Hazım Sağıye
TT

Herson'dan önce ve sonra: Ukrayna davasının karakteristik özellikleri

Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri Sovyetler Birliği'nden bağımsızlıklarını kazandıklarında, tarihte eşi benzeri olmayan bir olayla karşı karşıya gibiydik; büyük bir imparatorluğun çöküşüne ek olarak, bir düzine devrim, amaçlarına fazla şiddet uygulamadan ulaşmayı başarmıştı. İmparatorluğun merkezinde çökmesi, tarafların nispeten sorunsuz bir şekilde bağımsız hale gelmeleri için yeterli olmuştu. Bu, o zamanlar hakim olan bir kural gibi görünüyordu.
Bu büyük hayalin eksik olduğu kısa sürede açığa çıktı. Bunun nedeni, imparatorluk, gücünün bir kısmını yeniden kazanır kazanmaz, önceki emperyal rolünün derin bir gözden geçirilmesine tanık olmadan, Pandora’nın kutusu patlayarak ölmemeyi seçen birçok şeytanı serbest bıraktı.
Ukrayna'daki son savaşın anlamı budur ve Ukrayna davasına belirli bir karakteristik özellik eklemiştir, o da birçok halk ve ülke için bağımsızlık ve demokrasi yolunun, şu anda orada çizildiğidir. Bu savaş, yeterince tarihi karamsarlık yayarak, 1989-1990'daki büyük barışçıl başarının, ancak bir durumda gerçekleşeceğini veya tamamlanacağını doğruladı. Eski Rus İmparatorluğu barışçıl olduğunda, yani emperyal eğilimi bir kerede ve kesin olarak terk ettiğinde, dünyanın geri kalanı gibi normal bir ülke olduğuna ikna olduğunda, işte o zaman büyük barışçıl başarı gerçekleşecek. Bunun Vladimir Putin liderliğinin gölgesinde gerçekleşmemiş olması, Ukraynalıların ve diğer Avrupa halklarının NATO ve Avrupa Birliği'ne katılma konusunda bu kadar istekli olmalarına neden olan korkularına meşruiyet kazandıran şeydir. Komşun sıradan bir demokratik ülke olmadıkça, çevrenin ipekten güvenceleri üzerindeki uyku, her an dikenler üzerinde bir uykuya dönüşebilir. Uzak tarihte olduğu kadar yakın tarihte de Rus gücüyle ilgili bu korkuları pekiştiren şeyler var. Ancak, Ukrayna ve başka yerlerde emperyalizme geri dönmeyi imkansız kılan, fahiş bedellere rağmen Ukrayna'nın durumudur.
Yeni Rusya'nın statüsü ve anlamıyla ilintili olan Ukrayna savaşı ve durumunun ikinci karakteristik özelliği burada yatıyor. Çünkü büyük savaş hadisesi, bu durum ve anlamla bağlantılı olmasaydı, damgasını vurduğu trajedi tarafından damgalanmayacaktı. Birdenbire nükleer silah kullanımı, Ukrayna'nın ve özellikle de altyapısının büyük yıkımı ve ABD'li General Mark Milley'in tahminlerine göre 200 bin kişinin ölümü hakkında çelişkili spekülasyonlar yayılmaya başladı. Çatışmalar uzayabilir, Rusçuluk için belirli ve Moskova'daki yönetici seçkinlerin sayfasını kapatıp çevirmeyi istemedikleri bir anlamı korumak amacıyla yıkıcı eylemlerinin öldürme ve karşılıksızlık yönü giderek daha güçlü hale gelebilir. Bunu kim bilebilir.
Böylece, Herson'dan son Rus çekilmesi ve orada Ukrayna bayraklarının yükselmesi henüz zihinlerdeyken, Ukrayna savaşının fiili sonunun Rusya'nın kendisinin değişmesi olacağını iddia eden sesler duyulmaya başladı ki bunların ille de yanlış olması gerekmiyor. Bunun, her zaman Slavizm ile Avrupalılık, despotluğa karşı mücadele ile demokrasiye karşı mücadele arasında kalmış Rus bedeninin kendisinin kaldıramayacağı büyük bir tarihsel misyon olduğu biliniyor.
Her halükarda, ardı ardına gelen askeri başarısızlıklar yaşayan yerleşik Putinist yaklaşımın, bir zamanlar yapmak istediğini başaramayacağı çok açık bir şekilde ortaya çıktı. Ne eski imparatorluğun enkazı, ne de imparatorluğu yeniden kurmaya yönelik alevli özlem buna izin veriyor. Moskova'nın demir kararlılığı ve kendi kendine inisiyatif alması üzerine girilen bahse gelince, şu anda ikna edici kanıtları gittikçe çoğalan teknik ve askeri bir farkın üstesinden gelemez. Nihayetinde bu, Ukrayna'yı destekleyen Batılı siyasi, kültürel ve ekonomik model ile her düzeyde harap olmuş Rus modeli arasındaki büyük mesafeyi gösteren bir fark.
Gerçek şu ki, ABD'nin Afganistan'dan çekilmesi veya NATO ve Avrupa Birliği içinde anlaşmazlıkların varlığı, bu büyük teknik ve teknik olmayan eşitsizliğin üzerinden atlayarak “Batı'yı yenme” ve “tek kutupluluğu sona erdirme” bahsine girmek için kesinlikle yeterli değil.
Vietnam-ABD savaşının kıyısında, altmışlar ve yetmişler, halkların ve onların fedakarlıklarının teknolojik olarak gelişmiş ülkelerin ordularını yenebileceğini söyleyen bir teoriye tanık olmuştu. Ukrayna örneğinin Ruslar açısından bir diğer karakteristik özelliği, bu çatışmada Vietnam'ın pozisyonunu işgal edenin o küçük ülke olmasının yanı sıra Batı silahlarının ve eğitiminin sağladığı teknik üstünlükten faydalanmasıdır.
Başka bir deyişle, teknik yeterlilik ile bağımsızlık, egemenlik ve yabancı bir gücün çıkarılmasını kapsayan haklı neden nadiren bir araya gelir ve bunlar, yerle bir edilebilir ama yenilmesi çok zor olan Ukrayna'da buluşuyorlar.