Ali Tarakçı
Gazeteci
TT

Madenlerimiz yerin altında mı kalmalı?

Türkiye'de her yıl 300 bin ton siyanür kullanılıyor, altın aramak için bunun sadece 4 bin 500 tonunu kullandığımızı biliyor musunuz? Fırtına kopuyor ya, Kirazlı Tepe Mevkii’nde 201 hektar alanda en çok 195 bin ağacımız kesilmiş diye. Her yıl ortalama bin 779 hektar ormanımız yanıyor. Kirazlı Tepe Mevkii’nin 9 katı orman alanımız yani yaklaşık iki milyona yakın ağaçımız yandı haberiniz olsun...
Çocuktum... Bizim oralarda konuşulurdu... "Buralarda petrol var ama dış güçler çıkart(tır)mıyorlar. Türkiye'nin gelişmesini, büyümesini istemiyorlar" derlerdi. Ne zaman bu ülkenin topraklarında altın çıkarılmaya çalışılsa aynı argümanlar devreye giriyor. Siyanür, topraklarımızı zehirliyor, ağaçlarımız kesiliyor.
Aynısı Bergama'da yapıldı. İlginçtir yurt dışı kaynaklı şirkete, ortak olmak isteyen Ege merkezli, Türkiye'nin en büyük holdinglerinden biri ortak olamayınca, bizzat protesto gösterilerin arkasında organize eden, destek veren olarak kamuoyuna yansımıştı.
Sonra ne oldu hatırlayan var mı? FETÖ firarisi Akın İpek, şirketin sahibi olunca kamuoyunda hiç protesto gösterileri duydunuz mu? Ben hatırlamıyorum.

****

Sorun şu. Madenleri çıkartacak mıyız, çıkartmayacak mıyız?
Çıkartacaksak ağaç kesilecek mi, kesilmeyecek mi? Madenler ağaçlık bölgelerin altında ise çıkart(a)mayacak mıyız?
Maden deyince ne anlıyoruz;

"Yer kabuğunun kimi bölgelerinde çeşitli iç ve dış doğal etkenlerle oluşan, ekonomik yönden değer taşıyan mineral; çok değerli şeyleri kapsayan kaynak..."

****

Ülkemiz, dünya maden ve hammadde rezervlerinin binde üçüne sahipmiş. Bor tuzları ve lületaşı rezervlerinin yarıdan çoğu yurdumuzda bulunurken; kromit, manyezit, mermer, perlit, barit, alüminyum ve zımpara taşları gibi önemli maden rezervlerine de sahipmişiz.
Dünyada madene olan ihtiyaç her geçen yıl yüzde 8 civarında artmaktaymış. Düşünün, gelişmekte olan ülkelerin gelişmişliği artıkça bu oran daha da artaracak. Gelişmiş ülkeler maden ihtiyaçlarını, gelişmekte olan ve geri kalmış ülkelerden temin ediyorlar. Anlayacağınız refah düzeylerini sürdürebilmek için madenlere ihtiyaçları var. Madenlerin çıkartılması için de büyük paralar gerekiyor. Altın ve petrol gibi...
Madenler çıkarılacak, çıkarılırken de, ormanlar zarar görecek. Başka türlüsü şimdilik mümkün değil. Ya madenlerden vazgeçeceğiz ki, bu yüksek yaşam kalitesinden vazgeçmek demek. Şimdilik bu mümkün gibi gözükmüyor.
Kaz Dağları, Kirazlı Tepe Mevkii'nde 201 hektar alan...
Kaz Dağları, Kirazlı Tepe mevkiinde, 2004 yılında Kanadalı şirketin altın arama ruhsatı alması ve sonucunda ağaçları kesmesiyle tartışma başladı.
Çevre Bakanlığı 13 bin, ÇED Raporu'nda ise 45 bin, bir başka kaynak en az 69 bin en fazla 116 bin, Tema Vakfı ise 180 bin ile 195 bin ağaç kesildiğini iddia ediyorlar. Kesin olmayan rakamların belli olmadığı Kirazlı Tepe Mevkii'ndeki ağaç kesilen alanın toplamı 201 hektar.
Bir hatırlatma daha yapayım. Ağaç severlerimiz için Kirazlı Tepe Mevkii'nde en yüksek rakamı söyleyeyim 195 bin ağaç kesilmiş ya, fırtınalar kopuyor. Dünyada her yıl ne kadar ağaç kesiliyor biliyor musunuz? 15 milyar ağaç kesiliyor. İnsanın ihtiyaçları karşılansın diye... Yani senin benim ihtiyaçlarım.
Mesele Kirazlı Tepe Mevkii'ndeki 195 bin ağaç değil. Mesele biraz daha farklı... Sadece farklı bakabilmek hem de kim ne der diye değil, linç edilmeyi de göze alarak farklı bir tartışmayı yapabilmek.
Her yıl bin 779 hektar orman alanımız yanmış!
1937 ile 2010 yılları arasında gerçekleşen ormanlarımızda ki yangın sayısı 74 bin 294. Toplam yanan alan ise 1 milyon 630 bin hektar. Toplam orman alanımız ise 2018 yılında 22 milyon 621 bin 935 hektar. Yaklaşık 22'de bir alanımız yanmış.
1977 ile 2018 yılında ülkemizde toplam 11 bin 330 yangın çıkmış. Her yıl ortalama 270 yangın. 119 yangın ile 1983 yılında en az yangın gerçekleşirken, en fazla 2007 yılında 415 yerde orman yangını meydana gelmiş.
41 yılda toplam 74 bin 669 hektar ormanlık alanımız yanmış. Yani her yıl bin 779. Kirazlı Tepe Mevkii'ndeki 201 hektarlık alanın tam 387 katı. 2017 yılında Ege'de yanan ormanlık alanı toplamı 2 bin hektar. Kirazlı Tepe Mevkii'ndeki 201 hektar için kıyamet koparılıyor ya...
Bir hatırlatma daha yapayım. Yüzde 69'u ihmal, yüzde 9'u kasıt, yüzde 3 doğal, yüzde 19 ise bilinmeyen nedenlerden dolayı ormanlarımız yanmış. Yani açık açık yakmışız.
Başka bir hatırlatma daha yapayım. Ağaçlarımız kesilmiş diye itiraz edenlere sorayım, evinizdeki ve işyerinizdeki ağaç mobilyalar, okuduğunuz kitap ve gazeteler, evinizin şöminenizde yanan ağaçlar sahi nereden geliyor?

****

Kirazlı Tepe Mevkii için yürüyenlerin, yılda bin 779 hektar yanan ormanlık alanları için hiç yürümeyi düşündüklerini, yürüdüklerini gördünüz mü? Çevre konusunda en çok duyarlı olanlar, en çok yazanlar nerelerde yaşıyorlar dersiniz? Merak ediyor musunuz? Ben merak ediyorum.
Türkiye'de işletilebilir altın rezervi 840 ton...
Dünyada toplam 56 bin ton altın rezervi bulunuyor. Rezervin yüzde 50'si, Güney Afrika, ABD, Çin, Avustralya, Kanada ve Peru'da bulunuyor. Her yıl 3 bin ton altın üretiliyor ve yukarıda ki 7 ülke, bu ihtiyacın yüzde 51'ini karşılıyor.
Altın kadınların en önemli ziynet eşyası (çok büyük ihtimalle protesto edenlerin, tepki gösterenlerin büyük bir bölümünün evlerinde altın ziynet eşyaları bulunuyor). Altın, endüstri dallarında; elektronik, uzay ve havacılık teknolojisinde, tıp, dişçilik, dekorasyon, mühendislik sektörlerinde kullanılıyor. Üretilen altının yüzde 43'ü mücevher, yüzde 15'i altın para, yüzde 37'i elektronik ve yüzde 5'i dişçilik alanlarında tüketiliyor. 

****

Türkiye'nin işletilebilir altın rezervimiz 840 ton. Sorun şu; bunu çıkaracak mıyız, çıkarmayacak mıyız? Ve bugün Türkiye'nin dört bir tarafında; Bergama, Ovacık, Havran, Mastra, Salihli, Sart, İliç, Sivrihisar, Kocasinan, Eşme ve Kışladağ'da altın çıkarılmakta. Toplam 13 altın madeninde yıllık üretim 30 ile 35 ton arasında.
Türkiye'de ne kadar siyanür kullanılıyor?
"Dünyada yılda yaklaşık 1,5 milyon ton siyanür tüketiliyor. Siyanürün, yüzde 18'i madencilik sektöründe, geri kalan ise tekstil, sentetik kumaş, naylon, kauçuk, oto lastiği, metal işleme-çelik sertleştirme elektro kaplama, galvanizleme, kuyumculuk ve mücevherat, ilaç sanayi, haşere ve böcek zararlıları ile mücadelede, çivit imali, optik parlatıcılar ve fotoğrafçılıkta tüketiliyor."
Türkiye'de ise yılda 300 bin ton siyanür sanayide kullanılıyor ve bunun sadece yüzde 1.5 altın madenciliğinde kullanılıyor. Yani 4 bin 500 ton.
Siyanürle topraklarımız zehirlenecekmiş diyen birilerine açık açık soralım. Yılda 300 bin ton siyanür kullanıyoruz haberiniz var mı? Giydiğiniz kimi kıyafetler, arabalarınızın lastikleriniz üretilirken siyanür kullanılıyor biliyor musunuz? Neden altın çıkartılmak istenildiğinde siyanür üzerinden olumsuz bir algı operasyonu yapılıyor, farkında mısınız?
Dünyada her yıl 15 milyar ağaç kesiliyor, haberiniz olsun
Dünyada toplam araç rezervi 3 trilyon, her yıl 15 milyar ağaç sizin benim ihtiyaçlarımız için kesiliyor. Dünyada kişi başına 422 ağaç buluyor.
Ve enseyi karartmanız gerektiğini hatırlatalım. Köylerden şehirlere doğru göç arttıkça ormanlarımız çoğalıyor. Anadolu'ya yapacağınız bir gezide kendi gözlemlerinizle buna şahitlik etmek çok kolay. Ayrıca 2 olgun ağaç dört kişilik bir ailenin yıllık oksijen ihtiyacını karşılıyormuş. Siz siz olun ağaçlarımız kesilmiş diye tepki verirken, mutlaka ağaç dikmeyi unutmayın.
Son söz: Dünyada maden işletmecilerinden alınan teminatların yetersiz kaldığı çeşitli kaynaklardan tarafından belirtiliyor. Hele hele bizde denetimlerin yetersiz olduğu koşullarda, maden işletmelerinden alınan teminatların yetersiz kalacağı ve kamuya yeni yeni yükler getireceğini de hesaplamak, çevreci ve meslek örgütleri tarafından ciddi ciddi tartışılması ve önlemler almak gerekiyor. Madenlerimiz yerin altına terk edilmemeli ancak kamuya da ek yükler getirilmeyecek önlemler mutlaka alınmalıdır. Siyanür üzerinden bir öcüleştirme girişimi yapılırken, ülkemizde her yıl kullandığımız 300 bin ton siyanürün nereye kullanıldığı da dikkatlerden kaçırılmamalıdır.