Hüseyin Şubukşi
TT

Ortalama yaşam süresi

Bölgesel ve uluslararası örgütlerin ve oluşumların temel kurulma amaçları, ikili çatışma ve anlaşmazlıklardan kaçınmak konusunda koruyucu rol oynamaktır. Çözüm, en kötü koşullarda dahi bu oluşumların himayesinde gerçekleşiyor. Fakat Milletler Cemiyeti’nin etkisinin sona ermesinden, büyük ülkelerin Milletler Cemiyeti’ni kapatma konusunda kesin bir karara varmasından ve alternatif olarak Birleşmiş Milletler’in (BM) kurulduğunun açıklanmasından bu yana şu soru halen gündemdedir:
Örgütler ve oluşumlar, bir süre sonra yetkilerinin sona erdiği ve kapatılıp tamamen yenilenmesi gerektiği, ortalama bir yaşam süresine mi sahip?
Bu soru elbette boş yere ortaya çıkmadı. Zira gözlemciler, büyük oluşumların performansını ve faaliyetlerini gözlemliyor ve ne kadar etkili olduklarını ölçüyorlar. BM uzun yıllar sonra bugün, İsrail’e karşı uluslararası kararları uygulamakta aciz kalıyor. Şayet söz konusu kararlar uygulansaydı taraflar arasında askıda kalmış birçok sorun çözülürdü. Yine bugün BM, gittikçe daha da kötüye giden Nil Nehri’nin su payı ve Nahda Barajı ile ilgili Etiyopya-Mısır-Sudan hattındaki anlaşmazlığı sona erdirme konusunda aciz. Belki de bu durum, G7’yi (bir dönem Rusya da bu grubun içindeydi ve o zaman bu grubun adı G8 idi) ortaya çıkarmak ve daha iyi, daha etkili ve daha başarılı oluşumlar kurmak için ilk itici güçtü. Bir de dünyanın en büyük 20 ekonomisini içeren G20 var.
Bu gruplar, aczin ve bürokrasinin hakim olduğu, tembellik ve zayıflığın vurduğu BM’den çok daha etkili olduklarını kanıtladılar.
BM için söylenenler, üyeleri arasındaki anlaşmazlıkların devam ettiği Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) gibi diğer örgütler için de geçerlidir. Önemli sorunlara hitap edecek bir oluşum kurmak için yeni bir fikir ortaya atma konusunda örgüt dışındaki etkili oyuncularla anlaşmaya varılabilir. Çünkü OPEC’in kuruluş koşulları tamamen değişti. Bu koşullarla birlikte etkili oyuncular ve piyasa şartları da değişime uğradı. Dolayısıyla küresel emtia borsasında tek bir varilin fiyatını belirleme konusunda petrol ihraç edenler kadar üreticiler ve stoklayıcılar da önemli bir rol oynamaya başladılar.
Aynı çerçevede Arap ülkeleri arasında en başarılı tecrübeye sahip olmasına, aldığı iyi, somut ve ölçülebilir sonuçlara rağmen üyeleri arasındaki anlaşmazlıklar doğrultusunda Körfez İşbirliği Konseyi’ni (KİK) savunanlar da endişelenmeye başladı.
Doğal olarak bu kapsamda yukarıda söylenenlerin tamamı, ilk ve en bilinen Arap kurumu olan Arap Birliği için de geçerlidir. Bazı oluşumların ortalama yaşam süresinin bitişiyle ve yeni bir kana olan acil ihtiyacıyla ilgili bu sorular, tam olarak örgütsel ve yapısal bir hacamata benzemektedir. Nitekim iş ve ekonomi dünyasında büyük bir kuruluş, geçmişin sorumluluğunu almadan ya tamamen yeniden yapılandırılıyor ya da mevcut oluşum feshedilip yerine yeni bir oluşum kuruluyor.
Mevcut oluşumların etkilerini kaybetmesi, bunların varlığını devam ettirmenin en önemli sonuçlarından birisidir. Çünkü bu oluşumlar, ortalama yaşam süresinin dolmasından, karar alıcı olarak kendilerine olan güvenin kaybolmasından ve kamuoyunun çıkarını gerçekleştirememesinden dolayı etkisiz kalmaktadır. Yeni bir oluşum kurmak ya da mevcut oluşumları yeniden yapılandırmak siyasi ve mali olarak maliyetli bir mesele olsa da mevcut yapının varlığını sürdürmek daha maliyetli bir meseledir.
Örgütler de insanlar gibi ortalama bir yaşam süresine sahiptir. Örgütler, sorunlara hitap etmediği zaman defnedilip yeni bir doğumu kutlamak gerekir.