Cuma Bukleyb
TT

Libya: Acı ne zaman bitecek?

Libya krizi geçtiğimiz yıllarda zorla içine sokulduğu kare alandan bir santim bile kıpırdamazken, bu yılın aramızdan ayrılışına sayılı günler kala bavulunu topluyor. Öte yandan Libya’ya ve halkına nasıl sürprizler ve olasılıklar getireceğini bilmediğimiz bir yıl bize doğru yaklaşıyor.
Öncelikle Libya'da barış ve istikrara giden yolun kolay değil, çok karmaşık olduğunu kabul etmek gerekiyor. Bu karmaşıklığın ilk sebebi şu; krizin anahtarları birçok Avrupa, bölge ve Arap başkentinde dağılmış durumda, ki bu, bunca yıl Libya’nın aynı yerde saymasına neden olmuştur. İkincisi, kriz için çok sayıda çözüm önerilmesine rağmen bunlar başarısız oldu. Bence bu başarısızlığın nedeni ortaya atılan önerilerin gerçekleri kasıtlı olarak atlamasıdır. Bu gerçeklerden en önemlisi, nüfuzunu yaymayı ve hegemonyasını genişletmeyi başarmış, gönüllü olarak hiçbir karşılık almadan vazgeçmesi güç muazzam maddi çıkarlar elde etmiş ve dişleri, pençeleri ve çıkarları ile silahlanmış grupların varlığıdır. Bu grupların liderleri geçtiğimiz yıllarda önerilen çözümlerin dışında tutuldu. Müzakere oturumlarının kapıları sanki yoklarmış gibi yüzlerine kapandı. Krize yönelik herhangi bir olası çözümü engellemekte ısrar eden bilindik aynı siyasi yüzler, tüm sahneye hakim olup bütün ipleri elinde tutarak hala her zamanki tutumlarını sürdürmeye devam ediyorlar. Üçüncüsü, çıkarları ‘barış da olmasın savaş da olmasın’ durumunun devam etmesini gerektiren seçim karşıtı komplocuların çoğaldığı göz önüne alınırsa, Libya'yı ve halkını yıllar önce içine itildiği tünelden kurtaracak parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılması umudu artık uzak bir hayal haline geldi. Dolayısıyla bir yılın bitip yenisinin başlaması, kriz ipinin bir yıl daha uzaması ve acılı ve sancılı yılların listesine eklenmesi anlamına gelebilir.
Bazıları bunu abartılı bir şekilde bardağın boş tarafından bakmak olarak görebilir. Buna karşılık, Ukrayna-Rus savaşının yarattığı gergin uluslararası ortamın ve küresel enerji piyasalarında sebep olduğu dengesizliğin, doğrudan veya dolaylı olarak, Libya’da barış ve istikrarın yeniden sağlanmasına, kesintisiz petrol ve gaz ihracatının devam etmesine ve üretimin artırılmasına katkı sağlayacak barışçıl bir çözüm bulunmasının ve bunun taraflara kabul ettirilmesinin gerekliliğine dair bir kanaate varma yönünde uluslararası çabaları yoğunlaştırmaya yardımcı olabileceğini düşünüyor olabilirler. Bu dikkate değer bir düşünce. Ancak, olasılıklar dairesinde kalmaktadır. Bu görüş, denizde balık satılabileceğine dair abartılı bir bahis mesabesindedir. Rakip yabancı çıkarların karmaşıklığını ve bunların Libya'da var olma ve nüfuzlarını genişletme mücadelelerinin yanı sıra son yıllarda elde ettikleri siyasi çıkarları ve ekonomik faydaları koruma arzularını dikkate almamaktadır. Tarihsel mirası çatışmaları ve tehlikeli bir şekilde yayılan düşmanlığıyla ele alarak Libya gerçekliğinin ayrıntılarıyla ilgilenmemektedir. Doğusu, batısı ve güneyiyle ülkenin dört bir yanında, kendi kontrolünü yayma ve çıkarlarını güçlendirip koruma kavgası vererek gerçekliğe iyice kök salan paralı askerlerin ve silahlı yerel grupların var olması sorununa pratik çözümler sunmamaktadır.
Libya'nın önümüzdeki yıl karşı karşıya kalacağı belki de en tehlikeli şeylerden biri, güç mücadelesinin kontrolden çıkıp yeniden savaş silsilesine dönme olasılığıdır. Pek çok kanıt, savaşa dönme olasılığının ihtimal dahilinde olduğunu doğruluyor. İsteyen, son günlerde Mareşal Halife Hafter'in yaptığı konuşmaları ve içindeki tehditleri dinleyebilir. Aynı şekilde dileyen, denizde Libya istikametindeyken durdurulan son büyük askeri sevkiyatın verilerine de bakabilir.
Riskler onunla ya da bununla bitmiyor. Birleşmiş Milletler (BM) Libya Özel Temsilcisi ve Libya Destek Misyonu (UNSMIL) Başkanı Abdoulaye Bathily, Libya'ya gelişinin üzerinden kısa bir süre geçmesine rağmen, meşruiyetten yoksun mevcut organlar ve onların tepesindekiler varken seçime gitmenin imkansız olduğu kanaatine vardı.
İşin ilginç yanı, sahnenin önde gelenleri açıklamalarında seçimlerin yapılması gerektiği üzerinde durmuyorlar. Bunun yerine gerçekçi ve fiili bir şekilde mevcut durumu olduğu gibi tutmaya çalışıyorlar. Çünkü seçimlerin, sahneyi terk etmeleri anlamına geldiğini biliyorlar.
Bu, 7 milyon Libya vatandaşının bir yıl veya daha uzun süre acı çekmeye devam edeceği anlamına mı geliyor?
Acı, genellikle alınan bir kararın arkasında bunu sahaya uygulayacak bir güç yoksa bitmez. Bunun olmaması durumunda veya gerçekleşene kadar Libyalıların çilesi son bulmayacak. Halkın parası daha çok yağmalanacak. Merkez Bankası'nın gücünü ve kontrolünü ele geçirmeye çalışan çeşitli taraflar arasındaki kavga kızışacak. Böylece barış ve istikrarın yeniden tesis edilmesinin önünü açacak olan ulusal uzlaşmanın sağlanması engellenecek.