının yarattığı sarsıntıları da yansıtmaktadır. Çünkü Petraeus gerektiğinde NATO’nun da, bir NATO üyesine saldırı gerçekleşirse ünlü 5. Madde kapsamında savaşa müdahil olabileceği gibi herhangi bir NATO üyesine saldırı olmadan da NATO’nun Rusya-Ukrayna savaşına katılabileceği yönünde açıklamalar yapmıştır.

Yine ilk defa “ABD ve Müttefikleri” ile NATO’nun iki ayrı kategoride Petraeus tarafından değerlendirilmesi yeni bir gelişmedir. ABD ve NATO arasındaki fikir ayrılıklarının bu düzeyde bir nevi açık edilmesi stratejik değerden fazlası edecektir ki, bu hesaplanmış olmalıdır.
Petraeus’un Rusya'nın savaşı büyütmek istemeyeceği yönündeki analitik öngörüsü Rusya’ya meydan okuma içeriği de taşımamaktadır. Buna karşılık Petraeus, Rusya’nın “ABD ve Müttefikleri”nden yanıt alabileceği çapta ağır saldırılarda bulunabileceğini de işaret etmesi “ABD ve Müttefikleri”nin Rusya’nın savaş durumu hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığı izlenimini ortaya koymaktadır.
Petraeus ayrıca “ABD ve Müttefikleri”nin savaşı derinleştirmeyi planladıkları bir senaryoyu panoya yapıştırırken kriz kahini olarak öne çıkan Noruiel Roubini de eşzamanlı olarak "Rusya'nın New York'u vurabileceğini" öngörmektedir.
Roubini'nin öngörüsü nükleer savaş tehlikesinin bulunduğu dönemde de var olmakla birlikte ilginç olanı, bu öngörüye ulaşma yöntemleridir.
David Petraeus, Rusya-Ukrayna savaşının alabileceği tabloyu ortaya koyarken bir başka ilginç veri de yükselen Dolar kurunun petrol tüketicisi ülkelere petrolün varil fiyatlarındaki düşüşün yansımamasına sebep olduğu yönündeki analizlerdi
FED’in faiz artırımı kararlarının çoklu etkilerinin yeni yeni ortaya çıkması ABD’nin FED aracılığıyla uygulamaya koyduğu doları uluslararası ilişkilerde yeni güzergahlar açacak bir finansal buldozer olarak kullanımı stratejisini de afişe etmektedir.

Petrol tüketicisi ülkelerin petrol fiyatlarındaki gerilemeden yüksek Dolar kuru sebebiyle yararlanamadıkları analizi Suudi Arabistan ile ABD arasındaki petrolün üretimini kısma tartışmalarına bir yanıt gibidir.
Petrol üretimini kısma kararlarının sadece fiyat(dolar kuru)-üretim miktarı korelasyonu çerçevesinde ele alınmasına “Suudi Arabistan ve Bileşenleri”nin itirazı da aşikârdır. ABD’nin de bildiği bu olgu ABD’nin Rus petrol ve doğalgazının arzının savaş sebebiyle kısıtlanmasından doğan semptomları yönetme içerikli olduğu da meydandadır. Ancak petrol üreticileri örgütü OPEC+ ülkelerinin üretimi kısma kararlarının arka planındaki verilerin açıkça tartışılmaması ABD’nin Suudi Arabistan'dan talebinin stratejik gizem kazanmasına sebep olduğu görülmektedir ki bu tür farklar uluslararası ilişkilerdeki kırılmaların analitik boyutlarının diplomatik okumalar yoluyla algılanması gibi bir başka perde oluşturmaktadır.
ABD ve İngiltere'nin yaşadığı siyasal kaoslara karşılık, kara Avrupa'sı Rusya-Ukrayna savaşı sebebiyle  enerji fiyatlarının ve darlığının yarattığı sosyal tepkiler, refah yitimine neden olan enflasyonun yarattığı kitlesel gösteriler ile krizler yaşamaktadır. Bunun yanı sıra Rusya'nın ideolojik yayılmacılığı terki, önemli bir enerji hammadde üreticisi olması ve bu sebeple de enerji arzı ve fiyatları başlığı altında OPEC+ ülkeleri ile çıkar birliği içinde bulunması ve elindeki enerji kartını gerektiğinde Ukrayna örneğinde olduğu gibi radikal şekilde kullanması aynı zamanda petrol ve doğalgaz sektörlerinde piyasa yapıcı ve gerektiğinde bozucu kimlik kazanması sonucu "stratejik ortak" olarak görülmesini de sağlayabilecektir ABD’nin farkında olduğu bu olguya karşılık geliştirdiği enerji stratejileri hedefini bulmamış gibidir.

Özellikle Suudi Arabistan'ın ve OPEC+ ülkelerinin küresel çapta belli oranlarda enerji sübvansiyoneri olmalarını istemekle, “Rusya'nın enerji kartının semptomlarını ne kadar denetleyebilir” sorusunun yanıtını ABD’nin de aradığı görülmektedir.
Diğer taraftan Bir Kuşak Bir Yol projesinin kara ağırlıklı olması OPEC+ ülkeleri için önemli bir başka boyuttur. Çin'in bu küresel projesi tüm petrol ve doğalgaz stratejilerini kökten iptal ettirecek dinamikler taşıması ABD ve Batı için Ortadoğu'daki petrol ve doğalgaz üreticilerini yeniden değerlendirmeyi almayı zorunlu kılmaktadır. Bunun yanında başka siyasal boyutlarda yanıtsız kalan sorular küresel enerji piyasalarını her an öngörülmedik sonuçlarla yüz yüze bırakabilecektir.
Bütün bu tablodaki çarpıcı yön Rusya-Ukrayna savaşının öncesi ve esnasında her iki taraf ve Batı'nın spoileri çok sayıda senaryo ve stratejinin aynı perdede aynı anda cereyan eden uluslararası sorunları yani gösterimleri algılama sorunu yaratmıştır. İlerleyen süreçte de FED spoileri tüm uluslararası finansal ve ekonomik aktörleri ciddi öngörü türbülansına sokmuştur.
Ayrıca Batı'nın, Rusya'nın, Ukrayna'nın ve Batı'nın şemsiye kuruluşlarının spoileri sonucu kitlelerin ve bir çok ülkenin algılama mekanizmaları kısa devre yaparak sistem dışı kalmıştır.
David Petraeus ve Noruiel Roubini’nin açıklamaları ve spoileri algı kaosunu daha da artırmakta ve tasavvurları zorlamaktadır. Bu bağlamda ABD, Sovyet nükleer saldırısı ile ilgili soğuk savaş döneminde yazılmış yüzlerce kitap, Hollywood ürünü Sovyet nükleer hücumları ile ilgili çekilmiş filmler ve Çin bağlamında ortaya çıkan Asya üretim devrimi soğuk savaşın ölmüş nükleer tehlikesini bildiğimiz çıkar düzleminde hortlatmıştır.
Küresel bir ekonomik ve enerji krizi ile iklim değişikliği Batı ile Rusya ve Çin arasındaki gerilimle eşzamanlı seyretmeseydi Batılı ve Asyalı aktörlerin spoileri CNN, BBC ve diğer ülkelerin gündem dizaynı çerçevesinde değerlendirilebilirdi; fakat uluslararası ilişkilerde internete özgü spoilerin kullanılıyor olması yeni bir gelişmedir.

Fragman var, film yok” türü bu yeni anlık senaryo yarıştırma stratejisi, spoileri olan fakat başka da içeriği olmayan anlık uluslararası algı yaratma yarışına dönüşmektedir. Bu belki de küresel anlamda daha büyük bir "kıyametin alametleri" olabilecek içeriktedir. Çünkü kitlelerin, genç kuşakları dışında bu uluslararası spoiler karşılaşmalarını takip edecek ve taraf belirleyecek enerji ve analitik performans, üst yaş gruplarında yoktur.
Çeşitli bilgisayar oyunları ile her çeşit "oyunu" sanal olarak deneyimlemiş bu kuşaklar hem apolitik hem de ayaşamsal yani hayattan da kopmuş durumdadırlar. Bu boyutuyla da mevcut küresel kriz ortamı yaşamı sübvanse edilmeyen aenerjik kitleleri sokaklara dökmektedir.
Sanal savaşa alışmış kuşaklar için gerçek savaş alanına teknoloji girince yanıltıcı asimetriler de oluşmaktadır.
Rusya'yı diz çöktürmeye yönelik Batılı stratejilerin, Çin ve diğer ülkelere yöneleceği yönündeki spoiler Batı için riskler taşıma potansiyeline sahiptir.
David Petraeus’un açıklamaları, Rusların çıkar yol kalmadığında nükleer silah kullanabilecekleri yönündeki beyanları ve küresel ekonomik ve stratejik manzara sopiler diplomasisi, anlık algı üretimi ve dağıtımı sonucu kitlelerin ve hatta muhatapların karşılıklı komple duyu yitimlerine sebep olacak kıvamdadır.
Bütün bu hissizlik durumu kitleleri küresel bir algı ve akıl körleşmesine götürebilecek noktaya doğru evrilmektedir. Bu boşalmış beyinlere nükleer bir bombanın düşmesi Dünyadaki coğrafi mobilasyonu da tersine çevirecektir.
Soğuk Savaş’taki Sovyet nükleer saldırı materyallerinin yerini Rus nükleer füzelerinin alması süreç göz önüne alındığında rahatlatıcı olabilirdi. Ancak Batılı ve Rus savaş spoileri Anton Çehov’un “duvardaki asılı tüfek oyunda mutlaka kullanılır” saptaması gerilimi artırıcı bir boyut kazanarak küresel bir anksiyete bozukluğu oluşturma sürecine "enerji" kazandırmaktadır.