Davud Ferhan
Iraklı yazar
TT

Latin Amerika’nın Ukrayna’dan başka bir savaşı var

Latin Amerika ülkeleri kendilerini Ukrayna'ya veya herhangi bir çatışma bölgesine silah göndermenin dışında tutuyorlar. Arjantin Devlet Başkanı Fernandez, Buenos Aires'te Almanya Şansölyesi Olaf Schultz ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, ülkesinin Rusya'nın özel askeri operasyonunu kınadığını söyledi. Ancak kendisinin ve Almanya Şansölyesi’nin "mümkün olan en kısa sürede barışın yeniden sağlanmasını istediklerini" de sözlerine ekledi. Bundan önce de Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro, ABD'nin ülkesindeki Sovyet ve Rus yapımı askeri teçhizatı Ukrayna'ya verme teklifini reddetmişti.
ABD Güney Komutanlığı Komutanı General Laura Richardson, bazı Latin Amerika ülkelerinin Rus yapımı silahlara sahip olduklarını ve bu ülkelerin silahlarını Ukrayna'ya teslim etmek istemeleri durumunda ABD'nin bu silahları Amerikan silahlarıyla değiştirmek için çalışacağını açıkladı. Bu arada bir Brezilya gazetesi, Berlin'in talebine rağmen Brezilya'nın Alman "Leopard" tankları için mühimmatı Kiev'e göndermeyeceğini bildirdi.
Latin Amerika ve Karayip ülkelerinin ABD, Kanada ve Avrupa ülkelerinin denizaşırı toprakları ve idari bölgeleri dışındaki tüm egemen devletleri içerdiklerini kaydetmeliyiz. 2010 yılında bu Latin ülkeleri, ABD'nin İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra 1948'de Sovyetler Birliği'nin etkisini sınırlamak ve komünizmi bölgeden uzak tutmak için kurduğu "WAS" örgütüne alternatif olarak Amerikan siyasi ve ekonomik nüfuzunu sınırlamak amacıyla "CELAC" adı altında 32 ülkenin katıldığı ortak bir zirve düzenlediler.
ABD ve Rusya nasıl ki kendi çıkarlarını gerçekleştirme arayışında iseler, Latin Amerikalılar da kendilerini hiç ilgilendirmeyen veya onlara hiçbir fayda sağlamayan, vur kaç arasında üzerinden koca bir yılın geçtiği savaştan daha faydalı ve daha önemli başka misyonları olduğunu keşfettiler. Latin ülkeleri, kendi ülkelerindeki yaygın olan obezite sorununu ele almaya başlamak konusunda anlaştılar. Başlangıç olarak diyabet, yüksek tansiyon ve kalp hastalıklarının yanı sıra çocuklarda bodurluk, zayıflık ve yetersiz beslenmenin sonuçlarını ele almayı ve tedavi etmeyi seçtiler. Bu süreç, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ve Dünya Sağlık Örgütü ile “Gıda ve Beslenme Güvenliği Panoraması” başlığı altında yürütülecek. İroniktir ki, bu bölge halkları bazı Arap ülkeleri gibi açlıktan değil de obeziteden şikâyet ediyorlar. 20'den fazla Latin Amerika ülkesinde kadınlar arasında obezitenin endişe uyandıracak şekilde yaygınlaşması ve erkekler arasında oranın yüzde 10 daha yüksek olması nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü açlık değil tokluk olgusuna odaklandı.
FAO Genel Direktörü, gıda güvenliğine yönelik "CELAC" planının, üye devletlerin yetersiz beslenmenin 2025'ten önce ortadan kaldırılabilmesine yönelik siyasi iradesini yansıttığı değerlendirmesini yaptı. Plan, yoksulluğu azaltan, kırsal koşulları iyileştiren, tarımı beslenme değişikliklerine uyarlamaya çalışan, gıda israfına son veren ve afet risklerini ele alan kapsamlı politikaları teşvik ediyor. FAO Genel Direktörü, planın beslenme değişikliğine ilişkin Paris Anlaşması ve daha iddialı sürdürülebilir kalkınma hedefleri gibi üst düzey uluslararası taahhütlerle uyumlu olduğunu söyledi.
Yarı fakir Latin ülkeleri, Bolivya, Şili, El Salvador, Guatemala, Honduras, Nikaragua, Venezuela ve Peru'yu içeren bölgedeki istisnai gıda planına umut bağlıyor, gıda bağışı ve gıda israfını azaltmak ile ilgili yasalar çıkarmaya çalışıyorlar. Uluslararası yetkililer, tarımın iklim değişikliğinden en çok etkilenen sektör ve ana kurbanlarından birinin de kırsal bölgelerdeki köylü aileler olduğunu düşünüyorlar. Örneğin Kolombiya, ekonomik olmadan önce siyasi olan ve kırılgan toplulukların geçim kaynaklarını iyileştirmeyi ve 2030 yılına kadar gıda güvenliğini ve sürdürülebilir kalkınmayı desteklemeyi amaçlayan bir strateji ile gıda güvenliği ve beslenme planlarını destekledi.
Darbeler, açlık, yoksulluk ve eşitsizliklerle boğuşan ülkelerde toplumsal istikrarın veya siyasi barışın sağlanmasının ilerleme ve kalkınma sağlayamayacağını dünya artık anladı. Zira sürdürülebilirlik ve istikrar, açlığın, obezitenin, bilgisizliğin, düşük yeniden yapılanma oranlarının ve salgın hastalıkların yayılmasının ortadan kaldırılmasını içeren kalkınma için iki ön koşuldur.
Aslında başta Brezilya, Peru, Kolombiya, Arjantin ve Uruguay olmak üzere Latin ülkeleri çok da açlık sorunu yaşamıyorlar ve bunlar tarım ürünleri ihraç eden ve bakır, demir, petrol gibi doğal kaynaklara sahip ülkeler. Ancak ekonominin, siyasi çalkantılardan, askeri darbelerden ve felaketlerden etkilenmesinin yanı sıra yoksulluk, açlık ve eşitsizlik bu ülkelerde sömürge döneminden beri derinlere yerleşmiş.
Latin Amerika ülkeleri ile Arap ilişkilerinin şu an en iyi durumda olduğu söylenebilir. Örneğin Brezilya, her yıl 25 Mart’ı Arap Toplumu Günü olarak kutluyor. 2008 yılında resmi olarak belirlenen bu gün esas olarak Sao Paulo şehrinde, 19. yüzyılın sonlarında ilk Arap göçmenlerin yerleşip iş yerlerini kurdukları bir cadde olan 25 Mart Caddesi'ne işaret ediyor. Öyle ki, orada "Arap" veya "Türk" kelimesi "tüccar" ile eşanlamlı hale geldi. Arap kökenli Latin Amerikalıların faaliyetleri ticaret ve sanayi ile sınırlı kalmayıp çeşitli alanlara da yayıldı. Bunlar arasında Michel Tamer gibi bir cumhurbaşkanı, önde gelen iş adamı Carlos Ghosn, Lübnan asıllı Kolombiyalı şarkıcı Shakira ve Lübnan asıllı Meksikalı film yıldızı Salma Hayek de bulunuyor. Arapların Güney Amerika kıtasıyla ilişkisinin İspanya'dan gelen gezgin Kristof Kolomb'un kıtaya ulaştığı 1492 yılına kadar uzandığı söylenir. İstatistikler, oradaki Arap sayısının şu anda 30 milyona ulaştığını gösteriyor. Genel olarak, 19. yüzyılın sonunda binlerce Filistinli, Suriyeli ve Lübnanlı, o dönemde Osmanlı Devleti’nin zorunlu askerlik uygulamasından, dini anlaşmazlıklardan veya yaşanan genel kıtlıklardan kaçmak için Latin Amerika'ya akın etti.
Her halükârda Latin Amerika'nın mevcut sakinleri Rusya ile Ukrayna arasında nedenlerini ve sonuçlarını bilmedikleri bir savaşa sürüklenmek istemiyorlar. Bırakın onlar önce yetersiz beslenme ve obezite ile mücadele etsinler, Shakira konserleri düzenlesinler.