Semir Ataullah
Lübnanlı gazeteci - yazar
TT

On bir yıldız

Arap dünyasındaki her seyahatimde, bilhassa reklam dilinde Ammice (halk dili) kullanımına yönelik eğilimin arttığını fark ettim. Dile gereken özenin gösterilmemesi muhtemelen Lübnan’da başladı ve oradan da yayıldı. Şimdiki endişelendirici olgu ise Ammice kullanımının Kur’an diyarına kadar yayılmasıdır.  
Konuşma dili olarak Fasih Arapçada ısrar etmek gibi bir niyetim asla yok. Yemeğe gelmeyen oğlumun “Affedersin Babacığım, öngörülemeyen bir hadise vuku buldu” diyerek özür dilemesini istemem mesela. Ama çikolata satan bir şirketin “dışı siyah” diyerek reklam yapması benim için bir suç. Ne olur yani “ambalajı siyah” dese?!
Tüm dünya dillerinde iki tür vardır: fasih dil ve halk dili. Ama yine tüm dünyada, konuşma dilinin düşünceyi, soyut durumları ve edebi anlamları ifade etmekten kesinlikle âciz olduğu konusunda bir görüş birliği de vardır. “Lübnan dilleri” savunucularından Said Akl, Ammice’nin kolaylığına şu sözle örnek verirdi: Hangisi daha basit, onbr mi yoksa on bir mi? Peki. Bou Matanios mağazasından 11 kilo domates sipariş ederken iyisi mi “onbr kilo” yazın. Ama, “Yusuf babasına, ‘Babacığım! Ben rüyamda on bir yıldızı, güneşi ve ayı bana secde ederken gördüm’ demişti” ayetini okuduğunuzda işte o zaman Ammice, bütün lehçeleriyle cehennemin dibine gitsin!
Dilin basitleştirilmesi, onu bozmak ve farklı telaffuz etmekle olmaz. Asılları ve kökenleriyle çelişmeyen kolay bir dil her zaman vardır. Ama sadece dil akademileri yetmez; “dışı siyah” çikolataların sahibi gibi karalayıcıları müebbet hapis cezasına çarptırmak için mahkemeler de kurulmalı. Çünkü o karalayıcı, “dış” kelimesini dilde harika bir keşif olarak gördü, bu dilin öğrencilerine, hocalarına ve konuşmacılarına yönelik bariz bir düşmanlık olarak değil.
Fransa’da bazı sosyal sınıflar, on bir kilo domates alırken bile yerel dili (Argo) konuşamaz. Britanya’da, komik veya kaba roller dışında sinemada bile yasak olan Cockney aksanı için de aynı şey geçerli.
Said Akl hayatta olsaydı [Mekke’ye, hacca ve müminlerin kardeşliğine dair şu beyitle başlayan] kasidesini Ammice olarak tekrar yazmasını isterdim:
Halkı cömert Mekke için şarkılar söyledim/ bayramları gönlümde kuşlar uçuruyor/ Halkın neşeyle dolu evlerinden ışıltılar yayılıyor/ evlerindeki hidayet, Hüda’nın eviyle artıyor/ Alemlerin Rabbi’nin adıyla evi/ tepesi karlı bir dağ gibi ihtişamıyla göz kamaştırıyor/ Ey Kur’an okuyan, halkıma da dua et onlar da orada
Ramazan-ı şerifiniz mübarek olsun.