ABD kasırgaların ülkesidir. Bunların en ünlüsü, şiddetlisi ve en yaygın olanı Florida eyaletini vuranlardır. Florida güneşin, portakalların ve gelecek dönem başkanının eyaletidir ve gelecek dönemin başkanı, 46 başkandan hiçbirine benzemeyen bir siyasi kasırgadır.
Dünyanın dört yılını, hiçbir şeyi umursamadan esen Donald Trump adlı bir kasırgayla geçirmeye alışması gerekiyor. Tarihteki dünyanın en önemli Savunma Bakanlığı'nın başına geçmesi için tartışmalı bir program sunucusunu Savunma Bakanı seçti. Bütçesi 1.7 trilyon dolar olan Sağlık Bakanlığına aşının etkinliğini sorgulamasıyla ünlü olan Robert Kennedy Jr.'ı seçti. Cinsel taciz ile suçlanan bir adamı Adalet Bakanlığı'na aday gösterdi. Hepsinin ortak paydası Donald Trump'a ve İsrail'e olan mutlak bağlılıkları.
Bu kadar dikkatleri üzerine çeken başka bir yönetim yok. Her gün iki erkek ve bir kadın birinci fotoğraf ve ana manşet olmak için yarışacaklar; başkan, bakanı Elon Musk ve Beyaz Saray sözcüsü bayan. Bu üçü tartışmasız, uzayda veya Dünya'da en popüler günlük talk şovu sunacaklar. Uzay dedik çünkü Musk'ın programlarının çoğu yörüngede olacak, zira Dünya artık ona yetmiyor. Ne zaman bir söz söylese veya bir şey satın alsa dünya borsaları sarsılıyor, ceplerinden altın yüklü trenler, uçaklar, at arabaları dökülüyor.
Ne kadar hayal ederseniz edin, hayallerin artık bir anlamı yok. Walt Disney animatörleri işsiz ve yoksul kalacak. Eğer Mike Tyson kastedilmiyorsa “ağırlığı altın değerindeki” bu ifade dolaşımdan çekildi. Musk ağırlığınca altın değerinde. Zengin ile fakir arasındaki uçurumun giderek daraldığı, ancak zengin ile zengin arasındaki farkın artık bir numarasının, isminin, rütbesinin kalmadığı bir dünyadayız. Kapitalizm, Trump ve Musk aynı karede yer aldığında hiçbir çerçeveye sığmayan bir fotoğraf sunuyor. Birincisi, 5 milyar dolarlık mütevazı bir servetle Beyaz Saray'a giren en zengin başkan. O aynı zamanda hakaret davasında bir gazeteden on milyar dolar tazminat talep eden kişi ya da başkandır. Kampanyasına bağış yapan zenginlerin (tabii ki Florida'da) ortalama fiyatı 300 milyon dolardan daha fazla olabilecek ama kesinlikle daha az olamayacak evleri var.
Seçim kampanyaları için harcanan rakamlar artık mantığa sığmıyor. Son kampanyanın maliyeti 5,7 milyar dolardı. Bu ne pahasına olursa olsun iktidarı satın almaya çalışan uzun bir yarış. Trump'ın bir günde topladığı en büyük bağış, 50 milyon dolardı ve o gün, Brooklyn Mahkemesinde mahkûm edildiği gündü.
19. yüzyılın en önemli olgusu, karısı çocuklarını doyurmak için mutfak gereçlerini satmak zorunda kalan Karl Marx adlı Alman yazarın “Kapital” adlı kitabıydı. Trump'ın kampanyasının büyük bağışçılarından birinin servetini ise bir süpermarket zinciri oluşturuyor.
