Nebil Amr
Filistinli siyasetçi ve yazar
TT

Bölgesel savaş ciddi bir olasılık mı yoksa korkuluk mu?

Amerikan aktivizminin başlığı bölgesel bir savaşın çıkmasını önlemek olarak değişti, ancak içeriği İsrail'in Gazze'ye yerleşmesini sağlamaktır.

Halihazırda birden fazla sahada yaşanan çatışmaların bu anlamda bir savaş olmadığını düşünürsek, bölgesel savaş kavramını yeniden tanımlamaya ihtiyacımız var demektir.

İran devletinin misillemenin ötesine geçerek savaşa girmesiyle savaşın kapsamının genişleyeceği hipotezi, yangının merkezini, İsrail’in öldürme ve yok etme konusunda baskın ve üstün olduğu Gazze ile sınırlamak için kullanıldı ve kullanılıyor. Gazze’nin kapsamı dışında kalanlar ise kontrol altında. Dayanışma ve intikam savaşının ortakları, Gazze savaşı ve içindeki rollerine dair anlayışlarını böyle açıklıyorlar. Aralarında gerçek bir fikir birliği varsa o da ABD ile daha iyi bir ilişki kurma arzusu ile birlikte, bölgesel ve hatta geniş kapsamlı bir savaştan uzak durmaktır.

Bölgesel savaş uyarısına ek olarak önlenmesine yönelik hazırlık yapanlar, gösterişli ve yapmacık da olsa her zaman başarı peşinde koşan Amerikalılardır. Denizleri uçak gemileriyle doldurdular, İsrail'e ihtiyacından fazla silah ve teçhizat sağladılar, üst düzey temsilcilerini arkası kesilmeyen sıralarla bölgeye gönderdiler. Öyle ki Ortadoğu, ABD yönetiminin, kurmaylarının ve elçilerinin çabalarının ilk sırasındaymış gibi göründü. Peki, Gazze'de bir başarı iddia etmek mantıksızsa neden bölgesel düzeyde başarılı olunabileceği iddia ediliyor? Sıkı Amerikan medyasına göre bölgesel bir savaş çok yakındı ama ABD yönetiminin dehası bunu önlemeyi başardı!!

Merkezinde Gazze’nin olduğu yangın bölgelerine bakarsak ve ABD'nin savaşın ilk günlerinden bu yana gösterdiği çabayı değerlendirirsek, savaşı başlangıç ​​aşamasında veya patlak verdikten birkaç hafta sonra durdurmak, bölgesel yangınlarla mücadele edip kıvılcımlarını söndürmekten çok daha kolaydı. O dönem mesele sadece İsrail hükümetinin önüne ABD’nin Gazze'deki bu toplu katliamda, hatta bundan kaynaklanan yangında hiçbir çıkarının olmadığını belirten kırmızı çizgiler çizen ciddi bir siyasi karar almayı gerektiriyordu. ABD ise bu kararını alçak sesle dillendirdi ama aleni olarak yalanlamaya çalıştı. ABD'nin bölgedeki aktivizminin başlığı, bölgesel bir savaşın çıkmasını engellemektir. Fiili ve uygulanan içeriği ise İsrail'in Gazze'yi kontrol altına almasını sağlayacak temel imkanları sağlamaktır. Askeri olarak İsrail Savunma ordusunun eliyle, siyasi olarak da sonuncusu Dışişleri Bakanı Anthony Blinken olan elçilerinin eliyle yapılan budur.

Son versiyonu ile Amerikan misyonu, İsrail'in aşırıya kaçan talepleri ile Filistinlilerin ve Arap arabulucuların mantıklı pozisyonları arasında uzlaşmacı çözümler bulmaya odaklanıyor. ABD tarafından önerilen uzlaşmacı çözümler bile, bu kontrolün özünü bozmayan birkaç formalite dışında, İsrail'in Gazze üzerindeki tam kontrolünün kapsamı dışına çıkmıyor.

Amerikalıların heybesi her zaman krizlerle başa çıkma çabalarına çekici başlıklar sunan formüllerle doludur. Mevcut krizde de “ertesi gün” terimini, sürekli bir kıyımın yaşandığı yüzlerce günden dikkatleri başka yöne çekmek için kullandılar.

Mevcut arabuluculuk çabaları sırasında ise Gazze'deki savaşın devam etmesi adına bölgesel bir savaşın çıkmasının önlenmesi tabirini kullanıyorlar. Her halükârda bedel ödeyen Gazze, zorluklarla karşılaşan ise Filistin davasıdır.

Gazze savaşı bir noktada sona erdiğinde, çatışmaların gürültüsünün arkasında saklı olmayan bir gerçeği keşfedeceğiz; o da herkesin 7 Ekim 2023'ten önceki konumuna döneceği, İsrailliler ile Filistinlilerin ise bir çözüm ile bitirilmesine dair net bir ufuk olmadan çatışmalarını sürdürecekleridir.