Basında uzun zaman geçiren ben ve benim gibi pek çok kişi yetkililerden, yöneticilerden ve uzmanlardan ses getirecek projelere ilişkin konuşmaları sık sık duyduğumuz için vaatler duymaya alıştık. Hatta kazanım lafı ortadan kaybolup da iş konusunda kendini ispatlayana dek verilen sözlere cevap vermeye tenezzül etmeme konusunda genel bir bağışıklık geliştirdik. Açıkçası bu ve başka sebeplerden ötürü Suudi Arabistan’ın Vizyon 2030 projesinin başlangıçta basın ve kamuoyu üzerindeki etkisi büyük olmadı. Ya da yeterince anlaşılır ve açık değildi. Ta ki elde edilen başarılarla, lafla değil icraatla üzerindeki sis dağılana kadar…
Vizyon 2030’un açıklanmasının ilk aylarından itibaren, devasa projenin ciddiyeti netlik kazandı. Değişim, yeni yönelimleri, bürokratik devlet kurumlarına yansıtabilen ve büyük hayale uygun girişimler üreten bakanlar ve teknokrat yetkililerin atanmasıyla net hale geldi.
Herhangi bir modern fikir gibi Vizyon 2030 da sahadaki beceriler incelenerek, öncelikler gözden geçirilerek ve bununla birlikte gelen veriler kavranarak kesintisiz bir şekilde geliştirildi. Bu, bazı programlara ve girişimlere çıkarma, birleştirme veya geliştirme yoluyla yansırken çalışma akışının sekteye veya kesintiye uğramadan devam etmesini sağladı. En önemlisi de hatalar fark edilip hemen düzeltildi.
Bu bağlamda Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz’in yakın bir zamanda Şura Meclisi'nin sekizinci oturumunun ikinci yılının çalışmalarının açılışı sırasında yaptığı konuşma buna delil olarak gösterilebilir. Kral Selman konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Krallığın Vizyon 2030 projesinin ikinci aşamasının başlaması, küresel değişimlerin karşısında duran çeşitlendirilmiş sağlam bir ekonomi oluşturarak ülkenin refahı ve halkının geleceğini garanti altına almak için başarı çarkını döndürüyor ve reformları sürdürüyor.”
Bu, projenin manevi babası Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın Suudi Arabistan'ın geleceği için bu büyük ve iddialı projeyi açıkladığı yakın geçmişi aklıma getirdi.
Krallıktaki inanılmaz değişimleri ve olağanüstü başarıları ne zaman takip etmeye çalışsam peşimi bırakmayan ve mutlaka yaşanmış gerçekliği ifade eden Prens Muhammed bin Selman’ın ağzından dökülen şöyle bir cümle var: Bana inanmayın… Rakamlara inanın.
Her zaman duygu ve şaşkınlıktan uzak bir şekilde sonuçlara geri dönüp baktım. Veliaht Prens’in dediği gibi gerek ekonomi veya maliye konularında olsun gerekse turizm, eğitim, konut, güvenlik, adalet ve eğlencenin yanı sıra gelecek vaat eden projeler olsun rakamların göz boyamadığını gördüm. Sağlık alanında ve insanlığı öncelikli ve esas konu haline getiren, medeni sivil toplumu ifade eden modern bir model olarak özellikle yeni tip koronavirüs (Kovid-19) konusunda kazanılan başarıları saymıyorum bile.
Örneğin -ki sayılamayacak kadar çok var- Vizyon 2030 projesi açıklandığından beri konut sahibi olanların oranı yüzde 60'a yükseldi. Beş yıl önce bu oran yüzde 47 idi. İşsizlik oranı da son 10 yılın en düşük seviyesine indi. Suudiler arasındaki işsizlik oran 2021'in üçüncü çeyreğinde yüzde 11,3'e düştü ve özel sektörde Suudi kadın-erkek işçi sayısı rekor seviyelere yükseldi. 2022 yılının ocak ayının sonunda toplam işçi sayısı 1 milyon 957 bin 38’e ulaştı. Vatandaşların ekonomik katılım düzeyi 2021 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 49,5'e yükseldi.
Krallık, G20 düzeyinde dijital rekabette birinci sıraya oturdu ve dünya çapında 5G internet hızında birinci sırada yer aldı. Büyük şehirlerin yüzde 60'ından fazlasına ve diğer şehirlerin yüzde 45'ine bu hizmet sağlanıyor. Daha da pek çok başarıya imza atıldı!
Aynı zamanda basında vaatleri, gerçekleştirilenler ile ilişkilendirmeye alışkınız. Bu yüzden ‘Vizyon 2030 kazanımlarını’ öne çıkaran şeyin sadece şaşırtıcı sonuçların olmadığını, aynı zamanda bu sonuçların net planlara, yollara ve aşamalara uygun bir şekilde gelmesi olduğunu söyleyebilirim. Bu kesin sonuca, Veliaht Prens’in hem yerel hem de uluslararası basın röportajlarını inceleyerek ve konuşmalarını olanlar ve olmayanlarla karşılaştırarak vardım.
Suudi Arabistan Vizyon 2030’un en önemli özelliği tüm endüstrileri, sektörleri ve uzmanlıkları ve her şeyden önce insanı kucaklamasıdır. Bu da katılım ve istifade etmenin istisnasının olmadığı ve her birinin belli bir oranda ilgi ve etkileşimle artıp genişlediği anlamına geliyor. Aynı zamanda bununla da kalmayıp Vizyon 2030’un etkisi bölgeyi içine alacak şekilde büyüyor. Bir ay içerisinde açıklanan projelerin yıllar içinde açıklananlardan daha fazla olması bunun en büyük delili. Zira sadece Kasım 2021’den yılın sonuna kadar altı proje ve mega şehir kurulacağı duyuruldu.
Son olarak dün güzel bir haberle uyandık. Prens Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan'ın petrol şirketi Saudi Aramco’nun hisselerinin yüzde 4’ünün Kamu Yatırım Fonu'na devredildiğini duyurdu. Bu devir, fonun yönetim altındaki varlıklarının hacmini 2025'in sonuna kadar yaklaşık 4 trilyon riyale yükseltme planlarını desteklemeye yardımcı olacak.
Arap ve İslam dünyasının lideri ve G20 ülkelerinden biri olarak Suudi Arabistan Krallığı, kardeş ve dost Arap ve İslam ülkelerinin kalkınmasını üstleniyor. Bu değişimlerinin etkisinin herkesi kapsamasını ve olumlu bir şekilde etkilemesini sağlamak için durmaksızın çalışıyor. Bu, Vizyon 2030 projesinin ilham kaynağı olan şu sözde görülüyor:
“Ortadoğu yeni Avrupa'dır ve bu hedefin yüzde 100 gerçekleştirileceğine inanıyorum.”
Son Haberler
TT
"Bana inanmayın… Rakamlara inanın"
Daha fazla makale YAZARLAR
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة