​Horlama sorunu

Kadınlar, az horlar. Bu, erkek ve kadın arasındaki önemli farklardan birisidir. Erkek fazla, kadın ise az horlar. Kadının horlaması, yumuşak ve incedir. Erkeğin horlaması ise tren ya da beton mikserinin gürültüsüne benzer. Genellikle uyanık olduğum zamanlarda otellerde üst ya da alt kattaki odalarda uyuyan erkeklerin horlamasını işitiyorum. Çoğunlukla horlama sorunu, evli çiftler arasında pek çok tartışmaya neden oldu. Öyle ki ABD’deki mahkemeler, horlamayı boşanma sebebi saydı.
Genellikle kadın, eşinin horlamaması için karnına güçlü bir tekme, göğsüne ölümcül bir yumruk ya da yüzüne şiddetli bir tokat atar. Bazı kadınlar ise horlamayı kesmek için eşinin ağzını ve burnunu yastıkla kapatır. Bundan dolayı nice erkeğin, hayatını kaybettiğini hayal edebiliyorum. Ölüm belgesinde ise sebep, kaza ve kader olarak belirtilir. Erkek, sabahleyin onlarca tokat yemiş ve darbe almış bir şekilde uyanır. Erkeğin vücudundaki tüm bu morluklar, kanserin ilk semptomları olduğu tahmin ediliyor. Ya da bu morluklar nedeniyle geceleyin kendisine şeytanın saldırdığı varsayılıyor. Erkek, horlama esnasında eşinden aldığı darbeleri saysa; bu darbelerin mutlu bir şekilde yaşadıkları evlilik hayatları boyunca eşine attığı tokatlardan daha fazla olduğunu görür. Tüm bunlar, suçumuz olmadan sınandığımız masum ve doğal bir gerçeklikten kaynaklanmaktadır.
Hâkimler, eşinin horlamasından şikâyet eden kadınlara sempati gösteriyor da eşinden tekme tokat yiyen erkeğe sempati göstermiyor. Suç, horlayan erkeklerin suçudur. Erkekler, dayanışma içine girip özgür horlama haklarını savunmak için bir dernek kurmalı. Böylece eşleri erkeklere çıkışamaz ve çocukları kendisine gülemez. Aynı zamanda horlayan erkekler, birisinin yanında konakladıkları zaman ondan özür dilemek zorunda kalmaz. Kadının sağlıkta, hastalıkta, zenginlikte ve yoksullukta eşine hizmet edip yanında durma sözü verdiği Avrupa evlilik sözleşmesi, “uyanık ve horlama zamanında” ifadesi eklenecek şekilde değiştirilmelidir.
Sorun şu ki normalde erkekler, gençken horlamıyor. Horlama olgusu, yaşlılıkta ortaya çıkıyor. Nişanlı kızın ailesi, sözleşmeden önce horlamayı gerçekleştirip nişanlı erkekten daha fazla mehir talep edemez. Bu, sigorta şirketleri için verimli bir alandır. Damat, şirketlerden poliçe satın alıp geline teslim eder. Şirket, poliçede horlamanın gerçekleştiği her saat için geline aylık olarak belirli bir miktar ödemeyi vaat eder.
Kurulması için çağrı yaptığım Horlayan Erkeklerin Haklarını Savunma Derneği, petrolün de ötesinde milli bir gelir kaynağı olarak horlama olgusuna yatırım yapma amacıyla geniş çaplı bilimsel ve teknik araştırmalar yapmak için bilim insanlarının ve teknokratların teyakkuza geçmesini sağlayabilir. Aslında horlayan erkek, uyurken büyük bir enerji ortaya çıkartır. Şu an bu enerji heba ediliyor. Elektrik üretme, deniz suyunu arıtma, trenleri hareket ettirme, atölyeleri çalıştırma ve evleri aydınlatma konusunda bu enerjiyi kullanacak bir araç icat edilmesi gerekiyor. Diğer insanlara göre daha fazla uyuduğumuz ve horladığımız için bu konu, özellikle biz Arapları ilgilendirmektedir.