Sevsen Şair
TT

Yeni İran savaşları

İran şu anda kendisi için sakin ve garantili, tehdit oluşturmayan ve rejiminin güven içinde onlara sırtını dönebildiği hesapta olmayan 3 cephe ile yüzleşiyor. Bu sakin cepheler şimdi alevlendi ve Mollaların tahtını tehdit ediyor. Bunların alevlenmesinde Suudi Arabistan'ın veya Körfez ülkelerinin bir rolü var mı?
Birinci cephe Çin ile olan ve rejimin imzaladığı 25 yıl garantili Çin-İran anlaşmasıyla taçlanan ittifak. İran, bu anlaşma ile Çin'i İran'ın düşmanlarına yönelik güçlü bir ittifaka dahil ettiğini ve bu anlaşmanın İran'a birçok faydası olacağını hayal ediyordu. Ancak Suudi Arabistan ve Çin'in diğer ülkelerin içişlerine müdahalesini açıkça kınayan ortak bildirisi karşısında neye uğradığını şaşırdı ve şok oldu. Suudi Arabistan ile Çin arasında imzalanan anlaşmaların sayısı ve İran'ın Çin ile imzaladığı anlaşmayla ilgili olarak öne sürdüğü abartılı rakamların çok ötesinde, yılda 400 milyar dolara ulaşabilmesi onu şaşkınlığa uğrattı. Suudi Arabistan-Çin bildirisi Suudi Arabistan’ın İran-Çin ittifakında açtığı bir gedik midir? Rejimin hesaba katmadığı çalkantılı bir İran cephesi midir? Önemli olan şu ki, hiç kimse Suudi Arabistan'ı ya ben ya da Suudi Arabistan diyen İran'a kasten zarar vermekle suçlayamaz. Eğer Çin bir seçim yapmak zorunda kalırsa, sizce kim Çin'in çıkarlarına daha faydalı? İzole İran mı yoksa Çin'i 30 Arap ülkesi, örgütü ve organıyla bir araya getirmeyi başarmış bir ülke mi? İran'a açılan ikinci cephe, Rusya'nın Ukrayna'daki sivil hedefleri bombalamak için İran insansız hava araçlarını kullandığını açıklaması oldu. Rusya İran'ı kasten mi dahil etti ve Batı’nın ona karşı daha fazla yaptırımına ortak olması için iradesi dışında onu çatışmaya mı sürükledi? Bunun İran-Rus ittifakına etkisi nedir? Bu sorular ve öfke İran’ın. Pek çok İranlı, savaşın başından beri tarafsız kalmaya çalışan ve hatta savaşı kınayan İran ile bu anlaşmayı duyuran Rus açıklamasından duydukları memnuniyetsizliği dile getirdiler. Ne var ki bu, Rusya'ya insansız hava araçlarının üretilmesi ve yönlendirilmesinde yardım, buna karşılık İran’a satılacak yeni Rus Suhoy uçakları anlaşmaları, Rusya’nın Suriye’deki nüfuz alanlarından çekilmesi konusunda varılan Rus-İran mutabakatları ile temsil edilen Rusya-İran iş birliğinin hala var olduğu gerçeğini ortadan kaldırmaz. Ancak çıkarlar, Rusya-İran ittifakında daha fazla gedik açmak için her zaman dalgalanmalara açık bir alan olarak kalacak. Bu noktada, bilhassa Rusya'nın "OPEC+" Grubunda Suudi Arabistan'a olan ihtiyacı halen devam ettiği için, bize rol düşüyor. Alev alan ve en sıcak olan üçüncü cepheye gelince, o da iç cephedir. İran devrimi üçüncü ayını tamamlamaya yaklaştı ve İran halkının yeni kesimleri protestolara katılıyorlar. Rejimin “ahlak polisi”ni ve “başörtüsü yasasını” kaldırarak verdiği tavizlere rağmen protestoların şiddeti artıyor. Zira mesele bu konuları aşmış ve rejimin bütününün tasfiyesini talep etme noktasına gelmiş görünüyor. İran rejimi ne kadar Suudi Arabistan'a ya da Batı'ya suçlamalar yöneltmeye çalışsa da bu çabalar İran içinde bir yankı bulamıyor.
Özetle, bu 3 cephe, Körfez ve Arap ülkelerine içlerindeki hareket alanının çok geniş olduğunu müjdeliyor.