Faysal Muhammed Salih
Sudan eski Enformasyon Bakanı
TT

El-Burhan’ın kuşatmayı delmesinin anlamı ve yansımaları

Sudanlılar, 24 Ağustos sabahında Egemenlik Konseyi Başkanı ve Genelkurmay Başkanı Abdulfettah el-Burhan’ın fotoğraf ve videolarıyla uyandı. Görüntülerde el-Burhan, Omdurman ve ona yakın askerî bölgelerde dolaşırken görülüyor. Dünyanın herhangi bir ülkesinin herhangi bir halkına bu normal gelebilir. Hatta söz konusu ülke savaş halinde olsa bile. Ukrayna’da olduğu gibi mesela. Orada da Devlet Başkanı Zelenskiy, ülke içinde ve dışında dolaşıyor. Ama söz konusu Sudan ise pek çok sebepten ötürü durum farklılaşıyor. El-Burhan’ın kuşatma dairesinin dışında görünmesinin askerî, siyasi ve manevi anlamları ve işaretleri var.

Geçtiğimiz 15 Nisan Cumartesi sabahı savaş borusu öttüğünde Korgeneral el-Burhan ve yakın yardımcıları, ordunun üst düzey komutanlarının evlerinin bulunduğu Genelkurmay’da hazır bulunuyordu. İlk kurşunu kimin attığına dair tartışma halen sürse de şurası muhakkak ki Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (HDK) Genelkurmay Başkanlığı binasını işgal etmek için hazır bir planı vardı. HDK birliklerinin bulunduğu spor şehri kampüsüne ilk kurşunlar atılır atılmaz HDK’nin başka birlikleri de Genelkurmay Başkanlığı’na ve çevresine saldırmaya başladı. O dönemde askerî kaynaklar, Korgeneral el-Burhan’ın, bir mucize eseri ve muhafız güçlerin fedakârlıklarıyla ölümden veya tutuklanmadan kurtulduğunu söyledi. Bu muhafız güçleri onu, Harekât Komutanlığı’na tahsis edilmiş bir binada güvence altına almışlardı.

Sonraki günlerde savaşın şiddetlenmesi ve üç şehriyle başkent Hartum’un tüm noktalarını içine alacak kadar genişlemesiyle ordunun ve HDK’nin varlık gösterdiği yerlerin haritası netleşti ve General Hamideti güçlerinin Genelkurmay Başkanlığı’nı her yönden kuşatmış olduğu açıkça görüldü.

HDK, Hartum’un Genelkurmay Başkanlığı, Cumhuriyet Sarayı ve hükümet binalarının çoğunun bulunduğu merkez bölgesini kuşatıyor. Nitekim güney kısımda emniyet teşkilâtı binasında, havalimanı mahallesinde ve Hartum Havaalanı’nda varlık gösteriyorlar ve Genelkurmay’ın batısındaki bölgeyi merkezî askerî bölgeden el-Mek Nimr Köprüsü’ne kadar kapatıyorlar. HDK ayrıca, doğu kısımda Abid Hatim Caddesi ile Burri, er-Riyad ve el-Menşiyye mahallelerinde de bulunuyor. Genelkurmay’ın kuzeyinde Nil Caddesi ile Mavi Nil (en-Nilu’l-Ezrak) Köprüsü var; Ordu, buranın Genelkurmay’ın yakınındaki güney girişini kontrol ederken, HDK kuzey girişinin kontrolünü elinde tutuyor.

Başkent Hartum ile ülkenin en büyük şehri olan Omdurman’ı birbirine bağlayan iki köprü ve Hartum’u deniz yoluyla Hartum’a ve Nil’in doğusuna bağlayan dört köprü var. Bu köprülerin bir kısmı, her iki yönden HDK’nin kontrolünde. Geriye kalanların kontrolü ise HDK ve ordu arasında paylaşılıyor. Her iki yönden de ordunun kontrol ettiği tek bir köprü yok.

Bu özeti vererek söylemek istediğim şuydu: Genelkurmay tamamen kuşatılmış durumda. Dolayısıyla Burhan’ın bu şekilde kuşatma alanı dışına çıkması ve Omdurman şehrine gitmesi iki ihtimalden birini karşılar. Ya HDK’yi yanıltmaya dayalı cesur bir askerî operasyon kapsamında çıktı ve bu operasyonla tek bir kurşun atmadan kuşatmayı deldi ki bu ihtimalin kapsamına Nil’deki bir tekne veya helikopter girer. Ya da Burhan’ın HDK’nin bilgisi dahilinde çıkışına müsaade eden siyasi bir anlaşma var. Zira onun kuşatma alanından çıkışı, Cidde’de bulunan askerî heyetin sahip olmadığı bir özgürlük ve yüksek yetkiyle müzakere yapılmasına yardımcı olur.

Ne şekilde olursa olsun Burhan’ın çıkışı, birçok üste kuşatılmış ordu için manevi bir zafer gerçekleştirdi. Ayrıca savaşa ve Burhan’ın politikalarıyla tutumlarına karşı tavırları ne olursa olsun pek çok Sudanlının arzuladığı şu umudu taşıdı: Zırhlı Kolordu Karargâhı’na ve Omdurman’daki Mühendis Kolordusu Üssü’ne yönelik saldırının durdurulması ve makul motivasyonlarla müzakereye oturmak üzere mevcut güç dengesinin korunması. Burhan güç kullanarak ve anlaşmasız bir şekilde çıktıysa şayet, bu çıkış aynı zamanda ordunun şiddetle ihtiyaç duyduğu ve kaybedilen güveni kısmen geri getirecek bir askerî zaferdir.  

Burhan’ın çıkışı, müzakereye dayalı bir çözümün lehine olacak gibi görünüyor. Nitekim o şu an, Genelkurmay’daki kuşatma koşullarından daha iyi bir şekilde harekete geçme ve karar alma özgürlüğüne sahip. Çıkışı onu,  kendi vizyonunu ona dayatmak isteyen İslami Hareket başta olmak üzere savaşa katılan bazı siyasi güçlerin şantajından ve savaşın devam etmesini isteyen bazı askerlerin baskısından kurtarıyor. Bazı İslamcı liderlerin, birtakım sosyal paylaşım sitelerinde görülen ilk izlenimleri, Burhan’ın çıkış sürecini ve bunun getirebileceği siyasi anlaşmaları değerlendirirken beliren şüphe ve tereddütleri yansıtıyordu.

Üst kademeden askerî liderlerin, özellikle de Egemenlik Konseyi’nin askerî üyelerinin Burhan’ın gelecek dönemdeki plan ve tutumlarıyla ne ölçüde uyumlu olduklarını kimse tam olarak bilmiyor. Bununla birlikte bu tutumlar, önümüzdeki dönemde, yani Burhan hükümetin merkez edindiği Port Sudan şehrine yöneldiğinde netleşecek. Belki ondan sonra bazı bölge ülkelerine dış ziyaretlerde bulunur. Ordu içinde bir isyan çıkmaması için İslamcılarla bağlantısı olmayan profesyonel askerî liderlerin, onun tutumlarına anlayış ve destek göstermesine kesinlikle muhtaç.

Sudan sokaklarında şu an dillendirilen soru: Tamam, Burhan kuşatmayı deldi; Peki, Hamideti ne zaman aynısı yapabilecek?