Suriye ile korkutma sezonundayız. Riyad ve Şam arasındaki ilişkiler hakkında, başka bir mini dizi izliyoruz. Captagon kaçakçılığını durdurmak için yapılan mali ödemeler, yeniden inşanın finansmanı, Suriye'yi Arap Birliği'ne geri döndürmenin finansmanı hakkında hikayeler duyuyoruz. Sezon sonunda genellikle buharlaşan yalan yanlış hikayeler anlatılıyor. Geçmişte Münzir bin Numan’ın dediği gibi:
Yalan da olsa doğru da olsa söylenen söylendi
Özür siler mi söyleneni
Suriye'yi Arap Birliği'ne geri döndürmek için ne kadar ödediniz? Ne herhangi bir ülkenin ne de muhalif ülkelerin Arap Birliği'ne dönüşü için kimse bir dolar ödemedi ve ödemeyecek. Temelde geri dönüş Suriye'nin bir talebi ve Şam bunu kendi koltuğu olarak görüyor ve halen başta Birleşmiş Milletler olmak üzere tüm uluslararası kuruluşlardaki koltuklarını koruyor. Muhalefet iktidara gelseydi aynı koltuğa oturacaktı ama başaramadı. Ayrıca Suriye'nin dönüşü bölgedeki güç dengelerini değiştirmeyecek, çünkü değişen konum ve eksenlerle bağlantılı bir geri dönüş değil.
Suyun normal akışına dönmesi uzlaşmaya yol açar ve bu da durumu sakinleştirir. Tıpkı Erdoğan hükümetinin Suudi Arabistan, BAE, Bahreyn ve Mısır ile yaptığı uzlaşmalarda olduğu gibi; turizm ve karşılıklı ticaret geri döndü ve medya alanındaki sözlü atışma bitti ama bundan sonra bölge pek değişmedi ve diğer savaşlar da durmadı. Esed hükümetinin dönüşüne gelecek olursak, üçü hariç tüm ülkelerin Şam ile ilişkisi var ve üçü de yakında onunla ilişkilerini yeniden başlatacak. Bölge ülkeleri arasındaki uzlaşmaların, Suriyelilerin çoğunun evlerine ve ailelerine dönmesine katkı sağlayacağı umuluyor.
Peki ya bedeli? Şam'ın Birliğe dönme, Suudi Arabistan'a captagon kaçakçılığını durdurma konusunda iş birliği dahil olmak üzere ilişkileri yeniden kurma ‘başarıları’ karşılığında 1 dolar bile alması söz konusu olamaz. Çünkü böyle bir ödül, diğer ülkeleri pazarlık yapmak için uyuşturucu kaçakçılarına müsamaha göstermeye teşvik edecektir.
Uyuşturucuyla mücadelede iş birliğinin olası ödülü, ticarete izin verilmesi, ambargonun kaldırılması ve karşılıklı yarar sağlayan ekonomik iş birliğidir. Uyuşturucu ve silah gibi yasak maddelerin kaynağı veya transit noktası olmaya müsamaha gösteren ülkeler, daha sonra tarım, endüstri ve hizmet alanında ürünlerinin ithalatının kısıtlanmasıyla bedelini öderler. Tam aksine ilişkilerin kesik olması ve karşılıklı ticaretin olmaması, korkacak hiçbir çıkarları olmadığı için bu ülkelerin müsamaha göstermesini kolaylaştırır.
Bölgesel olarak gelişmiş hükümetlerin elindeki en etkili silah, kaynak ve transit ülkeler karşısında pazarlarını kapatmak gibi ekonomik yaptırımlar olmaya devam ediyor. Ayrıca otoritesi zayıf veya başarısız olan ülkelerden kaçakçılık girişimlerini sınırlamak için yüksek ve uzun duvarlar örülüp, silahlı kuvvetler, sınır güçleri ve uyuşturucuyla mücadele güçlerine de başvurulur.
Kaçakçılık kazançlı gibi görünse de iki tarafı keskin bir bıçaktır. İran, Afganistan'dan gelen uyuşturucular (afyon, eroin, kokain ve esrar) için önemli bir transit ve küresel geçiş noktasıydı ve hâlâ da öyle. Tahran rejimine zor zamanlarında bir miktar para sağlayan kaçakçılık, onu da iki yönden vurdu. Birincisi, uyuşturucu, ülkesinin içinde tehlikeli bir salgın haline gelecek kadar yayıldı. İkincisi, kendisi ile ilişkileri olan ülkelerin çoğu İran mallarının sınırlarından geçişini kısıtladı.
Afganistan, Suriye ve Lübnan gibi ülkelerde sınır ötesi uyuşturucu ticaretinden elde edilen büyük miktarlarda paraya rağmen, bundan ne ekonominin ne de toplumun çoğunluğunun bir kazancı yok. Tek kazanan bu işe karışan sınırlı gruplar. Buna karşılık uyuşturucu ticareti bu ülkelerin yasal ticaretine zarar verdi ve Körfez ülkelerinin pazarlarının büyük bir kısmından mahrum kaldılar.
Bu ticaretin tehlikeleri, hedef alınan ülkelerin gençliğini ve ana güçlerini yok etmekle sınırlı kalmıyor, kaynak ve transit ülkelerde devletin güvenliğini de tehdit ediyor, zira organize çetelerin, terör örgütlerinin ortaya çıkmasının arkasında bu ticaret var. Uyuşturucu kaçakçıları ayrıca bilgi toplar, kaçakçılık yapar, silah taşır ve yerel makamları zayıflatırlar.
Aramızda Captagon kaçakçılığının hemen ve hızla duracağı gibi bir yanılsamaya kapılan yok, uyuşturucu tacirleri, kaçakçılar yılmayacak ve denemekten vazgeçmeyecekler. Bu süregelen bir savaş.