Filistin seçimlerinin gizemli haritası

Filistin’deki siyasi sınıf, iç çelişkilerine, derin ve yüzeysel farklılıklarına rağmen parlamento, başkanlık ve ulusal konsey seçimlerinin yapılması konusunda birleşti. Seçimler, Arap ve yabancı ülkeler de dahil olmak üzere mümkün olan her yerde yapılacak.
Genel seçimlerle ilgili uzlaşı, ülkedeki siyasi güçlerin seçimlerin sonuçlarına ilişkin endişelerini ortadan kaldırmıyor. Nitekim son genel seçimlerden bu yana on dört yıl geçti. Bu uzun dönemde yüz binlercesi seçmenler arasında katıldı. Bu kimselerin, merkezinde FKÖ’nün olduğu ve kökten bir değişimin mevcut olduğu siyasi literatürle hiçbir ilgisi yok. Çünkü siyasi kutuplaşmanın merkezi, Fetih liderliğindeki laik bir ulusal akım ile popülerlik açısından ona paralel olan Hamas arasında bölündü.
Bu yeni kutuplaşma sonucunda seçmenler üçe bölündü: Seçime birden fazla listeyle girebilecek birleşik olmayan el-Fetih için oy kullanacaklar, seçimlere kendi açık ve doğrudan listesiyle girecek olan Hamas için oy kullanacak olanlar. Ayrıca Hamas, bağımsız bir görünüme sahip taktik bir listeyle de seçimlere girebilir. Bu durum seçimlerde elini kuvvetlendirir ve konseydeki üye sayısını artırır. Fetih ve Hamas’ın listeleri, seçmenlerden en az yüzde 70 oranında oy alacak. Kalan yüzde 30’luk kısım ise büyük ve küçük gruplarla herhangi bir ilgisi olmayan, ‘bağımsızlar’ olarak isimlendirilen birleşik veya ayrı sol güçlerin rekabet edeceği kısım olacak.
Siyasi sınıf seçim sonuçlarıyla ilgili korkularında haklıdır. Çünkü Hamas’ın seçmenleri çekebilecek olan çok az başarı var. Fetih’in rekabet eden kampı içerisinde, her ne kadar birçok açıdan gerilemiş olsa bile hala umut var. Filistin siyasi arenasındaki seçim haritasının bu belirsizliği nedeniyle birtakım sürprizin yaşanması ikincil bir durum. Fakat Fetih Hareketi, bütün üyelerini ve destekçilerini kuşatabileceği geniş bir çerçeveden yoksun olduğu için böyle bir durumdan en çok etkilenen taraf olacak. Fetih’in çerçeveleri Yaser Arafat'ın başında olduğu altın çağında bile tüm üyeleri ve destekçileri kapsayamadı.
Yeni seçimlerin eski ve yeni zeminlerini dikkate alarak seçim haritasına bakarsak, seçimlerin gidişatını etkileyebilecek önemli bir faktörün bulunduğunu görürüz. Bu faktör her ne kadar açıkça görülmese bile önceki seçimlerin sonuçlarını da büyük ölçüde etkiledi. Bununla, Fetih’in başarısızlığının sırlı kelimesi olan ‘tuzak oyu’ kastediyorum. Disiplin ve kontrol eksikliğinin yanı sıra sahadaki aktivistlerin Fetih’in listelerinden memnun olmaması durumunda yeni seçimlerde bunun izlerini daha fazla görebiliriz.
Bu haritaya göre seçimlere bakarsak, geçmişte hiç olmadığı kadar entelektüel, kültürel, politik ve hatta sosyal bir çoğulculuk gibi olumlu gelişmelerin yaşandığını görüyoruz. Geçmişte fraksiyonlar ve onların liderlik rollerini ortaya koyma biçimleri bunu engelledi. Fakat bugün onların gücü azaldı ve seçeneklerin alanı genişledi. Filistinliler, sadece siyasi iktidar mücadelelerinin ve nüfuz için rekabetin bulunduğu bir parlamento değil, bilakis siyasi güçlerin yer aldığı bir parlamento kurabilir. Ancak bunun için yüksek kurumun iç çatışmalardan kaynaklanan donukluğu ve başarısızlığı önleyecek bir formül ortaya koyması gerekiyor.
Filistinlilerin yüzde 80’inin siyasi sınıfın seçim fikrine olan bağlılığıyla ilgili şüpheleri bulunuyor. Fakat içeride ve dışarıda yaşanan gelişmelerden dolayı bundan başka bir çıkış olmayabilir. Yalnızca dağılmış ve işlemez bir hale gelmiş olan siyasi sistemi yenilemek için değil, mevcut siyasi çıkmazların üstesinden gelmek için de buna ihtiyaç var.