Türkiye’nin aylar önce duyurduğu ancak diplomatik konjonktürden dolayı ertelenen Suriye operasyonu yeniden gündemde. Hangi televizyon kanalını açarsanız açın harita önünde araziyi anlatan bir eski güvenlik görevlisi görmek mümkün.
Ankara’nın 877 kilometre uzunluğundaki kara sınırını terör tehdidinden arındırma isteği herkesin malumu. 2017’de El Bab ve Cerablus’u DEAŞ teröründen temizleyen Fırat Kalkanı Harekâtı, 2018’de Afrin’den terör örgütü YPG/PKK’yı kovan Zeytin Dalı Harekâtı ve 2019’da Resulayn-Tel Abyad hattını YPG/PKK’lılardan arındıran Barış Pınarı Harekâtı… Tüm bu operasyonlar bölgedeki YPG/PKK varlığını önemli ölçüde azalttı ama yine de Türkiye açısından tehlike geçmiş değil.
Özellikle Tel Abyad-Cerablus arası ile Fırat’ın batısı tam anlamıyla Ankara destekli Suriye Milli Ordusu (SMO) hakimiyetine geçmedi. Bu nedenle olası harekatın hedefi olarak iki nokta öne çıkıyor; Halep’in kuzeyinde kalan Tel Rıfat ve Suruç’a komşu Ayn el Arab.
Operasyonun dolaylı muhatapları Moskova ve Washington olağan açıklamalarını sürdürüyor. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Direktörü John Kirby, haftalık basın toplantısında, “Türkiye terör saldırılarına maruz kaldı. Fakat özellikle Suriye bizim DEAŞ ile mücadele çabalarımıza zarar verecek bir eylem görmek istemiyoruz” dedi. Kremlin ise sessiz.
Medyaya yansıyan haberlere göre, Türkiye, ABD ve Rusya ile “sınırlı bir operasyon” konusunda anlaştı. Bu noktada iki hafta önce CIA Direktörü William Burns ile Rus İstihbarat Şefi Sergey Narişkin’in Ankara’da MİT ev sahipliğinde gerçekleştirdiği görüşmeyi hatırlamak gerek. Toplantıda Suriye’deki olası harekatın da gündeme gelmiş olması muhtemel. Ancak yine de çizilen “sınırın” ne olduğu hala bir muamma. İlk askeri hedefin Fırat’ın batısı olması bekleniyor.
Öte yandan operasyonu diplomatik anlamda kritik kılan etmen ise Ankara-Şam hattındaki normalleşme çabaları. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ittifak ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bir süredir Suriye lideri Beşar Esed’le görüşülebileceğini işareti veriyor. Nitekim Rus tarafının aktardığına göre, Suriyeli muhalifler terör örgütü YPG/PKK’ya “Tel Rıfat’ı rejim güçlerine teslim edin harekâtı öteleyelim” mesajı iletti fakat örgüt teklifi reddetti. Halbuki örgüt, Ankara’nın Suriye operasyonlarını önlemek adına Rusya ve Esed’le pek çok kez masaya oturmuştu. Her harekât arifesinde Pentagon ile Kremlin arasında gidip gelmek teröristlerin en temel diplomatik manevralarından. Bununla birlikte henüz bu stratejinin başarıya ulaştığı görülmedi. Her seferinde TSK ve SMO Türkiye-Suriye sınırındaki teröristleri süpürdü.
Neticede Tel Rıfat ve Ayn el Arab’a düzenlenecek operasyon ister istemez Esed’le normalleşme çabalarına ket vuracaktır. Buradan rejimden habersiz bir işe kalkılacağı sonucu çıkmamalı. Türkiye’nin kuzeyden harekâtına rejim güçleri güneyden bir sıkıştırmayla yanıt verebilir. Ya da Tel Rıfat karşılığında Şam’ın yıllardır hayalini kurduğu SMO dışındaki muhalif unsurların kalesi konumundaki İdlib’e yönelik yapılacak bir operasyona başlaması da ihtimal dahilinde.
TT
Tel Rıfat’a operasyon; eli kulağında mı?
Daha fazla makale YAZARLAR
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة