Cuma Bukleyb
TT

İki nükleer ülke arasındaki huzursuzluk

Keşmir'in bilinen birçok özelliği var ama maalesef barış ve istikrar bunlardan biri değil. Hindistan ile Pakistan arasında anlaşmazlık konusu olan, Hint alt kıtasının Himalayalar bölgesinde bulunan bu bölgeden nadiren iyi haberler gelir.

Tecrübe bize onun isminin birdenbire haberlerde yer almasının kötü haberlerin habercisi olduğunu öğretti ve bugünlerde Keşmir bir anda yeniden ön plana çıktı.

Hindistan-Pakistan arasındaki Keşmir anlaşmazlığı sözlüğündeki en kötü ifade, savaşa fiilen hazırlanmak anlamına geliyor; savaş sanki bu bölgeye yerleşmiş, onu terk etmeyi reddeden ve barıştan mahrum eden bir lanet gibi. Son haberlere göre Hindistan, Pakistan'ı turistik bir bölgede aralarında yabancı turistlerin de bulunduğu 26 turistin öldürülmesi ve 17’sinin yaralanmasıyla sonuçlanan eylemin sorumlusu olmakla suçladı. Ölenlerin büyük çoğunluğu bölgeye tatillerini geçirmek ve doğal güzelliklerinin tadını çıkarmak için gelen Hindu turistlerdi. Pakistan ise suçlamayı reddetti. Terör olayının ardından gelişmeler büyük bir ivme kazandı; Hindistan, Pakistan sınırını kapatıp Pakistanlı diplomatları sınır dışı etti. 1960 yılında imzalanan İndus Suları Anlaşması'nı tek taraflı olarak askıya aldı ve nehrin Pakistan'a doğru akışını durdurmak ile tehdit etti. Pakistan ise Hindistan'ın bu eyleminin bir savaş nedeni sayılacağını belirtti.

Pakistan'ın Hindistan'ın bu icraatlarına cevabı, topraklarında yaşayan Hint vatandaşlarının vizelerini iptal etmek, hava sahasını Hint uçaklarına kapatmak, keza iki ülke arasında 1972'de imzalanan barış anlaşmasını askıya almak oldu.

Hindistan’ın su anlaşmasını askıya alma senaryosunu, daha önceki olay ve senaryolarda gündeme getirmezken, şimdi gündeme getirmesi dikkat çekici. Su anlaşması, bugüne kadar yaşanan bütün krizlere ve savaşlara göğüs gerip, olaylardan uzak kalırken, mevcut krizde Hindistan anlaşmayı askıya almakla tehdit etme yoluna gitti. Hindistan'ın su ile tehdit etmesi, iki nükleer ülke arasındaki çatışmanın tarihinde niteliksel ve tehlikeli bir değişimi temsil ediyor.

Hindistan-Pakistan arasında Keşmir konusunda yaşanan anlaşmazlığın detayları artık herkes tarafından biliniyor. Bunun merkezinde bölgenin kimliğine ilişkin çekişme yer alıyor; ama bu anlaşmazlık aynı zamanda, 1947'de Pakistan'ın bölünmesi ve dünya haritasında yerini almasıyla birlikte iki ülke arasında başlayan çatışmanın iniş çıkışları içinde çok da önemli olmayabilir. İki ülke arasındaki düşmanlık, ne kadar küçük olursa olsun herhangi bir kıvılcımı kriz yaratabilir hatta savaşı ateşleyebilir hale getirdi.

Uzmanlara göre Hindistan'ın İndus Nehri'nin Pakistan'a akışını durdurma veya yönünü değiştirme tehdidi, Hindistan'ın fazla suyu kapsayacak gerekli altyapıya sahip olmaması nedeniyle olası görünmüyor. Ancak özellikle her iki ülkenin de içinde bulunduğu zorlu siyasi koşullar göz önüne alındığında, taraflardan birinin diğerine savaş açmaya karar vermesi halinde, uzman görüşleri başka, iki ülke arasındaki siyasi gerginlik başka bir şeydir.

Kurtulanların ifadesine göre terör eylemini dört kişi gerçekleştirdi. Ancak Hint güvenlik birimleri, bu suçtan aranan üç kişinin yüzlerinin yer aldığı çizimleri yayınlayıp dağıttı. Bunlardan ikisi Pakistanlı, üçüncüsü ise Keşmirli. Hindistan hükümeti, bu kişilerin 2008 yılında Mumbai'de 160 kişinin ölümüne yol açan terör saldırısını gerçekleştiren ve saldırının ardından Pakistan tarafına kaçan terör örgütü üyeleri olduklarını söylüyor.

Hindistan Başbakanı, dünyanın altını üstüne getirmek pahasına da olsa faillerin yakalanacağı sözünü verdi. Hint kuvvetleri (medyadaki haberlere göre garnizon bölgesinde yaklaşık yarım milyon Hint askeri bulunuyor) tüm bölgelere konuşlandırılmış durumda. Aradıkları kişileri bulmak için kontrol noktaları kurdular. Pakistan, eylemle herhangi bir ilgisi olduğunu reddetmeye devam ederken, olayı araştırmak üzere uluslararası bir uzman komitesinin kurulması önerisini memnuniyetle karşıladı.

Keşmir'de turizm sektöründe çalışanlar, eylemin bölge için önemli bir gelir kaynağı olan turizm sektörünü baltalamayı amaçladığını söylüyorlar. Eylem sonrası çok sayıda yabancı turist rezervasyonlarını iptal etti. Keşmir'de bulunan turistler de ülkelerine dönmeye karar verdiler ve Air India (Hindistan Havayolları) onları için uçaklar tahsis etti. İşleri daha da kötüleştiren, Hinduların nüfusun çoğunluğunu oluşturduğu bir ülkede, ölenlerin çoğunun Hindu olmasıydı. Bu durum, özellikle bölgede, eylemin gerçekleştiği yerde, yoğun bir şekilde bulunan güvenlik güçlerine karşı Hint halkının öfkesini daha da büyüttü. Kaldı ki yetkililer de güvenlik zaaflarının bulunduğunu itiraf ettiler.

Mevcut krizin dikkat çekici yanı, uluslararası siyasi gerginliğin arttığı bir dönemde aniden patlak vermesi. Halihazırda Ukrayna savaşı ve Gazze'deki imha savaşı, Washington'un dünya genelindeki ülkelere karşı başlattığı, siyasi gerginliğe, küresel finans piyasalarının ruh halini bozarak istikrarsızlaşmasına yol açan, korumacı ticaret savaşları devam ediyor. Tüm itidal çağrılarının sonuçsuz kalmasının ardından bazı ülkelerin gerginliği istismar etmeye çalışacağından endişe ediliyor. Olayın yeni bir şiddet dalgasına yol açmasından korkuluyor.