Maha Muhammed Şerif
TT

Dünyanın güç yönetimine ihtiyacı var

Dünyanın tanık olduğu gerilim ışığında, süper güçlerin askeri ve ekonomik gücü birçok göstergeyle ölçülmekte ve yetkili makamlar, başta ABD ve Rusya orduları olmak üzere ordular arasındaki raporları ve karşılaştırmaları takip etmektedir. ABD ordusu dünyanın en güçlü orduları arasında birinciyken, Rusyaise ikinci sırada yer alıyor. Her iki ordunun da vurucu hava kuvvetlerine ve ölümcül bir nükleer cephaneliğe sahip olduğu biliniyor. Savaşlar çıkarma, engeller koyma ve barış konusunda şüphe uyandırmak için büyük adım atan devletlerin büyümesine, parçalanma ve çürümenin eşlik ettiği ve dünyada karamsarlık biçimlerinin yeşerdiği söylenir.
Bugün siyasi gerçekliğin istediği şey kesinlikle iktidar değil,iktidardan daha büyük sayılan askeri güçtür. Güç, sonuçları kontrol etmenin ve koşulların üstesinden gelmenin kökenidir. Hedefine ulaşmak isteyen baskı altında güç yönetiminigerektiren gidişatını düzeltme eğiliminde olan tehlikeyi sınırlamak için düşünceyle düşünceyi ve argümanla argümanı dışlar. Geleceğe yönelik mantıksal ve psikolojik bir formülü içine almak isteyen başlığın anlamını yanlış anlamamalıyız.Ekonomik ve askeri gücün geleneksel gösterge ve ölçüleri ne anlama geliyor? Demagogların yükselişinden kaynaklanan bir kaos var ki o, güçlü katılıkları ve gaddarlıkları ile ayırt edilen eski değerlerin bir kez daha yükselişi anlamına geliyor. Öyle ki şiddetin, savaşın, birbirine kenetlenen sonuçların, büyük engellerin ve durgunluğun insanlık düzeyinde yerleştiği yer orasıdır. Bugünkü çatışma sadece Batı, Rusya ve Ukrayna'daki savaş alanlarıyla sınırlı değil. Gizliden gizliye yaşananlar gitgide büyüyor. Büyük güçler arasındaki uzun soluklu rekabetin de bunda etkisi çok büyük.
Ekonomik kayıplar ve bitmeyen savaşlar olmadan ulaşılan belirli bir hedef olmadığında askeri güç, ülkelerin, özellikle çatışmaları ve dış krizleri yönetirken, dış politika hedeflerini gerçekleştirmek için başvurdukları sert veya kaba güç araçlarından biridir. Soğuk Savaş döneminde net görünen tek temel şey, ABD ile eski Sovyetler Birliği arasındaki silahlanma yarışıydı. Bununla askeri gücün, ekonomik güçle birlikte dünyadaki büyük ve bölgesel güçlerin dış politikasını uygulamak için şu anda en önemli araç olduğunu kabul ediyoruz.
Böylece yaşamın hayati büyümesinden, refahından ve ilerlemesinden kaynaklanan gerekli sonuçlar oluşur. Her büyük ülke elindekileri sergiliyor ve korkunç bir şekle girene kadar olayları abartıyor. Rusya, onlarca yıl yetecek kadar gaz rezervine sahip olduğunu doğruluyor ve bu, dünyanın en büyük kaynak tabanı sayesinde elde ediliyor. Rus enerji şirketi Gazprom başkanı şunları söyledi: “Tüketiciler, Rusya'daki gaz rezervlerinin uzun yıllar yeteceğinden emin olabilirler. Bunun temeli, dünyanın en devasa kaynak tabanıdır.”
Buradan itibaren ekonomik güç, tüm güçlere ve amaçlara değer vererek, tüm anlaşmazlık ve çatışmaların gerçek sebebini oluşturmaya başladı. Örneğin Çin, yüzyıllar önce olduğu gibi küresel bir güç olarak geri dönmeye aday. ABD için en büyük ve en önemli rakip olabilir. Çeyrek asırdır yakaladığı hızlı ekonomik büyüme, onu dünyanın ilk sıradaki ekonomik gücü yapacak. Nüfusu ve askeri gücü, özellikle Çin'in, NATO ile Rusya arasındaki çatışma arenasında güvenlik dengesizliğinden kaynaklanan tehditleri caydırmak amacıyla Rusya ile ekonomik planları için güvenlik kazanımları elde etmesinden sonra, onu dünyada lider konuma aday gösteriyor. 
Tarihteki gücün acizliği, hegemonyası, ikiyüzlülüğü ve kurnazlığı tekerrür ediyor.
Çin'in stratejik ilişkileri ekonomik hedeflerin ötesine geçerken, birçok kişi verilen zarara ve fedakarlıklara rağmen denge için çalışıyor. Çin, Ortadoğu, Avrasya ve Hint Okyanusu bölgelerinde kendi çıkarlarına hizmet edecek jeopolitik alanlara odaklanıyor.
Çin casus balonunun ABD toprakları üzerinde düşürülmesinin ardından Washington ile Pekin arasındaki ilişkiler düşük bir seviyeye mi ulaştı? 
İki ülke yakında gerçekleşecek bir çatışmanın ve savaşın eşiğinde mi?
Gelecekte süper güçler arasındaki savaşların ve çelişkilerin ortadan kalkmasını veya aralarındaki uzlaşmanın hayalini kurduk. Ancak ne yazık ki, güçler uyumsuz ve yeri doldurulamaz kalacak. 
Rusya, Kuzey Kutbu'nu militarize ediyor ve Batı ile savaşıyor. ABD askeri tatbikatları durdurmuyor ve bundan çıkar sağlama karşılığında tüm siyasi ve ekonomik ilişkileri kuruyor. 
Çin, komşu bazı ülkeler ve tüm kıtalar için Kuşak – Yol'u tüm gücüyle savunuyor.