Hüda Huseyni
Lübnanlı gazeteci-yazar ve siyasi analist
TT

Amerikan seçimleri öncesinde askeri hava indirmeler, harekatlar ve sürprizler

Başkan Vladimir Putin'in Rusya Savunma Konseyi ile televizyonda canlı yayınlanan son toplantısında, İran’ın Rus ordusuna kısa menzilli “Fath” füzeleri temin ettiğinin açıklanmasının ardından, ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken ve İngiliz mevkidaşı David Lammy'nin bu konudaki kınamalarına yanıt verdiği açıktı. Blinken'in açıklamasında ABD'nin NATO ülkeleriyle birlikte Ukrayna'ya yüksek hassasiyetli orta menzilli füzeler kullanmasına izin vermeyi düşündüğü belirtildi (ABD Başkanı Joe Biden Ukrayna'ya izin vermeyi reddetti). Putin, Rus televizyonuna verdiği röportajda, bu tür bir eylemin Rusya'nın güvenliğini tehlikeye atacağını, NATO ülkelerinin ülkesine karşı “savaş ilan ettikleri” anlamına geleceğini ve buna sert karşılık verileceğini söyledi.

Sky News kanalının Moskova muhabiri konuyla ilgili değerlendirmesinde şunları söyledi: “Çatışmada İran'ın balistik füzelerinin doğrudan neden olduğu tehlikeli gerilim, Ekim 1962'de Sovyetlerin Küba'da inşa ettiği füze platformları yüzünden Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği'nde nükleer alarm durumu ilan edildiğinde yaşanan Küba Füze Krizine çok yakın. O dönemde çatışma, Küba’daki Sovyet platformlarının sökülmesi ve aynı zamanda Türkiye'de bulunan NATO füze ağının da sökülmesiyle sona erdi. Son icraat, yani füze ağının sökülmesi zamanla resmî belgeler yayınlanana kadar gizli kaldı.”

Financial Times'ın bu ay Londra'da düzenlediği bir konferansta İngiliz İstihbaratı (MI6) Başkanı Richard Moore, İran'ın Rusya'ya insansız hava aracı ve füze sağlaması meselesinden de bahsetti ve konuyu “uluslararası ilişkilerde benzeri görülmemiş” olarak nitelendirdi. Moore şunu da ekledi: “Çatışmaların çoğu zaman bölge ülkeleri aracılığıyla yürütüldüğü Soğuk Savaş'ın sona ermesinden bu yana, Güvenlik Konseyi'nin daimî üyesi olan büyük güçler (Çin hariç) doğrudan çatışmaya dahil olmaya başladılar. Bu savaşlara örnek olarak şunları verebiliriz; ABD'nin Sırpların yenilmesi için dahil olduğu Kosova Savaşı, Kuveyt'i kurtarma savaşı, Afganistan'ın işgali, Libya'da Kaddafi rejimini devirme operasyonunun İngiliz ve Fransız hava kuvvetlerinin müdahalesiyle gerçekleştirilmesi, Rus güçlerinin ayaklanmaları bastırmak ve rejimleri korumak amacıyla Suriye ve Gürcistan'a müdahale etmesi ve son olarak henüz bitmeyen Ukrayna savaşı.” Moore şöyle devam etti: “Bölgedeki bir ülkenin, Güvenlik Konseyi üyesi olan büyük bir ülkeye (silah) tedarik etmesi, uzun süren ve enerjisinin çoğunu tüketen bir savaşta ona yardım etmesi emsal teşkil ediyor. Bu iki şeyi gösterir; birincisi, Rusya'nın askeri yeteneklerinde önemli bir düşüş olduğu, ikincisi, İran’ın nüfuzunun füzeler ve insansız hava araçları yoluyla Avrupa'ya ulaştığı.

ABD İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü William Burns ise şunları söyledi: “İran, vekilleriyle savaş oyunu oynamakta ve kendini savaş felaketine maruz bırakmaktan kaçınmakta çok iyi. Ama Ukrayna'da büyüklerin savaşına dahil olarak hata yaptı. Rusya, İran'ın kolu değil ve ABD ile NATO’daki müttefikleri, caydırıcılık ve misilleme olarak yaptırımları sıkılaştırarak kendisine karşılık verme konusunda büyük bir güce sahiptir.” Birkaç gün önce İsrail'in, Humus şehrindeki Masyaf bölgesine İran'ın Hizbullah için füze üretmek üzere 5 yıl önce faaliyete geçirdiği İran Devrim Muhafızları'na ait bir araştırma merkezini hedef alan hava indirme operasyonu gerçekleştirmesi tesadüf değil. Merkez tamamen yok edildi ve saldıran güçler belge ve dosyalara el koydu. Birkaç gün önce de Batı Şeria'nın Tubas köyünde havadan asker indirme operasyonu ile birlikte çok sayıda askeri uçak, İHA ve helikopterin dahil olduğu benzer bir operasyon düzenlendi. Buna ek olarak, İsrail'in Lübnan'a yönelik bombardımanlarında gözle görülür bir artış bulunuyor. Hizbullah'a ait mühimmat depoları hedef alınıyor ve son olarak Güney Lübnan halkına canlarını korumak için köylerini terk etmeleri yönünde çağrıda bulunan broşürler atıldı.

Üst düzey bir Fransız kaynağın el-Şefaf internet sitesine söylediğine göre, “Masyaf ve Tubas'ta yaşanan İsrail özel kuvvetlerinin gizli operasyonuna ilave olarak insansız hava araçları ve askeri uçaklar aracılığıyla düzenlenen yoğun hava saldırıları, Güney Lübnan'da olacaklara benziyor.” Kaynak şunu da belirtti, “kapsamlı bir savaş olmayacak, bunun yerine Rıdvan Tümeni'nin ortadan kaldırılması için bir operasyon düzenlenecek. İsrail ordusu, bir yandan Litani Nehri'nin güneyini kuzeyinden izole etmeye çalışacak, havadan indirilen muharebe timleri ve komandoları Suriye toprakları üzerinden Hizbullah savaşçılarının etrafını saracak. Öte yandan bu timler Hizbullah'ın Suriye topraklarından gelen ikmal hatlarına da pusular kuracak ve bu da Hizbullah’ın Suriye topraklarında konuşlanmış savaşçılarını Lübnan’a nakletmesini engelleyecek. Dahası Hizbullah Genel Sekreterinin Suriye toprakları üzerinden Irak ve Yemen'den savaşçı getirtme planını da engelleyecek.”

Fransa'dan gelen bilgiler, İsrail ordusunun Litani'nin kuzeyine girdikten sonra güneyindeki Hizbullah savaşçılarını kıskaca alacağına ve aynı zamanda havadan yoğun ateşle desteklenen kara kuvvetlerinin İsrail-Lübnan sınırı boyunca ilerleyeceğine işaret ediyor.

Bu nedenle pek çok kişi, ABD başkanlık seçimlerinden önceki haftaların çok önemli olaylarla dolu olmasını bekliyor. Dahası bu olaylar, seçimlerden sonraya da uzayabilir; CNN'e göre, geçen pazar günü ikinci suikast girişimine maruz kalmadan önce, ABD istihbarat yetkilileri geçtiğimiz günlerde Donald Trump'ın kampanya ekibine, İran'ın eski başkana ve çevresindekilere yönelik saldırıları artırmayı planladığına dair yeni göstergeler hakkında bilgi verdi. Trump’ın seçilmesi halinde ne olacağını siz düşünün?