Abdullah Raddadi
Suudi araştırmacı ve ekonomi uzmanı
TT

Suudi Arabistan Tedarik Zinciri Girişimi

Tedarik zincirlerinin mevcut durumu, dünyanın bugün ihtiyaç duyduğu seviyede değil. Enflasyondan tutun birçok fabrikanın durmasına neden olan temel malzeme kıtlığına kadar çeşitli ekonomik sorunlarla dolu bir dünyada bu, görmezden gelinmesi zor bir gerçektir. Uzun yıllar tedarik zincirlerindeki iş modeli, dünyanın tanık olduğu devrim niteliğindeki değişimlere ayak uyduramayan basit gelişmelerle aynı tempoda devam etti. Sonuç açıkça görülebilir: Tedarik zincirlerinin gücünün çevredeki değişikliklere ayak uydurmada yetersiz kalması sebebiyle dünyanın herhangi bir yerinde meydana gelen herhangi bir sorundan, diğer bölgeler de etkileniyor. Bu olayların örnekleri çok. Mesela Süveyş Kanalı'nın trafiğini günlerce engelleyen bir gemi, uluslararası çapta bir sıkıntıya yol açmıştı. Çin fabrikalarının ‘sıfır Kovid’ politikası nedeniyle geçici olarak kapatılması diğer fabrikalardaki maliyetleri iki katına çıkarmıştı. Suudi Arabistan Veliaht Prensi, bu tedarik zincirindeki aksamaların ortasında, dünyanın bu aksamaları gidermek için ihtiyaç duyduğu çözümün bir parçası olmak amacıyla Küresel Tedarik Zinciri Esneklik Girişimi’ni (GSCRI) başlattı.
Suudi Arabistan girişiminin küresel tedarik zinciri sorunlarını çözmek adına neler sunabileceğini öğrenmek için tedarik zincirlerinin karşılaştığı en önemli sıkıntıları bilmek gerekiyor. The Economist’in çok sayıda yöneticiyle yaptığı ankette, en belirgin endişelerin jeopolitik riskler, pandeminin etkileri, müşteri siparişlerindeki dalgalanmalar, mevzuat ve yasal değişikliklere ilişkin belirsizlikler ve bilgi güvenliği ile ilgili olduğu ortaya çıktı. Bu endişeler son yıllarda küresel ticareti ciddi ölçüde etkiledi. Bu endişelerin her biri, son iki yıldaki bir veya daha fazla olayla ilişkilendirilebilir. Tedarik zincirlerinin hazırlıklı olmaması, bu endişelerin dünyanın boğuştuğu gerçek sıkıntılar haline gelmesinde önemli bir rol oynadı. Dünyanın bugünkü talepleri, 2000’lerin başında istediğinden tamamen farklı. Sürdürülebilirlik ve şeffaflık, tedarik zincirleri için en önemli gereksinimlerden biri haline geldi. Bu nedenle günümüzde birçok taraf, ürünlerinin çevre dostu zincirler aracılığıyla üretilip sevk edilmesini ve tüm zincirin daha şeffaf olmasını istiyor.
Uzmanlar, bu sıkıntıların başta teknoloji olmak üzere bir dizi çözümle halledilebileceğine inanıyor. Müşterilerden ve tedarikçilerden, tedarik zincirlerinde şeffaflığa yönelik talep artıyor. Teknik araçlar, tüm taraflara daha doğru tahminler ve senaryolar sunan yapay zeka ve makine öğrenimi araçları, tedarikçilere ve müşterilere anlık güncellemeler sağlayan 5G ağları ve tüm taraflara veri sağlanmasına katkıda bulunan bulut hizmetleri aracılığıyla bu şeffaflığı sağlayabilir. Bu nedenle tedarik zincirlerini dijitalleştirmek artık bir lüks değil, olmazsa olmaz bir zorunluluktur. Önerilen çözümlerden biri de müşteri taleplerinin coğrafi değişimini karşılamaya katkıda bulunacak, özellikle gelişen ekonomilerin büyümesi ve bu ekonomilerdeki yaşam refahının artması nedeniyle dünyanın bazı ülkelerindeki talep artışıyla birlikte, taleplerin dünyanın bölgeleri arasında değişmesine yardımcı olacak yeni lojistik merkezlerin olmasıdır. Ayrıca günümüz tedarik zincirleri için en önemli çözüm (ve aynı zamanda zorluk), tedarik zincirlerini yeni ihtiyaçlarla büyütebilecek insan sermayesidir.
Bu sorunları ve önerilen çözümlerden bazılarını karşılaştıran kişi, Suudi Arabistan'ın küresel tedarik zincirleri için çözümün bir parçası olmaya ne kadar uygun olduğunu görebilir. Suudi Arabistan'ın son yıllarda yaptığı şeyler, bu çözümlerin her birinde farklı çabalar olarak öne çıkıyor. Suudi Arabistan, dijitalleşme ve 5G ağlarda en gelişmiş ülkelerden biridir. Dijital altyapısı en iyi olan ülkelerden biridir. Bölgesel ve küresel düzeyde bir lojistik merkezi olmasını sağlayacak coğrafi bir konuma sahiptir. Altyapıya yaptığı yatırımlar, dünyadaki diğer altyapı yatırımlarına kıyasla en büyük yatırımlardan biriydi ve halen de böyle. Küresel enerji güvenliğindeki aktif rolü ile jeopolitik kaygılara karşı korunaklı tarafsız lojistik bir merkez olma kapasitesini kanıtlamaktadır. Bu, lojistik yatırımların kendisine dönmesini artırabilir. Suudi Arabistan bu sektörde insan sermayesinin gelişimini de ihmal etmemiştir. Zira Krallığın Vizyon 2030'un en önemli programlarından biri olan İnsani Becerileri Geliştirme Programı’na ek olarak Kral Fahd Petrol ve Madencilik Üniversitesi de dahil olmak üzere birçok eğitim kurumu tedarik zincirleriyle ilgili eğitim programları sundu.
Tedarik zincirlerinin geçmiş yıllarda esnekliğin önemini ihmal ederek verimlilik kavramına odaklanması, zincirlerde meydana gelen aksamaların en önemli nedenlerinden biridir. Yalnızca maliyeti azaltmaya odaklanmak, sektörü istikrarsızlaştıran yıkıcı sonuçlara yol açtı. Tedarik zinciri için köklü çözümler, küresel ekonominin istikrarı için esastır. Bu, Krallığın küresel tedarik zincirlerine ulaşabilecek çözümler sunmak için iddialı vizyonunu ilerletmeye yatırım yaparak iyi bilinen bileşenleri ile bu boşluğu doldurma konusunda ortaya attığı girişimle neler yapabileceğini gösteriyor.