Afrika, her yıl 16 Haziran’a denk gelen Afrikalı Çocuklar Günü’nü kutluyor. Afrika Birliği (AfB) tarafından 33 yıl önce 1991 yılında ilan edildiği göz önüne alınırsa bu günün nispeten eski bir gün olduğu söylenebilir.
Bugün Afrikalı çocuk meselesini gündeme getirmenin ve onun karmaşık gerçekliğine ışık tutmanın, bu kıtanın geleceği ve bugünün zorluklarıyla nasıl başa çıkılacağı ile ilgili olduğu söylemek abartı olmaz. Zira Afrika’da her şey çocuklukla ilgilidir. Dolayısıyla bu konuyu gündeme getirmek entelektüel bir lüksten veya bir insan hakları gösterisinden daha fazlasıdır: Tam olarak çocuklarla dolu bir kıtada yaşam şeklinden bahsediyoruz.
2050 yılında nüfus analizleri, Afrika’daki çocuk sayısının 1 milyara ulaşacağını gösteriyor. Bu, kıtayı bir sınav, meydan okuma ve fırsat ile karşı karşıya bırakan muazzam bir büyüme demek. Şayet bu çocuklar onları yaratıcılık, bir arada yaşama ve kaynaşma membaları haline getirecek şeylere sahip olmazsa, kıtada daha fazla tehlikeye, yoksulluğa ve gerilime yol açacaklardır. Çocuklarla ilgili bu demografik sıçramanın aksine, diğer ülkelerde çocukluk ve gençlik yüzdesinde bir düşüş sorunuyla karşılaşıyoruz.
Avrupa Birliği’nin (AB) demografik geleceğinde sıkıntılarla karşılaşacağına ve endişelerin çoğunun nüfusun yaşlanmasıyla ilgili olduğuna dair değerlendirmeler var. Nitekim Avrupa tarihinde ilk kez 2015 yılında AB ülkelerindeki doğum sayılarına kıyasla ölüm sayısında net bir artış görüldü ve 5,2 milyon ölüm vakasına karşılık 5,1 milyon yenidoğan kaydedildi. Özetle, AB ülkelerinde nüfus piramidi olumsuz yönde seyrediyor.
Öyleyse ana fikir şu: Afrika kıtasını dolduran çocukluk, kıtanın doğal zenginliğine eklenen çok boyutlu bir zenginliktir. Şu oldukça dikkat çekici ki, kıtanın yaşadığı sorunlara, yoksulluğa ve diğer şeylere rağmen AfB ülkeleri çocuklarla ilgili yasalarda çok ileri düzeydedirler ve çocuk haklarını kararlı bir şekilde desteklemektedirler. Sadece çocuğun doğrudan ve bilinen haklarına dikkat etmez, aynı zamanda çocuğun maksimum yararına yaklaşırken çevresini de dikkate alırlar.
Bu yılki Afrikalı Çocuklar Günü sloganı, iyi bir düşünme zemini oluşturuyor. Zira slogan konusu olarak dijital alanda çocuk hakları seçildi. Öğrenme, eğlence, eğitim ve bilgi edinme konularında dijital alana güvenilebiliyor. Bu, bugün Afrika kıtasındaki çocukların dijital çağa ne ölçüde dahil olduğu ve dijital alana erişim araçlarına sahip olanların sayısını bize veren mekanizmalardan biridir. Burada, yoksul kişiler karantina dönemlerinde dijitale erişemediğinden ve çalışamadığından yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının dijital alana erişimin zayıflığını gösterdiğini hatırlamak önemlidir.
Dijital erişim, birçok Afrika ülkesinde mevcut olmayan bir maliyet gerektiriyor. Çocuk işçiliği denince 72 milyon çocuk işçisi ile Afrika ilk sırada geliyor. 62 milyon çocuk işçisi ile Asya ve Pasifik bölgesi ise ikinci sırada yer alıyor.
Bununla birlikte, bu konuyu ele almak, Afrika’daki çocukların dijital alana erişmesi ve dijital alanın hizmetlerinden yararlanma hakkına sahip olması için başarıyı ve ne kadar zamana ve imkana ihtiyacımız olduğunu ölçmemizi sağlayacaktır.
Ancak dijital alanın çocuklar için sadece saf iyilik alanı olmadığını aklımızdan çıkarmamamız gerekir. Çocuk hakları meselesini ele alırsak, bu hakların birçoğunun dijital alanda ihlal edildiğine ve çocuğun dijital alanda haklarını tek başına ararken çeşitli tehlikelere maruz kaldığına dikkat çekmek önemlidir. Bu tehlikeler arasında sanal bağımlılık, gerçek sosyal ilişkilerin zayıflaması, şiddet, istismar, cinsel içerikler, zorbalık, taciz ve intihar teşvik eden oyunlar bulunmaktadır. Bu tehlikelere maruz kalan birçok çocuk mağdur olmuştur. Dolayısıyla bu, çocuk haklarını suçların görüldüğü dijital alan ile bağlayan kanunları güçlendirmenin gerekliliğini ortaya koymaktadır.
Yeterli beslenme, sağlık bakımı ve kaliteli eğitim açısından 2040’a kadar “Çocuklar İçin Daha İyi Bir Afrika” hedefi, Afrika kıtasını daha iyiye götürmek için bir pusula olabilir.
1 milyar çocuk, Afrika için altın, bakır ve diğer değerli şeylerden daha büyük bir zenginliktir.