Mişari Zeydi
Suudi Arabistanlı gazeteci- yazar
TT

İhvancıların tuzakları

Bugün size Kuveytli İhvancı Vaiz Tarık es-Süveydan fenomenini anlatmaya devam edeceğim sevgili okurlar.
Kendisi geçtiğimiz günlerde Twitter hesabından Suudi Arabistan ile ilgili söylediği kaba ve sert sözler nedeniyle tartışma konusu olmuştu. Bugün yaklaşık 70 yaşında olan bu İhvancı aktivist aynı tweetinde “Harem-i Şerif’in kurtuluşunu” da talep etmişti.
Tarık Süveydan aslında bir petrol mühendisi ve lisans eğitimini bu alanda tamamlamış. Elbette bu, “yetenekli” ve tutkulu kişinin eğitim alanı dışında bir alana katkıda bulunmasına engel değil. Bu hak tartışılamaz.
Ancak, dünyadaki İhvancı vaiz ve aktivistlerin çoğunun, dini ilimlerde sağlam bir bilgiye, fıkıh ilminde içtihat yetkisine, sosyal bilimler ve bu bilimlerin bugüne kadarki gelişimleri konusunda yeterli bir eğitime sahip olmadıkları dikkate değer bir gözlemdir.
İhvan-ı Muslimin’in (Müslüman Kardeşler) politika, medya ve faaliyet alanındaki yıldızlarının çoğunun arka planında mühendislik, tıp, eczacılık vb. lisans eğitimleri bulunuyor. Bu bilgi, İhvan-ı Müslimin cemaatinin tarihini inceleyenler tarafından biliniyor.
Tarık Süveydan, Amr Halid ve komşuları Selman el-Avde neslinin örneğin “Hayat bir kelimedir” veya “Köşe taşı” gibi programlarla yaptığı şey, modern kitlesel söylemde yeni teknikler denemekti. İhvan'ın sağlam ve katı düşüncesinin özüne halel getirmeksizin modernlik, çağdaşlık ve hoşgörü kisvesi giymeye çalışmaktı.
Suudi Arabistanlı yazar ve araştırmacı Yusuf Deyni'nin bu gazetede yayınlanan makalesinde yeni vaizlerin hoşgörü aldatmacalarını ifşa eden yorumunu çok beğendim.
Deyni şunu da talep ediyordu: “Köktendinci kişiliğin doğasına siyasi açıdan bakılmalı. Bu kişilik bir din veya dindarlık durumuyla bağlantılı değildir, aksine, ideolojisini iktidara taşımak için kavramsal bir maske olarak dini sloganları kullanmaktadır.”
Ardından Deyni, dini sloganlar manivelasına dayanan radikalizm yanlısı söylemlerdeki köktenciliğin köklerini inceleyen en önemli çalışmalardan biri olan, araştırmacı Karen Armstrong'un tek tanrılı dinlerdeki köktencilikle ilgili çalışmasına dikkatleri çekiyor. Çalışmaya göre sloganları manivela gibi kullanmak, dini köktencilikle sınırlı değil, onu aşarak insan yapımı ideolojilerdeki köktenciliğe de uzanıyor. Komünizmde görülen devrimci şiddet teorisi, bunların en ünlülerinden biri olabilir.
Söylenmek istenen ve bu noktada bazı Suudi Arabistanlı gazetecileri ve diğerlerini hatırlıyorum, İhvan-ı Müslimin söylemi ve onun ideolojisini benimseyenlerle asıl anlaşmazlık sebebinin, siyasi geleceğe, tarihe, bugüne ve geleceğe yönelik akıl dışı, pratik olmayan ve bilim dışı bakış olduğudur.
Yani asıl mevzu Karadavi'nin şarkı dinlemenin caiz olduğuna ya da Selman Avde’nin bir kişinin doğum gününü kutlamasının caiz olduğuna dair verdiği bir fetva değil.
Mesele bundan çok daha büyük ve öyle olmayı da sürdürüyor!