Yapay zekâ gelecekte insanlar için bir tehlike midir?
Günümüzde teknoloji ve yapay zekâ hakkında çok fazla konuşuluyor. Bazı insanlara tuhaf ve zor gelen kelimeler, diğerlerine, özellikle de sıklıkla kullanıldıkları gençlere tanıdık geliyor. Gençler maceraperesttir ve yeniye ulaşmak için keşfetmeye çalışırlar. Yaşlıların çoğu ise ‘büyüleyici’ buldukları ve kendileri için anlaşılması zor olan şeyin labirentinde kaybolmamak için eski olanla uğraşmayı tercih ederler.
Var olan her şey gelişmeye ve değişmeye tabidir ve etrafımızdaki hiçbir şey aynı kalmaz. Bu nedenle kişinin uyum sağlayabilmesi, bir arada yaşayabilmesi, etrafındaki bilimsel, sosyal, tıbbi, ekonomik, eğitimsel ve diğer konulardaki bilgi ve ilerlemeyi anlayabilmesi için çevresiyle birlikte gelişmesi gerekir. Anlamını bilsek de bilmesek de her gün kulaklarımızda çınlayan ‘teknoloji’ kelimesi, insanın evrendeki varoluşundan bu yana başlayan ve onun kadar eski bir kelimedir. İnsanın hayvanları avlamak, ateş yakmak, kendini savunmak ve diğer amaçlar için oklar, bıçaklar ve çekiçler gibi ilk taş aletlerini icat ettiği Taş Devri'nden bu yana, söz konusu ilkel insan icatlarının başlangıcını ifade eder. İnsanın öğrenme ve gelişme yeteneği, hayatını kolaylaştırmayı amaç edinmiş ve böylece teknolojiye olan temel ihtiyaç ortaya çıkmıştır. Peki teknoloji nedir?
‘Technology’ kelimesi Latince kökenli olup iki parçadan oluşur. İlki ‘technè’ veya ‘techno’dur. Sanat, zanaat ve beceri anlamına gelir. İkincisiyse bir şeyi incelemek anlamına gelen ‘logia’dır. Bu, teknolojinin, bilimsel bilginin (sanat, zanaat ve beceri) insan yaşamındaki belirli hedeflere uygulanması ve içinde yaşadığı çevreyi kendi yaşam tarzına uyacak şekilde değiştirmesi olarak tanımlanabileceği anlamına gelir. Teknoloji, zaman içinde pek çok kişinin katkıda bulunduğu buluş ve keşiflerin birikiminin sonucu olduğundan, belirli bir buluş değil, genel ve geniş bir terimdir ve önceki uygarlıkların incelenmesinde en önemli noktalardan biridir. Bu terimin ilk ortaya çıkışı 17’nci yüzyılda İngilizce’de olmuştur. O dönem, anlamı yalnızca uygulamalı sanatları tartışmakla sınırlıyken 20’nci yüzyılın başlarına kadar yeni anlamlar, konular ve fikirleri içerecek şekilde genişlemiştir. Cihazların tek bir işlevi olduğu zaman, televizyon, radyo, gazete, dergi gibi medya kanalları tek yönlüydü ki bu da pek çok kişinin nostaljik olduğu bir dönemdi. Dijital öncesi bir teknoloji dönemiydi. Teknik tarih, bilim tarihiyle bağlantılı olduğundan ve teknoloji, kaynakları kullanan uygulamalı bir bilim olduğundan uygulamalı tarih, ekonomi tarihiyle yakından bağlantılıdır. Teknoloji bu kaynaklardan başka kaynaklar üretir. Teknolojik değişimin toplumun kültürel geleneklerini etkilediğinden ve onlardan etkilendiğinden bahsetmiyoruz bile. Teknoloji, insanlık tarihi boyunca devletler ve ülkeler arasında kültür alışverişinde bulunmanın ve kalkınmanın bir ülkeden diğerine baş döndürücü bir hızla ilerlemesinin ardından ekonomik, politik ve askeri gücün ve zenginliğin öne çıkarılmasının bir aracıdır.
Artık teknoloji, dünyanın hemen hemen tüm ülkelerinde çoğu insanın günlük olarak sosyal iletişim, belirli bilgileri aramak veya veri göndermek için kullandığı ağlar haline geldi ve günümüzde daha önemli ve popüler programlar olan yapay zekâ programları haline dönüştü. Peki yapay zekâ nedir?
‘AI’ olarak kısaltılan ‘Artificial Intelligence’ (yapay zekâ) insanın zihinsel yeteneklerini ve çalışma düzenlerini taklit eden bilgisayar programlarının davranışı ve özellikleridir. Her yerdedir, etrafımızdaki her şeyin arka planında gizlenir ve günlük yaşamımızda etkin bir rol oynar. Yapay zekânın temel amacı, herhangi bir insanın başarabileceğinden daha büyük ölçekte süreçler veya veri anlayışı yoluyla performansı ve üretkenliği artırmaktır. Örneğin robotlar inanılmaz derecede zor görevlerle programlanabilir, ancak hiç kimse onların sonunun tam olarak nereye varacağını söyleyemez. Yapay zekâ ise Facebook, Snapchat, Google gibi platformlar aracılığıyla sağlık, finans ve bankacılık hizmetleri, seyahat, ulaşım, alışveriş ve iletişim alanlarında oyunun kurallarını değiştireceğini kanıtladı. ‘Generative Artificial Intelligence’in (Üretken yapay zekâ) en popüler uygulamalarından biri de ‘ChatGPT’ programıdır. Peki nedir bu uygulama?
ChatGPT, bilgileri analiz etme, değiştirme veya sentezleme yeteneğine sahip, oldukça gelişmiş bir chatbot programıdır. 2015 yılından bu yana yapay zekâ üzerine araştırmalar yapan San Francisco merkezli lider şirket olan Open AI tarafından başlatıldı. İnsanlığın yaptığı en önemli icatlardan biri olarak tanımlanıyor. İster metin, ister resim, hatta bir yazılım kodu olsun, yeni farklı içerik oluşturmak için önceki verilerden yeni bilgilerin nasıl oluşturulacağını öğrenir, ardından bir metin komutu alır, ve ondan bu komuta yanıt olarak insan benzeri bir tarzda yazılmış metinler yazar.
Dünyanın dört bir yanındaki insanların hayal gücünü yakalayan üretken yapay zekânın başına gelebileceklerden güvende olacak mıyız?! Her şeyin artıları ve eksileri olduğu için yapay zekânın artılarının eksilerinden daha ağır basacağını ve yarın bunu yakında göreceğimizi umuyoruz. Ama şunu da merak ediyoruz: Yapay zekâ gelecekte kötüye kullanılırsa insanlar ve tüm insanlık için tehdit oluşturmaz mı!! Bu teknolojinin kötüye kullanılması konusunda büyük endişeler var. Siber güvenlik araştırmacıları, üretken yapay zekânın kötü niyetli aktörleri, bilgisayar korsanlarını ve diğerlerini yanlış bilgi, yanlış gerçekler vb. üretmeye teşvik etmesine yol açabileceği yönündeki endişelerini dile getirdiler. Ayrıca zaman geçtikçe geleneksel iş rollerinin ortadan kalkmasına veya azalmasına neden olacak ve bu da bu görevleri yerine getiren çalışanların işsiz kalmasına yol açacaktır.
Aynı zamanda büyük korkular da var. Bunun en önemli belirtileri arasında, okul ve üniversitelerden sorumlu kişilerin, öğrencilerin ödevlerini ve araştırmalarını tamamlamak için yapay zekâ teknolojisini kullanmaları konusunda endişelenmeye başlaması ve bunun da öğrenme için gereken çabayı baltalaması sayılabilir. Mesela dünün öğrencileriyle bugünün öğrencileri arasında bir karşılaştırma yaparsak, geçmişteki öğrencinin en zor aritmetik problemini çözmek için aklına ve zekasına güvendiğini görürüz. Hesap makinesinin icadından sonra ise öğrenci en basit matematik problemini çözmek için ona, ardından da bilgisayara ve iPad’e güvenmeye başladı. Böylelikle kendisini herhangi bir düşünme veya herhangi bir zihinsel veya entelektüel çaba sarf etmekten kurtardı. Üretken yapay zekânın icadından sonra ne olacak? En önemli sorulardan biri şu: Örneğin ülkeler savaşlarında elektronik orduları mı kullanacaklar?
* Lübnanlı araştırmacı