Semir Ataullah
Lübnanlı gazeteci - yazar
TT

Gün batımları

Bu, Dubai Basın Kulübü’nün ödüllerini verdiği yıllık toplantının yirminci oturumu. İlki gelişmekte olan Medya Şehri’nde yapıldı. Mevcut etkinlik, iki işaret arasında yer alan geleceğin şehri Expo 2020'de gerçekleştirildi: İlki, dünyanın Mars'a yolculuğa katılımı, ikincisi ise Muhammed bin Raşid’in hükümetin sınırlı geliri olanlara yönelik konut projeleri için 1 milyar dolar ayırdığı yönündeki açıklaması.
Dubai hükümetine bağlı Medya Ofisi'nin Direktörü Mona el-Marri, Gazetecilik Ödülü adının güncel değişikliklere paralel olarak Arap Medya Ödülü olarak değiştirildiğini, yazılı gazetecilik, görsel medya ve dijital medyayı da kapsadığını açıkladı.
Yeni ödülü kazananın medya üçgeni imajının simgelerinden olması tesadüf mü?
Imadeddin Edib, hem Ahram’da yazılı basında yer almış, hem de Mısır’daki en ünlü uluslararası kanallarda muhabir olarak çalışmıştır. Ancak kendisi ve televizyon basını için dönüm noktası, Prens Fahd el-Abdullah'ın ondan ‘orbit’ hakkında günlük Talk Show sunmasını istemesi oldu. Imad “Şişman ve kel bir adam ve televizyon mu? Bu mantıklı mı?” cevabını verirken Prens Fahd ise “En önemli hususu, ‘aklı’ atladın” vurgusunda bulundu.
Talk Show’a yeni bir soluk katan Imadeddin Edib, günlük olarak politikacılar, yazarlar, sanatçılar ve bilim adamlarını ağırladı. Diyalogdaki temel unsur sakinlik, ağırbaşlılık ve derinlik oldu. Kıdemli Arap politikacılar, Arap yaşamının önemli bir parçası haline gelen bu programa anılarını veya kayıtlarını emanet etmek istedi. Imad'ın güvenilirliği ve şaşırtıcı tarafsızlığı sayesinde program, gerçeği ve nesnelliği arayan öğrenciler için akşam dersi halini aldı.
O zamana kadar böylesi kaydedilmemiş başarıyı tadan Imadeddin Edib, insanların her gün muhabbetle okuduğu bir yayıncı, editör ve yazar olarak yazılı basında kalmadı. Kahire'de Financial Times ve Kol El Nas dergilerine benzer şekilde Alam Al-Yawm gazetesini çıkardı; ta ki koronavirüs basın sektörüne darbeyi vuruncaya kadar. Bu yıl Imad, sorumlu komisyon tarafından oybirliğiyle ‘Yılın Medya Adamı’ seçildi.
Bu büyüleyici modern tabloda Dubai tarihi görünmez hale geliyor. Dubai’ye yeniden her gittiğinizde, başka bir kulenin daha inşa edildiği farklı bir şehir ile karşılaşıyorsunuz. Abbasi zamanındaki Bağdat nasıl ki milletlerin, dillerin ve etnik kökenlerin buluşma noktası olmuş ise, bu modern model de gerçeklikten ziyade hayal gücü ürünü gibi görünüyor. Kendini daima aşmaya çalışan, daima başaran ve yeni bir yarışa daha hazırlanan. Muhammed bin Raşid dönemindeki Dubai, bana Jon Cleary’nin ‘Günbatımları’ Back Of Sunset romanını hatırlatıyor. Daima yeni bir ufuk yakalamak. Buraya vardığınızda arkanızı değil önünüzü görürsünüz.
Şair Said Akl’ın çok hoş bir sözü var: “En iyi tarih yarındır.” En güzel güncel ise burada, birçok ülkeden insanların geldiği bu yerde. Ülkeleri mutlu ise mutlulukları katlanıyor, dertli ise mutluklarına çelme takıyor. Keza burada bu yönde bir bakanlık da mevcut. Mavi boncuk takmalı, at nalı takmalı…