Hamad Macid
TT

Araplar, Dünya Kupası organizasyonuyla bir kupa kazandı

Araplar, dünya üzerindeki en önemli ve en büyük rekabete dayalı spor etkinliğini organize etmedeki olağanüstü başarılarıyla rahat bir nefes aldılar. Katar bu başarıda onları nasıl baştan sona temsil ettiyse, Arjantin, Fransa ve Portekiz ile karşılaştıkları zorlu maçlardan galibiyetle ayrılan Suudi Arabistan, Fas ve Tunus milli takımları da Arap dünyasının güzel bir şekilde temsiliyetini sağladı.
Finalde Arjantin ile Fransa arasında nefes kesen bir mücadeleye sahne olan Katar 2022 Dünya Kupası’nın perdelerinin kapanmasının ardından söylenen hiçbir söz bir Arap entelektüelinin “Arjantin Dünya Kupası’nı kazandı, Katar ise Dünya Kupası Organizasyonu’nu kazandı” cümlesini aşamadı. Öyle ki tüm dünya tarafından takip edilen bu Dünya Kupası'nı düzenlemek hiç de kolay değil. Dünya’nın dört bir yanından birçok ülkeye kesintisiz yayınlar yapıldı, seyirciler bu kusursuz organizasyonun her aşamasını akıllı telefonlarıyla, sosyal medya hesaplarıyla hiçbir kısıtlama altına alınmadan istedikleri gibi kayda alıp yayınladılar. Katar’ın Dünya Kupası'nı organize etme başarısını engelleyen hiçbir şey olmadı. Ancak başarısız olmaları beklenen Arapların organize etmeyi başardıkları bu büyük uluslararası spor organizasyonunun çehresini yaralamaya büyük bir olay yetecekti.
Arjantinli oyuncu Lionel Messi'nin kazandığı ilk Dünya Kupası sonrası bir geleneksel Arap kıyafeti olan ‘bişt’ (altın süslemeli, şeffaf ve hafif bir kumaştan dikilen bir cübbe) giymesinin önemi ve nedeni takdir ve saygının bir işareti olarak görülmesidir. (Ve bilindiği gibi bu kıyafet sadece Körfez ülkelerinde değil, çoğu Arap ülkesinde mevcuttur) Batı medyasının çoğu ve onlardan etkilenenler, o kıyafeti her zaman zengin, aptal ve geri kalmış Arapların sembolü olarak gördüler ve Hollywood filmlerinin tasvir ettiği şey, somurtkan, asık suratlı, kibirli bir Arap’ın o elbiseyi giydiğiydi. Ama artık başkalarını hor görmeyi bırakmalarının zamanı geldi. Her ne kadar Batı medyası onu geri kalmışlık olarak görse de ‘Bişt’, Arap halkının gelenek, görenek ve değerleriyle gurur duyduğu kadar onu giymekten de gurur duyduğu geleneksel bir semboldür. Katar’da düzenlenen Dünya Kupası'nda Araplar alttan üstten, sağdan soldan şiddetli bir saldırıya maruz kaldılar ve buna karşı güçlü bir mücadele verdiler. Bu mücadele, halkların değerlerinin, ahlak ve geleneklerinin kırmızı çizgiler olduğunu, ne kadar güçlü olursa olsun kimsenin onları değiştiremeyeceğini veya kabul edilemez bir alternatifi onlara empoze edemeyeceğini/dayatamayacağını dünyaya kanıtlayan başarılı bir direnişti.
Dünya Kupası, dünya halklarının güzel ve farklı bir dünyaya baktığı bir pencereydi... Katarlı ailelerin futbol stadyumlarına giden yollarda evlerinin önünde Arap kahvesi, çayı, tatlıları da dahil olmak üzere birçok şeyi ücretsiz olarak ikram etmesi ve konukları ağırlaması olağanüstü bir manzara ve cömertlikti. İnsanlar buralarda dinlenip çay kahve içerlerken, Batı medyasının Müslümanları vahşi bir terör operasyonu gerçekleştirmeden önce dua ederken tasvir ettiği gibi değil binlerce kişinin namaz kılmasını izleyip ardından hayatın heyecanının ve neşesinin tadına varmak için stadyumlara gittiler.
Arjantin'in Katar 2022 Dünya Kupası'ndaki zaferini ilan etmesinin ardından Messi’nin ellerinde Dünya Kupası yükselirken, Arapların elinde de en büyük spor etkinliğini organize etme başarısının kazandırdığı kupa yükseliyordu.